Pazartesi, Mayıs 19, 2025
Yeni Ev, Yeni Manzara :)
Cumartesi, Mayıs 17, 2025
Ve Final...
Perşembe taşınma günüydü.
Dışarda bardaktan boşalırcasına yağmur vardı. Mutfak bitmemişti ama yapacak bir şey de yoktu.
Şansımıza son 2 gün içinde işler biraz hızlandı. Avizeler ve tavan pervaneleri takıldı; çer çöp atıldı, ev temizlendi (ya da biz öyle sandık); banyo dolapları takıldı; lavabonun su tesisatı tamamlandı; yeni termisifon takıldı. Taşınmadan önceki gün misafir odasının yatağı ve salonun yeni koltuğu geldi.
Mutfağın kulpları ufak çaplı bir kayıp krizi sonrası taşınma günü tekrar satın alınıp takıldı. Eksik kapaklar ne zaman halledilecek ve grinin elli tonunda başrole aday arataş ne zaman düzelecek bilemiyorum. Fayanslar depoda su çektiği için renkleri farklıymış, kuruyunca düzelecekmiş!?
Taşınmadan önceki gece mutfak malzemelerimizi ve askıdaki kıyafetleri yeni eve taşıdık. Sağ olsunlar arkadaşlarımız koşup geldiler yardıma. 5 kişi (Melike, Tülin, Çiğdem, Funda, ben) gece 10-12 arası epeyce iş hallettik. Taşınma günü sabah da birçok şeyi elden kendimiz taşıdık ki öyle yapmasak kesinlikle bitmezmiş işler çünkü taşımacılar bir kısım eşyayı taşımadan yok oldular.
Dün eski evden 5 büyük torba çöp, 4 kasa ve 1 çuval eşya daha çıkardık. Taşınma günü de bir bu kadarını Evrim kendisi taşımıştı taşımacılardan sonra. Aynı cadde üzerinde başka bir eve asansörlü araç ile eşya taşıyıp 18bin aldılar ama mobilyalar dışında nerdeyse her şeyi biz taşıdık maalesef. Neyse bu da böyle bir tecrübe oldu deyip geçelim.
Eşyalar taşındıktan sonra yerleştirmeye de yine arkadaşlarım yardım ettiler. Biri gitti biri geldi, nöbetleşe bizi hiç yalnız bırakmadılar. Özlem öğlen kısır ve kek getirip karnımızı doyurdu üstüne de akşam yemeğine davet etti. Öğlenle akşam arası da Güneş'le birlikte bir sürü eşyayı yerleştirmeye yardım etti.
Yemekten dönünce Funda geldi ve taşınırken batan evi baştan sona süpürüp sildik beraber. Bugün de okul çıkışı yine Güneş geldi, yardım etti. "Arkadaşlar İyidir"i bir kez daha kanıtlayan arkadaşlara sahip olmak çok güzel 🥰
Tüm bu taşınma telaşı içinde tabi ki belim ve diğer rahatsızlıklarım pik yaptı ve dün günü yatakta geçirdim. Sabah doktora gidip rapor aldım, iğne yaptırdım sonrası uykuyla uyanıklık arası bir hâl...
Ocak henüz monte edilmediği için dün akşam yemeğini dışarda yedik. Eve döner dönmez kalan kolileri açıp yerleştirmeye başladık. Taşınma günü salon, yatak odası, Arya'nın odası bitmişti. Dün mutfak ve banyo bitti. Geriye ardiye ve kütüphane odası kaldı.
Ardiyeyi biraz kolayladık ama hâlâ yapılacak işler var. Bugün kütüphaneyi halletmemiz gerekiyor. Başlayınca bitecek :)
Yukarıdakileri kaç parça halinde yazdım kim bilir... Az önce kütüphanedeki son kitap kolisini de açıp yerleştirdim. Şu an bir tek Evrim'in elektronik kolileri kaldı. Onlar yerleşince tekrar temizlik yapılacak.
Kalan işler:
- Kornişler yapılınca perdeler asılacak
- Ardiye düzenlenecek
- Banyodaki deterjan vs. için bir alan/çare bulunacak
- Tablolar asılacak tabi bunun için önce Evrim'in çivileri hazırlaması gerekiyor
- Ebeveyn banyosuna aynalı lavabo dolabı takılacak.
- Havluluk takılacak
- Mutfak ve Arya odası avize talılacak
- ...
Pazartesi, Mayıs 12, 2025
...
Oturdum ağlıyorum. Çok yoruldum. Tüm vücudum ağrıyor ve elimden hiçbir şey gelmiyor. Temizlik iptal... Mutfak arataşları grinin elli tonu, banyo dolabının yarısı koridorda yarısı misafir odasında, her yer harç, boya, kir... Oturduğumuz evin koridoru kolilerden geçilmiyor...
Son 3 gün... Hepsi bitecek...
Pazar, Mayıs 11, 2025
Bitmiyor
Cuma, Mayıs 09, 2025
Bakış Açısı
Dün Artvin merkezdeydim. Oraya gitmek de zor, gidince dönmek de.
Şehir merkezi kelimenin gerçek anlamı ile dağın tepesinde!
Artvin merkez ile ilgili sevdiğim bir hikaye var. Zamanın birinde ülkeyi karış karış gezmek isteyen yükseklerde de tanıdığı olan bir memur, Artvin'e, Hopa'ya atanmış ama bunu kendine hakaret sayıp "İlçe de neymiş? Benim atamam merkeze yapılsın!" diye yükseklerdeki tanıdıklarını tekrar devreye sokmuş. Gün gelip de Artvin merkeze varması gerekince git git, dön dön bitmeyen yol karşısında ayılıp bayılmaya "Kendim ettim, kendim buldum" diye dövünmeye başlamış :))
Şehir merkezi her zaman en iyi tercih olmuyor tabi :))
Her gidişimde her virajda, her yokuşta insanların taa en başında nasıl olup da böyle dağ tepesine yerleştiğini düşünüyorum. Bir kez yerleşildi mi devamı gelir. Orada doğan orada büyür, alışır, garipsemez durumu ama dışarıdan gelen biri için gerçekten acayip. Ama - her zaman bir "ama" olduğu gibi :) - Hopa'dan Artvin'e gidiş yolu inanılmaz bir manzara sunuyor yolculara. Her yer yemyeşil, yol boyu Çoruh nehri eşlik ediyor manzaraya.
Artvin merkeze gidiş sebebimi soracak olursanız; sağlık heyeti raporu için gittim. Ben artık resmi olarak bir engelliyim.
Engel oranım %43.
Ameliyata rağmen iyileşmeyen ve ikinci ameliyatı doktorların önermediği bel fıtığıma ek, boyun fıtığı, IBS, reflü, kronik depresyon ve bir de kanser geçmişim olduğu için çoklu rahatsızlık sebebiyle engelli olduğum resmileşmiş oldu. Buna neden ihtiyaç duyduğuma gelirsek, okulda bedensel rahatsızlıklarım bilindiği hâlde, öğretmen sayısı yetersiz denilerek bana nöbet görevi veriliyor ve ben nöbet günlerimde öleyazıyorum. İşte bu nöbet görevinden muaf olma amacıyla aldım raporu. Yönetmeliğe göre engelli öğretmenlere nöbet görevi verilemiyor.
Hayat ne acayip!
38 yaşımın bitmesine 3 ay kala %43 engelli oluşum tasdikleniyor ve ben buna seviniyorum?! Boşuna dememişler, "Delirene değil, delirtene bakmak lazım" diye... Ağlanacak halime güler hâle geldim.
Neyse... Bakış açımızı olumlu ayarına alıp öyle bakalım :) Artık nöbet tutmak zorunda değilim :)
Artvin'e gitmişken biraz dolaşıp Cağ kebabı yemeden olmazdı. Hava çok sıcak olduğu için önce kendime bir t-shirt alayım dedim ama girdiğim ilk mağazada aradığımı bulamadım. Halimi anlayan mağaza sahibi çok tatlı bir şekilde az ilerde, çarşıda Yılmazlar var, bir de oraya bakın dedi ve başlı başına günümü güzelleştiren bir detay oldu :)
O kadar gezince karnım acıktı tabi ki :) Yine bir esnafa sorarak güzel bir Cağ kebabı yedim. Sonra hastaneye geri döndüm. Saat 15.30'da heyete girdim. Raporun 1 aya çıkacağını söylediler.
Yukarıdaki satırların çoğunu daha önce de oturduğum bir kafede yazmıştım. Az önce yeniden düzenledim. Şunlar da cafeden çıkınca çektiğim fotoğraflar:
Perşembe, Mayıs 01, 2025
Ya siz neden böylesiniz?
Neden???
Bir haftadır sanıyorum ki bu Cumartesi mutfak kurulacak, pazar temizlik yapılacak ve biz Perşembe / Cuma, hadi en olmadı Cumartesi günü taşınıyoruz. Ama hiç öyle değilmiş mevzu!
Cumartesi mutfak dolapları kurulacak, elektrik tesisatı halledilecekmiş ama tezgah ve tezgah arası o gün yapılmayacakmış. Ne gün yapılacakları belli bile değilmiş henüz! Ve tüm bunları Evrim zaten biliyormuş ama bana söylememiş! Ben az önce mutfağı yapan ustaları arayınca öğrendim. Allahım gel de çıldırma!
Kaç kez plan yaptım: cmt mutfak biter; pzr temizlik; pzt - salı mutfak malz. kendimiz taşırız yavaş yavaş yeni eve; misafir yatağı gelir, kıyafetleri de onun üstüne yığarız askılarıyla; perş. de geri kalan eşyalar taşınır rahat rahat. Ya ben bunları anlatırken neden "işler cmt bitmeyecek" demiyorsun ki be adam???
Cmt günü duruma göre bakıp söyleyecekmiş zaten!? Ben pazar için temizlikçi ayarladıktan sonra! Olsunmuş, temizliğin mutfakla ne alakası varmış?! Allahıııımmm delirmemek işten değil! Hayır defalarca kez planımı anlatmamış olsam diyeceğim ki adam haklı, ne bilsin ama işte kaç kez oturup anlattım.
Ya erkekler neden böyle?
Sinirden çatlıcam şimdi!
Not: Evet biliyorum. Tabi ki halledilecek, tabi ki taşınacağız sonunda. Lütfen bunları yazmayın çünkü zaten biliyorum ama şu an işe yaramıyor, beni sakinleştirmiyor bunu bilmek.
Yaz...
Yaza hızlı bir giriş yaptık. Bu ara konserden konsere koşuyoruz :) Hopa Deniz Yemekleri Festivali Sahnesi Borçka Belediyesi Kadın Korosu Kon...

-
Ay saçı burma Uzakta durma Gel ay sevgilim Boynunu burma Dağda duman yeri var Kaşta keman yeri var Yarim benden incinmiş ...
-
Bir önceki yazımda bahsetmiştim mutfak aşkıma geri döndüğümden. Epeydir uzak kalınca hamburger yapmak için düştüm netteki tariflerin peşine ...