Dün canım Ceren'le konuşurken, bugün de sevgili Momentos'un bloguna yorum yaparken aynı noktaya geldim. Bence her an o an yapabileceğimiz tek şeyi yapıyoruz. Mesela ben şu an masanın başında oturmuş bu satırları yazıyorum çünkü şu an başka bir şey yapabilme olasılığım yok. Tam şu an karar verip yazmayı bırakıp koşuya çıkabilirim. Çıkarsam demek ki o an koşmaktan başka bir şey yapma olasılığım yok. Kaderci değilim ama bir şekilde her şey olacağına varıyor.
Şöyle anlatayım; mesela Evrim yarın bir başka kadına aşık olsa yapabileceğim tek şey "Öyle olması gerektiği için öyle olmuştur" demek. Neden baktın? Neden yaptın? Neden aşık oldun? diye sormak o kadar saçma olur ki! Eğer bir şey gerçekleşmişse zaten olan olmuştur ve artık başka türlüsü mümkün değildir. Bir şey gerçekleştiği anda tam da olması gerektiği gibi gerçekleşiyor. Yani tek bir anı değiştirerek her şeyi değiştirebileceğimiz sanmak biraz naiflik. Her an kendinden önceki milyonlarca anın toplamı ve sonucu. Tek bir andaki tek bir şeyi değiştirmek için ondan önce gelen milyonlarca anı değiştirmek gerek. Yani 10 yıl önce o bölümü seçip okumasaydım demek komik. O bölümü seçtiğimiz ana gelene dek o seçime sebep olacak bir sürü an var öncesinde. Karar verdiğimiz anda olduğumuz kişi ondan önceki birçok anın birleşmesi ile ortaya çıkıyor. Yani o anları yaşadıktan sonra başka bir karar alma ihtimalimiz olmuyor bence. Her şey o bir anda tam da olacağı/olması gerektiği gibi gerçekleşiveriyor. Yaşadığımız her an benzersiz bir zaman aralığında benzersiz ve kaçınılmaz olarak vuku buluyorum.
"Şimdiki aklım olsa öyle yapmazdım" cümlesi bile başlı başına destekliyor anlatmak istediğimi. Her an o anki halimizle/aklımızla/duygumuzla bir karar alıp hareket ediyoruz. Yani o anda yaptığımız şeyden başka bir şey yapma olasılığımız sıfır bence. Yani tercihlerimiz o anda yaptığımız gerçek birer tercih değil. Misal şu anda çok özlediğimiz birini arayıp seni özledim demek elimizde mi acaba? Yapabiliyorsak ne mutlu; yapamıyorsak demek ki bu zaten olasılık dahilinde değil. Böyle bakınca bir çok şeyi kabullenmek daha kolay. Herkes potansiyelini gerçekleştiriyor hayatta. Ne kendimize ne de başkasına kızıp hayatı zindan etmeye gerek yok. Bu önermeme bundan sonraki yazılarımda değinecek olursam kısaca "Kaçınılmazlık Yasası" diyebilirim sanırım :)
Elimden başka türlüsü gelse başka türlü yapacağım bir çok şey oldu 35 yıllık hayatımda ama demek ki elimden başka türlüsü gelmemiş ki şu an olduğum noktadayım :) Eh işler pek fena değil :) Şimdiye dek yaptıklarım ya da şu andan sonra yapacaklarım için kendime işkence etmenin hiçbir anlamı yok. Ne yapıyorsam yapabileceğim tek şey o olduğu için yapıyorum.