Zaman nasıl akıp gidiyor anlayamıyorum. Hafta ortasına geldik yine! Hatta hafta sonunu saymazsak ortayı geçtik; üçü gitti, ikisi kaldı okul günlerinin. Yetişemiyorum zamana. Bu yıla kadar böylesine yoğun bir his yaşamamıştım hiç. 3 Kasım'da sınavlar başlayacak, 11 Kasım'da ara tatil. Sınav öncesi öğrencilerime özet hazırlamam gerek. Üstüne de ana ders için ayrı, seçmeli İngilizce dersi için ayrı, kaynaştırma öğrencileri için ayrı, seviyeleri farklı olan sekizler için ayrı sınav derken toplamda 6 farklı sınav hazırlamam gerekiyor. Gerçi üçünü hazırladım geriye kaldı üç sınav.
Okulda dersler de çok hızlı geçiyor. İki tane sekizinci sınıfım ve bir tane beşinci sınıfım iyi; diğer sınıflarım onlardan alt seviyede. Her şeyi çift dikiş hata 4-5 kez anlatıyorum. Yine de istediğim verimi yakalayamadım. Kendi kendimi yiyorum nerede yanlış yapıyorum diye. Kim ne derse desin kusurun bir kısmı bende. Onların hazırbulunuşluk seviyesine inip oradan onları da alıp yukarılara çıkamıyorum. Mevcut donanımım buna yeterli gelmiyor. Değişip gelişmeliyim çünkü onların bana uyum sağlamasını beklemek gibi bir lüksüm yok. Öğretmen olan benim ve öğrenmenin yolunu ben açmalıyım. Ama nasıl? Henüz çözebilmiş değilim.
Tek derdim akademik kaygılar değil maalesef. Sınıflarımda ders dışında sorun yaşayan öğrenciler var. Garip tikleri olan, dikkat çekmek için olmadık davranışlar sergileyen, ailevi sorunları olan... Ne yapabiliriz diye düşünüp düşünüp dipsiz kuyulara düşüyoruz.
Dersler, sınavlar, dertler az geldi bir de Erasmus+ yapayım ben bu sene diye bir işe kalkıştım ama işin içinden çıkamıyorum. Başvuru aşamasına gelemedim bile çünkü kayıt işlemleri çok çetrefilli. Bugün tam her şeyi hallettim derken Legal Entity diye bir zımbırtı çıktı başıma. Nerde bulacağımı bile bilmediğim bir form indirip, doldurup, kaşeletip, müdüre imzalatıp sisteme geri yüklemem gerekiyormuş. Ara ki bulasın! (Edit: Buldum, doldurdum, sisteme yükledim :)
Kendi okulumu bırakıp Arya'nınkine geçersem bu sene işler bir tık zorlaştı diyebilirim. Önümüzdeki yılların fragmanını izliyor gibi hissediyorum kendimi. Seyirciyi çok da ürkütmek istemiyor yapımcı demek isterdim ama içim ürperiyor dostlar :( Bu yıl 4. sınıfa gidiyor Arya ve ilk kez sınav notları karnede yer alacak. Bu yıla kadar orta-iyi-çok iyi diye giden değerlendirme artık yapılan sınavların reel sonuçları ile olacak. Arya ilk sınavını dün oldu. Trafik yazılısından 98 almış. Yarın İnsan Hakları dersinin yazılısı var ve bu gece 3 sayfalık özeti ağlaya ağlaya çalıştı.
Ezberleyemiyorum, aklımda tutamıyorum diye ağlamaktan zaten okuyup anlaması imkansızlaştı. Neyse bir süre sonra sakinleşip odasında çalıştı ve olayı çözdü. Eğer çalıştıklarını unutmaz ya da karıştırmazsa en kötü 70 üzeri alır rahatlıkla. Bakalım :)
"Daha şimdi 3 sayfalık özet için ağlıyorsa önümüzdeki yıl bir sürü farklı dersin sayfa sayfa konusunu nasıl çalışıp hazırlanır?" gibi düşünceler geliyor aklıma ama hemen kovalıyorum. Onu o zaman düşünürüz değil mi?
Hep dert anlattım bari yazıyı güzel bir foto ile bitireyim :)
Mutfak camını açıp baktığımdaki manzara böyleydi bugün :)