Cumartesi, Ocak 17, 2009

LiLith'in Günlüğü

selam günlük,
Tanrı beni bugün yarattı ve Adem diye biriyle tanıştırdı. birbirimizi henüz pek anlamıyoruz ama sanırım bu geçici bir durum.

... 

Adem oldukça garip davranıyor. Ne zaman bana baksa yüzüne geniş, komik bir gülümseme yayılıyor. Sürekli bana bakıyor ve gözleri garip bir şekilde parlıyor. 

... 

Selam Günlük, 

Bugün Adem'e eş, daha doğrusu köle olmak için yaratıldığımı öğrendim. Üstelik Adem'in anlayışsızlığı da kalıcıymış. Bu arada yaşadığımız yerin adı "Cennet"miş. İşin kötüsü cennetteki tek erkek de Adem'miş. 


Selam Günlük,

Şu Adem çok alem adam. Tüm gün etrafta aylak aylak geziyor. Taşlara vurup peşlerinden koşuyor, taşlar durunca tekrar vurup tekrar peşinden koşuyor. Bazen ufak bir taşı brz uzağa koyduğu iki büyük taşın arasından geçirmeye çalışıyor. Buraya kadar yine iyi de bir de kalkıp benim de onu izlememi istiyor. 

Hâlâ pek anlaşamıyoruz. O yiyip içip yatmak istiyor; ben gezmek, yüzmek, dans etmek, konuşmak istiyorum. Ama onun aklı sürekli başka yerde! Ben kuş seslerini dinlemeyi seviyorum, o kuşları avlamayı seviyor. Ben nehirde yüzmeye bayılıyorum, oysa bazen günlerce suya dokunmuyor bile. 

Kalbim sızlıyor Günlük. Bir şeyin eksikliğini hissediyorum ama ne olduğunu bilmiyorum :(

...

yine ben günlük,
niye günlük tuttuğumu bile anlamıyor şu Adem. onunla oturup sohbet edebilsem niye günlük tutayım ki? sanırım Tanrı beni Adem'in eksikliklerini kapatmam için yarattı ama Adem'in kırılmaması için ona boyun eğiyormuş taklidi yapmam gerekiyor.

...

ah günlük ah...
yapamadım. çenemi tutamadım. dayanamayıp Adem'e ona boyun eğmediğimi söyledim. yüzündeki o ifadeyi anlatacak kelimeleri henüz keşfedemedim günlük üzgünüm. yani şimdilik muhteşemdi demekle yetinmek zorundayım. tanrı bana çok bozuldu. oyunu kuralına göre oynamadığım için beni cezalandırması gerekiyormuş sanırım.
...

yeni bir gün...
bugün diğer günlerden farklı bir gün olacak sanmıştım ama... bu sabah Tanrı bana cezamı açıkladı. bana bir rakip yolladı. adı Havva. ceza değil de ödül gibi gelmişti bana taa ki Havva'nın Adem'le aynı kalıptan çıktığını anlayana kadar.
...

anlamsız...
bu gerçekten çok anlamsız. Adem kendini nimetten sanıyor. dahası da var. sıkı dur günlük, Havva da Adem'i nimetten sayıyor. Adem onun için kavga etmemizi istiyor, Havva da bu konuda oldukça ısrarlı. sanırım bir kez daha oyunun kuralını bozup Havva'ya gerçeği söylemeliyim.
...

yine suçlu ben oldum.
Havva'ya neden bizden daha sonra yaratıldığını ve neden Adem'in onu seçtiğini anlattım. her şey Tanrı'nın isteğiydi. Havva ve Adem bunu göremiyor. ben de fabrika hatası yüzünden onlara ayak uyduramıyorum.
...
cennetin kalbi.
Havva benim arkadaşlığımı Adem'e tercih ediyor artık. bugün Havva'ya cennetin tamamını gezdirdim ve ona cennetin kalbini gösterdim. cennetin kalbindeki kıpkırmızı meyveler sanırım Havva'nın çok ilgisini çekti.
...

olanlar oldu günlük...
Havva cennetin kalbini söktü. üstelik sırf yalnız yemek yemeği sevmediği için Adem'e de ikram etmiş. tam anlayamadım ama ona cennetin kalbini ben gösterdiğim için her şey benim suçummuş sanırım. anlayacağın olan oldu günlük. bakalım bu kez ne ceza alacağım.
...

hiç şaşırmadım günlük,
cennetten kovulduk. dünya diye bomboş bir gezegene sürüldük. Havva bir dağda, Adem dünyanın öbür ucunda bir yerde. bense nispeten şanslıyım çünkü istediğim an istediğim yerde olabiliyorum. Adem Havva'ya ulaşınca çocukları olacakmış. Havva kızları ve Adem oğulları. ben mi ne olacağım? yaşayıp gideceğim. eğlenerek, aklıma geleni yaparak, yaptırarak ve sonsuza dek suçlanarak. her Havva kızının günlüğünde, her Ademoğlunun hayalinde hep bir parça ben olacağım.
...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İkigai

İkigai, şu anda okuduğum kitabın adı. Kitabın alt başlığı "her güne mana ve neşe katmak".  Kısaca açıklamak için  Wikipedia 'y...