Pazartesi, Ağustos 30, 2010

Tenimden Önce Duvarlarım Var

uzun zaman oldu yazmayalı.

pek başarılı olmayan bir aile evine dönüş girişiminden sonra yine İstanbul'da, kendi evimdeyim. denedim geri dönmeyi ama olmadı işte. evden bir kez çıkınca bir daha geri dönülmüyor. kalanlar aynı kalıyor da giden fazlasıyla değişiyor. yumurta kabuğundan çıkıp kabuğunu beğenmez oluyor.

işin aslı insan bir kez herşeyi tek başına yapmaya ve yalnız yaşamaya alışınca bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. yattığın saat, kalktığın saat, izlediğin kanal, giydiğin etek... hepsi içinden çıkılmaz sorunlara dönüşebiliyor.

6 yıldır yalnız yaşıyorum. 6 yıl önce isteyerek aldığım bir karar bu. istemek kelimesi yetersiz kalıyor aslında; bunu elde etmek için kalan son gücümle savaşıp anneme meydan okuyarak geldim İstanbul'a.

ilk zamanlar çok zor oldu. Oktay, Derya, Pınar ve İpek Hoca olmasa belki de vazgeçip geri dönerdim eve. ama ilk yıl bittikten sonra herşey yoluna girdi. üstelik şansım yaver gitti; Evrim ve ailesi girdi hayatıma:)

ama hâlâ yolunda gitmeyen şeyler var. çocukluğumdan beri yaşadıklarım öylesine katılaştırdı ki içimi... aynı o şarkıdaki gibi tenimden önce duvarlarım var artık benim. herkesi sevemiyorum. kolay kolay güvenemiyorum ve beni mutsuz edecek hiçbir şeye katlanamıyorum.

sorun ne istediğimi bilmemek değil. istediğim şey için bana fırsat verilmemesi. lütfen kimse fırsatları kendin yaratacaksın demesin. çünkü artık öyle bir düzen yok. torpilin yoksa ister üniversite mezunu ol, ister iki dil bil... hiçbir faydası olmuyor.

neyse...

gelelim bu aralar ne yaptığıma. DeFacto'da işe girdim, Yönetici Adayı olarak, 20 gün oldu. şimdi de eğitimin 2. aşaması için otele gidiyorum.

ayrıntılaralarla yeniden karşınızda oluncaya dek iyi akşamlar:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hayat'ın yeni çelmeleri...

Dün sabah okulda rahatsızlandım, 2 kez kustum ve midem delinircesine ağrımaya başladı. Evrim beni okuldan alıp acile götürdü. Bağırsak filmi...