Çarşamba, Aralık 16, 2009

Laf Atma Kültürü(?!)

1-2 yıl önce Evrim'le taksim-kadıköy dolmuşuna binmiştik, kadıköy'de inmeye çalışan bir kız şoföre sesini duyuramayıp ineceği durağı geçtikten sonra duran şoföre sinirle:

"evine götürseydin bari" diye çıkışmıştı.

dolmuş şoförü aynadan kızı şöyle bir süzdü sonra da yüzünü buruşturup bombayı patlattı:

"beğensem götürürdüm belki!"

aklıma geldikçe gülüyorum:)

ilginç diyalogların yaşandığı durumlardan biri de laf atma anları.

gerçi Türklerde pek öyle güzel laf atma jargonu yok. genelde abuk sabuk cinsel göndermeler söz konusu.

en ilginçleri kalçalara atılan laflar galiba.

"bunca senedir yoğurt yerim, ben böyle kase görmedim."
"kalça değil kazan be hey maşallah."
"annesi az daha uğraşsa jennifer lopez olacakmış."


yurtdışında laf atma olayı nasıl acaba? Hürriyet gazetesinde yazdığına göre Finlandiya’da sessiz bir gecede yakışıklı bir Finli “Topuk sesleriniz beni tahrik ediyor” diye laf atmış bir Türk kızına.

türkiye'de öyle yaratıcı ya da iç gıcıklayıcı laflar pek yok. genelde atılan laflar yiyeni delirtecek türden. ama iş laf atana bakıyor aslında. bir kız bir erkeğe laf atıyorsa ne dediği önemli bile değil erkek her şekilde havaya girer.

ortaokul yıllarında dayımla çok iyi anlaşırdık; arkadaş gibi birlikte gezer tozardık. inatla dayımın koluna girip gezerdim, dayım da şakayla karışık kısmetimi kapatma derdi. hoş sanki kızların çok umrunda.

her çıktığımızda dayım en az 2-3 kızdan laf yerdi: en klasiği de "okyanus gibi gözlerin var içinde boğulabilirim." lafıydı sanırım. ben de dayanamayıp "okyanusa gerek yok bi kaşık su da yeter" derdim bunaldığım zaman.

klasik kazma türk erkeği jargonu pek de hoş değil. genelde uzun boylulara atılan laflar en can sıkıcı olanlar sanırım.

"o sütünlara temel olayım." (uzun bacakları kastediyor)
"yukarda havalar nasıl güzelim"


bugüne kadar yediğim lafların içinde ilginç olanlardan biri de İspanyolca'ydı. beyazıt'ta Derya'yla yürürken atılan "buenas chicas" (güzel kızlar) lafı beni epey şaşırtmıştı.

şu erkekler brz yaratıcı olsa da şöyle ilginç, duyanı gülümseten -rahatsız etmeyen- laflar duysak.

var mı sizi gülümseten öyle laf atmalar?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İkigai

İkigai, şu anda okuduğum kitabın adı. Kitabın alt başlığı "her güne mana ve neşe katmak".  Kısaca açıklamak için  Wikipedia 'y...