Cuma, Nisan 30, 2010

Kot Pantolonla Gittiğiniz İş Görüşmesi Sonunda Dünyada İşe Giremezsiniz!

İK Danışmanlık firmasında İşe Alım Stajyeri olarak tamamladığım 1 ay sonunda kesin olarak emin olduğum şeylerden biri dış görünümün sanılandan çok daha önemli olduğu. Üstüne basa basa yazıyorum: Başvurduğunuz pozisyon her ne olursa olsun mülakata mutlaka resmi kıyafetle gidin. Kot pantolonla gittiğiniz bir iş görüşmesi sonunda işe alınma olasılığınız çok çok düşük maalesef. Şimdiye kadar okuduğunuz okulları, yaptığınız işleri, kariyer planlarınızı, açık pozisyon hakkındaki fikirlerinizi vb. her şeyi bir kenara bırakın, sizinle görüşecek olan kişinin sizi değerlendirdiği ilk şey sizin dış görünümünüz olacak. İlk andan itibaren sizin özensiz kılık kıyafetinize takılan görüşmeci, muhtemelen sizin diğer söylediklerinizi de pek ciddiye almayacak ve siz belki de hayatınızın fırsatını o çok severek giydiğiniz kot pantolonunuz ya da fosforlu pembe tuniğiniz ve üstünüze yapışan taytınız yüzünden kaçıracaksınız. Sade bir kumaş pantolon, en azından kadife ya da keten pantolon ve düz bir gömlek ilk değerlendirmeyi rahatça atlatmanızı sağlayabilir. İş sadece kıyafetle bitmiyor tabi. Özellikle erkeklerin jöleli ve uçuk kaçık saç modelleri daha ilk görüşte "Kurumsal ve uluslararası firmalar için uygun bir profil değil." damgası yemelerine yetiyor. Bu konuda kadınlar da pek farklı değil aslında. Gelinbaşı gibi saç modelleri, abartılı makyaj ya da fazla dikkat çeken aksesuarlar... Tüm bunlar hanenize yazılan ilk eksiler. Dış görünüm şöyle bir incelendikten sonra sıra diksiyon ve sözlü ifade yeteneğine geliyor. "Daha önce çalıştığım ortam çok laçkaydı. Ben kurumsal bir ortam düşünüyorum yaaniii" vb. ifadeler sizi maalesef "Kurumsal yapıya uygun bir profil" tanımlamasından çok uzağa atıyor. Tüm bunlar göz önüne alındığında birkaç ipucu vermek iyi olur sanırım. Eğer başvurduğunuz ve cidden istediğiniz bir pozisyon için mülakata çağrıldıysanız, mutlaka o işi ciddiye aldığınızı belirten bir kılık kıyafet seçmeye özen gösterin. Mülakat boyunca arkadaşınızla değil de sizin işe alınmak için uygun olup olmadığınızı anlamaya çalışan biri ile konuştuğunuzu unutmayın. Günlük konuşma dili yerine daha nazik ve sizli-bizli konuşma dilini kullanmaya özen gösterini. Sorulan sorulara çok aşırı detaya girmeden kısa ve öz cevap vermeye çalışın. İstemediğiniz halde alakasız bir pozisyon için gittiğiniz bir mülakatta kalkıp "Tecrübe olsun diye mülakata geldim" demeyin. Hedefleriniz ve deneyimleriniz konusunda mümkün olduğunca açık ve net olmaya çalışın. Şimdilik aklıma gelenler bu kadar. Umarım herkes bir gün gerçekten hak ettiği ve layığıyla gerçekleştireceği işi bulabilir.

2 yorum:

İkigai

İkigai, şu anda okuduğum kitabın adı. Kitabın alt başlığı "her güne mana ve neşe katmak".  Kısaca açıklamak için  Wikipedia 'y...