Cuma, Ağustos 14, 2009

Annemi çok özledim...

Güne iyi başlamayı hedeflemiştim ama olmadı.

Annem düştü yine aklıma... Ömrünün 20 yılını şizofrenle boğuşarak geçirdi. Hastayken hayalleriyle boğuştu, iyiyken yaptıklarının vicdan azabıyla. Hiç anlamaya çalışmadım onu, sadece suçladım. Bilerek bizi kandırmak için öyle yapıyor, işten güçten kaçmaya çalışıyor diye düşündüm. Ne kadar aptal olduğumu şimdi anlıyorum. Bir kez durup düşünmedim, hadi bizi kandırıyordu da ya doktorlar? Gittiğimiz onca doktor annemin hastalığını bize anlattı ve ömrünün sonuna kadar ilaç kullanması gerektiğini söyledi ama ben o kadar salaktım ki ortadaki apaçık gerçekleri kabullenemedim. Allah'ım içim o kadar çok acıyor ki... Kendimden nefret ediyorum.

Annemi çok özledim. Ona söylediğim onca acımasız söz tek tek aklıma geliyor. Çok pişmanım ama şimdi hiç faydası yok. Geriye dönebilsem, annemden tüm yaptıklarım için özür dilesem, onu ne kadar çok sevdiğimi anletebilsem...

Aslında sadece kendimden değil herkesten nefret ediyorum. Hasta olduğunu bile bile ona kötü davranan herkesten nefret ediyorum. Hadi ben salaktım ya da aklım ermedi ama onlar görmüş geçirmiş koskoca insanlar. Nasıl o kadar kör olabildiler? Annemi nasıl normal ve sağlıklı bir insanmış gibi öyle acımasızca yargıladılar? Şİmdi düşünüyorum da asıl hasta olanlar annemin hasta olduğunu bile bile ona o kadar anlayışsız ve acımasız davrananlar.

Kendime, tüm yaptıklarıma ve nasıl o kadar salak olabildiğime anlam veremiyorum.

Eğer beni görebiliyorsan, hissedebiliyorsan anne bil ki çok pişmanım, bil ki seni gerçekten çok özledim ve bir şansım daha olsa seni mutlu etmek için elimden geleni yapardım.

Ama biliyorum ki artık herşey için çok geç.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İkigai

İkigai, şu anda okuduğum kitabın adı. Kitabın alt başlığı "her güne mana ve neşe katmak".  Kısaca açıklamak için  Wikipedia 'y...