Pazar, Ocak 18, 2009

Epic of A Knight

Bir kutuyla başladı akmaya zaman
Ezelden beri varolan.
Kimse bilmedi alametini
Herkes almak istedi nasibini.
Bir şövalye geldi sislerden
Bakmadı kutunun yüzüne.
Kutuyu emanet aldı
Uykusunu verdi karşılığında
Ant içti sahibini bulmaya o anda.

Yolları aştı, dağları aştı
Zamanı aştı onurlu şövalye.
Mağaralara daldı
Ejder başları aldı.
Ne bir altın ne bir gümüş
Yoldaş olmadı şövalyeye kutudan başka.

Zamanlardan bir zaman
Bir kız çıktı şövalyenin yoluna.
Şövalye söz geçiremedi ruhuna
Aşk sardı kalbini
Unutturdu yapayalnız günlerini.
Kutunun ağırlığı da arttı aşkla
Zaman kısaldı yaklaşan kışla.

Yola devam etti şövalye
Kalbi, ruhu, aklı bırakıp ardında
Ağır basardı aşk başkası olsa.
Kar, kış, kıyamet sardı her yeri
Şövalyenin aşkı ve inancı eritti tüm engelleri
Gide gide sonu geldi yolların
Köşeleri gözüktü dünyanın.

Vazgeçmedi şövalye emaneti teslimden
Güçlendi, hırslandı çaresizliğinden
Sonunda bir kapıya vardı
Kapı bin insan boyundaydı.
Seslendi, bağırdı, yumrukladı
Zorladı kapıyı inatçı şövalye
Sonunda yığıldı kaldı öylece
Daldı derin uykulara
Gözünü bir sarayda açtı
Sevdiği yanıbaşında, etrafa güller saçılı.

Ne kutudaydı keramet
Ne de kızda
Şövalyenin temiz kalbi
Getirdi Yüce Yaratıcı'yı aşka.
Kutu dönüştü bir cennete
Aşıklar kavuştu mutlu sona.


*22 Ocak 2008'de çok sevdiğim bir arkadaşıma, Volkan'a doğum günü hediyesi olarak yazmıştım. Çam sakızı çoban armağanı:)

4 yorum:

Hayat'ın yeni çelmeleri...

Dün sabah okulda rahatsızlandım, 2 kez kustum ve midem delinircesine ağrımaya başladı. Evrim beni okuldan alıp acile götürdü. Bağırsak filmi...