Salı, Ağustos 30, 2022

Hazırbulunuşluk


"Hayat kısa, kuşlar..."


Sanırım öğrenmenin, başarılı olmanın, acıları göğüslemenin hatta sevmenin, aşık olmanın ve daha bir sürü şeyin ön koşulu "hazırbulunuşluk". Çocukluktan itibaren hayatımızın her aşamasında bir şeyde başarılı olmak için o anki hazırbulunuşluk seviyemiz çok önemli. Misal tuvalet eğitimi. Çocuk hazırsa bir günde hallolan şey, çocuk hazır değilse 1 ay geçse de işe yaramaz :))) 

Hayatımıza şöyle bir bakınca bir sürü örnek bulabiliriz. Mesela bazen bazı bilgiler bize ne kadar iyi aktarılırsa aktarılsın hazır değilsek bir faydası olmadığını görürüz. Geçmişte anlayamadığımız / yapamadığımız bir şeyi günün birinde şak diye anlar / yapar ve "Ne kadar salakmışım! Bu kadar basit bir şeyi anlayamamışım / yapamamışım" deriz zaman zaman. Oysa durum akılla değil hazırbulunuşlukla ilgilidir. 

Faydalı şeyler öğrenmekte olduğu gibi kötü haberler için de önemlidir hazırbulunuşluğumuz. Zaten hâlihazırda beklediğimiz kötü haberler bizi pek yerle bir etmezken, hazırlıksız yakalandıklarımız canımıza okur. Kısacası hayatın her alanında "hazırbulunuşluk" seviyemiz önemlidir. 

Bugün hazırbulunuşluk konusuna değinmek isteyişimin asıl sebebi ise geçenlerde de bahsettiğim podcastler. Pandemi sürecinde hemen hemen her gün radyo tiyatrosu dinlemiştik Evrim'le. Birden fazla kişinin seslendirmesi ve merak uyandıran polisiye maceralar olduğu için dikkatim dağılmadan dinliyordum. Ama podcastler daha tek düze geliyor ve ben kendi kafamdaki düşüncelere dalıp gidiyordum. Başladığım hiçbir podcasti baştan sona anlayarak dinleyemeden bir noktada koptuğumu fark edip bırakıyordum. Sonra bir gün bir şey oldu. Momentos'un podcastlerini hiç kopmadan ve severek dinleyebildiğimi fark ettim :) 

Bir süre sadece Momentos'un podcastlerini dinledikten sonra başka podcastlerle de şansımı deneyeyim dedim. Ve Bingo! Sevdiğim tarz ve merak ettiğim konular olunca artık kopmadan, baştan sona odaklanarak podcast dinleyebiliyorum :) Demek ki hazırbulunuşluk seviyem yavaş yaval gereken noktaya gelmiş :D

Çok sevdiğim podcastleri buraya bırakayım :) 

Momentos - Her sabah güne Momentos'la başlıyoruz Evrim'le :) 

Ortamlarda Satılacak Bilgi  - O kadar güzel ki arka arkaya kaç bölüm dinlediğimi bilmiyorum :(

Nereden Başlasam? - Bu podcasti Canım Ceren'imden öğrendim. İyi ki de yazmış :) 

Ara ara yine böyle sevdiğim podcastleri paylaşacağım. Bir dahakine özellikle çok sevdiğim bölümlerin linklerini ayrı ayrı ekleyebilirim :)


Dipnot: Okunacak o kadar çok yazı birikmiş ki bloglarda... Sağ olsun Momentos da işi hiç kolaylaştırmıyor, sürekli yeni bloglar getirip bırakıyor kucağımıza :) Nasıl okuyup yetişmek lazım? Deep sen nasıl yetişiyorsun her yere acaba? 

Çarşamba, Ağustos 24, 2022

Yenilik

Konsolun ayakları tamir edilince salonu yerleştirip toparladım sonunda :) Aslında bizimkine pek salon denemez. Daha çok oturma odası hatta İngilizce'de kullanıldığı üzere "living room" yani "yaşam odası" diyebiliriz :) 



Duvarlar düşündüğümden çok daha açık renk oldu. Ben üçlü koltuğa yakın bir renk seçtiğimi düşünüyordum ama duvarda hiiiç öyle olmadı. N'apalım kısmet deyip kabullendik :))

Hâlâ birkaç eksiğimiz var. Tül perdeyi geçici olarak taktım. Yenisi henüz hazır değil, gelince değiştireceğim. Duvardaki çivilerin sağlamlaştırılması gerekiyor. Sonra tablo asacağız. Bir iki ufak detay daha var ama genel olarak odanın son hali böyle :)

İçime sinen, yüzümü gülümseten bir takım ufak  detaylar :) 


Salondaki yeni avize :) 



Ön balkonun süsleri :)) 



İşler bitip de şöyle oturunca "Oh be!" diyor insan keyifle :) 


Sonuç olarak ev tertemiz, düzenli ve çok daha ferah oldu :) Mutluyuz :) 

Pazar, Ağustos 21, 2022

Güncel Durum

Evi boyatacağımızı yazmıştım son yazımda. Boyattık 😁 Dün tüm boya işi bitti ama son dakika yaşanan bir aksilik yüzünden yerleştirme işini bitiremedik. TV ünitesinin ayakları kırıldı 😕 Yine de kendimizi şanslı hissediyoruz çünkü televizyon ve ünitenin içindeki yemek takımı herhangi bir zarar görmedi. Bugün pazar olduğu ve Hopa'da her yer - gerçekten her yer -  kapalı olduğu için tamir tadilat işi yarına kaldı mecburen.

Arya odası için şeker pembe rengini seçmişti. Odası tam şeker gibi oldu 😁


Çırak olarak verdik ustaya Arya'yı 😅


Salon ve koridor için seçtiğim boyanın karteladaki haliyle duvardaki hali çooook farklı oldu tabi ki tam da beklediğim gibi. İşte ben bu yüzden çok zorlanıyorum bu dekorasyon işlerinde 😩



Kesinlikle ev fehladı, aydınlandı 😃

Salon için seçtiğim ikinci renk umduğumdan çok daha güzel çıktı şansımıza. Avize de dün geldi ama Evrim'in hali kalmadı takacak. Zaten TV ünitesi de kırılınca her şeyi olduğu gibi bırakıp çıktık salondan. Yine de en azından boyanın son halini paylaşayım.


Ön balkonu TV'nin arkasındaki renge, arka balkonu ise açık olan renge boyadık. Ön balkon Evrim'in, rengi o seçti; arka balkon benim, onun rengini de ben seçtim 😄

Her ne kadar beyaz gibi görünse de duvarlar aslında ekru bej 😅 Mutfak duvarında tam olması gereken renkte görünüyor ama onun fotoğrafını çekmedim sanırım.

Şimdilik son durum böyle. Salonun perdesiyle, avizesiyle bitmiş halini de bu yazıya eklerim umarım en kısa sürede 🙂


Cumartesi, Ağustos 20, 2022

Heyecandan uyuyamamak...

Şu an oturduğumuz evde 6.yılımızı tamamladık 2 gün önce. 2016 yılında Hopa'ya geldiğimiz zaman 3 yıl kalıp İstanbul'a dönmeyi planlıyorduk ama yarı yolda işler değişti. Hopa, öğretmenler için Doğu görevi kapsamına alınınca 3 yıl sonunda mecburi tercih yapma zorunluluğum ortadan kalkmış oldu. Geçen zaman içinde ailecek Hopa'ya alışmanın ötesine geçip baya baya aşık olduk Hopa'ya :)

Hopa'ya geldiğimizde nasılsa 3 yılda döneceğiz diye düşündüğümüzden kiralık bir ev tuttuk ama yıllar içinde birkaç kez ev alma fikrine kapıldık. Hatta bir iki eve baktık ama içimize ve bütçemize sinen bir ev bulamadık :D Hâl böyle olunca oturduğumuz evde biraz değişiklik yapalım, evi biraz ferahlatalım istedim.

İşe başlarken iki hedef belirledim: Depo gibi kullandığımız odayı düzenleyip gerçek bir çalışma / dinlenme odasına çevirmek ve evi boyamak. Ardiyelik gibi kullandığımız odayı düzenlemek için öncelikle oradaki gardropu çıkarıp yatak odamıza almamız gerekiyordu ki en zor iş buydu. Söküp taşıyacak birilerini bulmak masraflı ve zor olacaktı. Mobilyacılar 1000 TL isterken başka bir apartmanın görevlisi de 600 TL'ye yapabileceğini söyledi. Ama Evrim sonunda kendisi yapmaya karar verdi. Daha önce bir arkadaşı ile sıfırdan kitaplık, ardiye dolabı, fırın dolabı ve TV ünitesi yapmıştı şu an oturduğumuz ev için ama tek başına bir gardropu söküp tekrar kuracağını hiç düşünmemiştim. Üstelik de kendi isteği ile! Ama kusursuz şekilde - kazasız ve 1 günde - halletti :) 

Dolap işi hallolunca sıra odanın yeniden yerleştirilmesine geldi. Onu da bugün hallettik :)


Burda sadece mesleki kitaplarımız ve malzemelerimiz var. 
Üsteki kutular full kutu oyunu ile dolu :D


Kitaplığı yeni yerine taşırken tüm rafları boşalttık. Yerleştirirken kitapları yeniden türlerine ve yazarlara göre düzenledim. Son halinden çok memnunum :)


Evrim de odanın son halinden çok memnun çünkü aslında bu oda onun keyif (=bilgisayar) odası ve şu an daha ferah, daha keyifli hâle geldi :)) 


Fotoğraflardaki kitaplık ve dolaplar, Evrim'in arkadaşı ile sıfırdan yaptıkları kitaplıklar ve dolap :) Önceden 3'lü kitaplığın olduğu yerde 3 kapılı bir gardrop vardı, kitaplıklar tam karşıda bitişik duruyordu ve L koltuk arada sıkışmış bir vaziyette (yanyana değil de önlü arkalı) kullanım dışıydı. Kitaplıkların altındaki dolap kapakları da açılamıyordu. Şimdi odadaki her şey yerli yerinde ve tam kapasite kullanımda :) Ailelerimiz geldiğinde L koltuğu açarak yatak haline getirip odayı kolayca misafir odasına çevirebileceğiz. L koltuklar açınca pek de rahat olmuyor ama o sorunu da üstüne visco yatak alarak hallettik :) 

Oda yerleşip kitaplıkları iç dış elden geçirip düzenleyince planın ilk aşaması tamamlanmış oldu. Bu iş bitince gidip boyaları aldık. Böyle yazınca çok kolaymış gibi göründü ama hiiiiiiç öyle olmadı. Bir haftadır renklere karar vermek için uğraşıyorum. Renk kartelasına bakmaktan, kartelayı bir duvara bir odadaki eşyalara yaklaştırıp gözümde canlandırmaya çalışmaktan beynim yandı desem yeridir :))) 

Uzuuuuun uğraşlar sonunda Filli Boya'nın Bej 50 ve Güz renklerini seçtim. Beji seçmem zor olmadı ama TV arkası için ikinci bir renk seçmeye çalışırken çok zorlandım. Neredeyse evden çıkmak üzereyken öncesinde hiç düşünmediğim ama o an gözüme hoş gelen Güz rengini seçtim. Boya hazırlanınca doğru karar vermiş gibi hissettim ama tüm oda boyanıp bitmeden kesin bir şey diyemiyorum. Yarın boyanacak ev ve ben bu gece heyecandan uyuyabileceğimi sanmıyorum.


Hazır salon boyanırken dekorasyonda ufak tefek yenilikler yapmak istedim. Seçtiğim renklere uygun perde ve avize aldım. Kargodalar. Tüm oda tamamlanınca nasıl olacak çok merak ediyorum. Dedim ya bu gece uyumak zor benim için :)) 

Salı, Ağustos 16, 2022

İyi gelen şeylerde bugün :)

Bir haftadır güne Sevgili Momentos'un podcastleri ile başlıyorum. Momentos o kadar güzel anlatıyor ki... Dinlerken bir sakinlik geliyor, zihnim dinleniyor, nefes alıyorum :)


Tüm bölümleri dinledim hatta bitince bazı bölümleri tekrar tekrar dinledim :) Bölümleri bitirdiğim için üzgünüm :( Yeni bölümü dört gözle bekliyorum her gün :) Derken az önce yeni bölüm geldi ve hemen dinledim. Dinlemek yetmedi hemen Momentos'a yazdım aklımdan geçenleri. Bugünkü podcastteki adama gıcık oldum. Herkes gider Mersin'e, adam gitmiş tersine! Mevzuyu anlatmayayım, kendiniz dinleyip öğrenin :)) 

Bu sabah günlük Momentos'umu alınca başka podcastlere de bir bakayım bari diyerek birazcık dolaştım Spotify'da. Baktığım ikinci podcast Deniz Dülgeroğlu'nun Merdiven Altı Terapi'sini sevdim. Özellikle şu bölüm hislerime tercüman oldu :)


Gezerken rastladığım başka bir podcastin konusu da tam benlik hatta belki tam sizlik de olabilir :)) Podcastin başlığı: Bir Gün Yapacağım (ama bugün değil)


Podcastlere bakmaya devam ediyorum. Tüm günü podcastler ile geçirmeyi planlıyorum. Beğendiklerimi yine yazarım :)

Şimdilik Hoşçakalın 🙋🏻‍♀️

Çarşamba, Ağustos 10, 2022

İste :)

Günlerdir nehir diyorum, çakıl diyorum, Hayat diyorum... Akışa bırakınca "Olabileceklerin En İyisi" gelip buluyor belki de insan :) 





Öyle keyifli, öyle güzel bir gündü ki 🥰

Yıllardır kahvaltıya gittiğimiz köyde hep bir tabela görüyorduk, Oçambre Petra Park yazıyor üstünde. Doğal aqua park olduğunu öğrenmiştik ve epeydir de gidelim diyorduk. Sonunda bugün önce kahvaltıya ordan da Oçambre'ye gittik. Biz daha alt kısımda kalan ve kaydırak gibi kayalardan akan suların olduğu doğal aqua park dedikleri kısma inişi tam çözemedik ama fotoğraftaki yere bayıldık.

İlk fırsatta tekrar gideceğiz hatta çadır kurup kamp yapmayı planlıyoruz 🤩

Pazartesi, Ağustos 08, 2022

Olabileceklerin En İyisi

Günaydın 😃

İçimden taşan bir sevgiyle uyandım bu sabah 🥰 Tüm sevdiklerimi sıkı sıkı kucaklamak, sarıp sarmalamak geliyor içimden 😍 Evrim vardiyada olduğu için Arya ile uyumuştuk, onu kucaklayarak başladım güne 😄 Fırsat varken ve içimizden geldiğince sıkı sıkı sarılalım sevdiklerimize 🤗🥰

İyi haftalar 🙋🏻‍♀️


McDonald Gölü - Montana, ABD


Cumartesi, Ağustos 06, 2022

Bazen uydurursun tutar :)

Evdeki muzlar durduğu yerde olgunlaşınca ziyan olmasınlar diye elime ne geçtiyse karıştırıp kek yaptım. Tadına bayılınca tarifini paylaşayım dedim :D


Malzemeler:


  • 1/2 çay brd şeker
  • 1 yumurta
  • 2 adt büyük olgun muz
  • 1 pkt vanilin
  • 3 tatlı kaşığı kakao
  • 1 çay kaşığı tarçın
  • 1,5 brd ince öğütülmüş yulaf
  • 1 pkt kabartma tozu
  • 1 avuç granola (yoksa da sorun olmaz :) 
  • 1 avuç yaban mersini / turna yemişi / vişne kurusu vb. 
  • 10 - 12 kare çikolata


Yumurta, şeker ve vanilini çırpın, ezilmiş muzları ekleyip karıştırın. Çikolata hariç diğer malzemeleri sırasıyla ekleyip kaşık ya da spatula ile karıştırın. Borcama karışımın yarısını döküp üstüne çikolata karelerini dizin, kek karışımının kalanını da borcama dökün. Önceden ısıtılmış 180-185 derece fırında 20-25 dk pişirin. 



Ben bu kez airfryerda cupcake kalıplarında; ilk partiyi muffin, ikinci partiyi browni programında pişirdim. 10 küçük, 1 büyük cupcake çıktı ama yukarıda anlattığım gibi borcamda tek seferde pişirmek daha mantıklı çünkü içinde yulaf ezmesi olduğu için normal bir kek gibi kabarıyor, brownie gibi daha yassı kalıyor.

Denerseniz şimdiden afiyet olsun :)


Perşembe, Ağustos 04, 2022

Olduğun gibi gel Hayat! Kabulümsün!

3 gün önce doğumgünümdü ve ne kadar şanslı olduğumu bir kez daha hissettim. 


Canım Ceren'im çiçekleriyle öyle mutlu etti ki beni 🥰 Bastırıp odama asmak istiyorum bu fotoğrafı 😍


Evrim bir şekilde beni manipule ederek tamamen benim fikrimmiş gibi kahvaltıya gitmemizi sağladı ve sonra da pastayla sürpriz yaptı 🥰  



Kendime aldığım kitaplar tam da doğum günümde geldi kargodan 🤓📚


Çok yakın arkadaşlarımız Funda ve Ümit'in 10.yıl kutlaması da doğum günü akşamına denk gelince çok keyifli bir gece oldu 🤗🥰



Arkadaşlarım hem arayıp hem de fotoğraflarımızı paylaşıp doğum günümü kutladılar gün boyunca 🥳🥰 

Hem yorumlardan hem de mesaj atarak doğum günümü kutlayan tüm Blogger arkadaşlarıma da buradan bir kez daha teşekkürler. 

İyi ki varsınız her biriniz ve iyi ki hayatı zenginleştiriyoruz beraberce 🥰

... 


Her şey tam da olması gerektiği gibi oluyormuş hayatta. Ne bir eksik, ne bir fazla. Hepimiz atabileceğimiz tek ve kaçınılmaz adımları atıyoruz her an'ımızda. 


İşte bu yüzden tam da olduğun gibi gel Hayat! Kabulümsün!


Teşekkürler, 

Aldığın ve verdiğin her şey için!


Hoş geldin yeni yaşım 🥳 #36



Sakin Kalabilmek

Bir süre önce olana bitene sinirlenmenin çok manasız olduğunu kabullenmiş ve olan biten şeyler karşısında sakinliğimi korumanın daha mantıkl...