Cuma, Temmuz 26, 2024

Isparta #14. Gün

Isparta'daki 2. günümüzde kahvaltının ardından Melike ile şehir turuna çıktık.





Isparta deyince akla gelen iki şey:
 Güller ve Süleyman Demirel


Tarihi Firdevs Bey Camii 





Melike ile Isparta'yı şöyle bir tavaf ettikten sonra Melike'nin anneannesinin evine gittik. Bahçesinde yerlere kadar sarkan meyve ağaçlarıyla nanılmaz güzel bir ev. 



Bazı minik detaylar, pek hoşlar :) 


Öğleden sonra daha kalabalık bir ekiple Eğirdir gölüne gittik. Melike yol boyunca bize rehberlik yaptı. 






Göl yüzmek için pek cazip değil ama seyir tepesinden manzara muhteşem! Eğirdir dönüşü Kirazlıtepe'de yemek yedik üstüne de tabi ki dondurma :)) 

Ertesi sabah arkadaşlarımızla vedalaşıp Isparta'dan ayrıldık ve Eskişehir'e doğru yola çıktık. Onu da bir dahaki yazıda anlatayım :) 


Perşembe, Temmuz 25, 2024

Ey Hayat, Neden Bu Kadar Uyuzsun?

Mutluluktan uçup enerji ile dolup taştığım bir tatilden yeni dönmüşken, bu gazla evdeki fazlalıkları atıp mutfak dolaplarını, ayakkabılığı, kütüphaneyi, ardiye dolabını toplayıp evi minimal bir cennet yapmaya başlamışken eve alıcı çıktı. 

Şimdi ben ne diyeyim sana ey Hayat?

Biliyorum belki böylesi daha hayırlı, belki daha güzel bir ev çıkacak karşımıza, belki de her şeyin daha güzel olması için önce her şeyin karman çurman olması gerekiyordur, hayatın altının üstünden daha güzel olmadığı ne malum falan filan... 

Biliyorum ama bilmek yeterli olmuyor şu an. Hopa'da ev kiraları 20-28bin bandına çıkmış; satılık daireler içinde en ucuzu(?!) bizim ev: 3 MİLYON TL!!!

Ne diyeyim bilmiyorum... Şu an sadece evi almaya niyetlenen kişi evi beğenmesin diye umuyorum. 

Cumartesi, Temmuz 20, 2024

Marmaris ve Salda Gölü #13. Gün

Ayın 16'sında 12'de otelden ayrılıp Marmaris'in merkezine indik; kapalı çarşıyı gezdik, kaleye şöyle bir karşıdan baktık, sahilde yürüdük, magnet aldık. Arya günlük dondurmasını da yiyince tekrar yola koyulduk.






Kapalı çarşının içindeki bir mağazada sevdiğimiz animelerin figürlerini görünce çok şaşırdık. 


Melike, Marmaris'ten Isparta'ya geçerken yolda mutlaka Salda gölüne de uğrayın demişti. Navigasyona güvenip bilmediğimiz yollara girdik. Girdiğimiz yolun sonu kapatılmış. O noktaya gelmeden önce solda birkaç giriş vardı ama navigasyon sürekli devam etmemizi söylediği için vardır bir bildiği diye düşündük. İşin sonunda ucundan kıyısından da olsa gördük Salda gölünü ama hiç umduğum gibi değildi. Biz yanlış yoldan gittiğimiz için esas güzel olan kısmı göremedik.




Umduğumuz gibi olmayan 
bir Salda gölü macerası :(


Evrim'in söylenmeleri eşliğinde Salda'dan ayrılıp Isparta'ya yollandık; akşamüstü vardık. Naile teyzenin elleriyle yaptığı kabune pilavı ve güveç ile karnımızı bir güzel doyurup Isparta'yı gezmeye çıktık.




Isparta'yı kuş bakışı izlemek çok keyifliydi :)



Isparta maceramızın kalanı bir dahaki yazının konusu olsun :) 

Salı, Temmuz 16, 2024

"Sınırsız"ın Sonu #11. & #12. Gün

Bugün otelden ayrılıyoruz. 

Dün, benim için biraz kötü başladı gün. IBS yüzünden gecenin üç buçuğunda sancıyla uyandım ve 1,5 saat kıvrandım. Sabah olduğunda tükenmiştim. Tüm öğünlerde mecburen haşlanmış patates ve yoğurt yiyip havuz başında uyukladım. 

Dün şezlong komşumuz olan aile tam bir sabır sınavıydı. Çocuk inanılmaz inatçı ve laftan pek anlamıyor, babasının da kalır yanı yok. Kadının hiç sesi çıkmıyor, ya yapısı gereği pasif biri ya da bıkmış ve boşvermiş artık. Tüm gün çocuk ve adam saçma sapan inatlaşıp durdular. İşin kötüsü tüm inatlaşmanın sonunda hep çocuğun istediği yapıldı ve her şey boşuna yaşanmış oldu. Bir noktadan sonra sırtımı dönüp kulaklık taktım ki daha fazla şahit olmayayım. - Sonradan dönüp okuyunca kendimi acımasız ve işgüzar buldum. Durumun içinde olmak başka, dışından ahkam kesmek başka. Umarım işler o aile için kısa sürede kolaylaşır. - 

Havuz başında müzik dinleyip kitap okumak en sevdiğim tatil aktivitesi sanırım. Dün bir kitabım bitti, yeni kitaba başladım. Bu tatilde okuduğum 3.kitap :) Keşke Hayat sadece tatillerden ve kitaplardan ibaret olsa :))

Bugün oteldeki son günümüz olduğu için sabah erkenden kalkıp tam bir Türk anası olarak yolluk hazırladım :))) Açık büfeden taşıması kolay simit, poğaça ve meyvelerden alıp poşetledim, önceden kenara ayırdığım boş su şişelerimize de meyve suyu doldurdum. Sonra gidip yüzdüm, son son denizin tadını çıkardım :)



Gözünü açamayanlarda bugün :) 


Az önce havuzdan çıktım. Şimdi odaya gidip son kez etrafı kontrol edip çıkacağız. Sıradaki duraklar: Marmaris Çarşı, Salda Gölü ve Isparta.

Görüşmek üzere 🙋🏻‍♀️

Pazar, Temmuz 14, 2024

Biri Nazar Mı Dedi? #10. Gün

Sözüm Blogger meclisinden dışarı ancak diğer mecralar için sosyal medya nazarı diye bir şey var sanırım cidden. Annem sık sık "Facebook'ta ya da Instagram'da paylaşmayın fotoğraflarınızı" der ama çok da ciddiye almıyordum önceki güne kadar. Önceki sabah önce dudağımın uçukladığını fark ettik sonra da tüm gün oda kapısı ile sorun yaşadık. En az 5 kez müdahale edilip tamir edildi kapı ama nedense sürekli tekrarlıyor sorun. Şu güzelim tatilde nazara olan inancımız tazelenmese iyi olurdu ama n'apalım olsun :)))

İşin şakası bir yana hayatta böyle ufak tefek aksilikler olabiliyor. Tam her şey yolunda gidiyor derken ayağımız tökezleyebiliyor. Çok da takılmadan olur öyle deyip yola devam etmek gerek :) Eski ben asla yapamazdı. Alt tarafı bozuk bir kapı yüzünden "tüm aksilikler de bizi buluyor, bir işimiz rast gitmiyor" diye diye oturup ağıt yakardım. Olay bitse bile etkisinden çıkamaz, negatife bağlardım hemen ama dün yaşadığımız kapı krizinde gayet sakin alıp tamire gelenlerle sohbet edip gırgır şamata yaptım :)) 

Yıllar önce Evrim'le sevgililik dönemimizde bir akşam sofra hazırlarken ve artık açlıktan ölmek üzereyken tüm sıcağa, imkansızlık içindeki mutfağımıza rağmen  kızarttığım bir tabak ekmek elimden düşüp yeri boyladığında girdiğim sinir krizini hiç unutamam. Oysa ki hem faydasız hem de aşırı bir tepki. Şimdilerde benzer şeyler yaşayınca olan oldu deyip boşveriyorum. Dün de öyle yaptım.

Kapı mevzu zor da olsa çözülünce günlerdir yapalım dediğimiz şeyi yapıp Arya ile otelin kuaförüne saçlarımızı cornrow örgü yaptırmaya gittik. Arya o kadar güzel oldu ki... 




Bana da hafiften bir gençlik aşısı oldu gibi :)) 


Dün gecenin eğlence programı Evrim'in dört gözle beklediği karaokeydi :) Evrim, Elvis Presley'den Can't Help Falling in Love With You şarkısını söyledi. Fena değildi :)) Gecenin kazananı ise Ankara'nın Bağları ile herkesi costuran abiydi bence :) Bir de gerçekten çok güzel sesi olan ve Sezen şarkısı söyleyen genç bir arkadaş vardı. 

Cuma geceki Moğol akrobatlardan bahsetmesem olmaz. Acayip yetenekli bir ekipti. Onlar havada uçarken ay aman nasıl uçuyorlar, düşmesinler diye diye izledim :) 




Ayağıyla ok atıp hedefi vurmak?! 


Bir de ikinci kademeye tırmanıp tekrarlamak?!?!? 


Ekibin herbir üyesi acayip yetenekliydi. Tüm ekip 4-5 kez kostüm değiştirip birbirinden güzel farklı kareografiler sundular. 


Yarın son tam günümüz, sonraki gün 12'de otelden ayrılıyoruz. Eskişehir'e Isparta üzerinden gidip Isparta'da 1-2 gün kalmak istiyoruz ama henüz net değil. Bakalım :)


Cuma, Temmuz 12, 2024

Marmaris - #7, #8, #9. Gün

Ayın 10'unda tatil köyüne vardık; otelimiz ilk andan içimize sindi. Gelmeden önce belki 100 farklı otel araştırıp yorumları okudum. Her birinde içime sinmeyen bir şey oldu ama Fortezza için daha yorumları okurken seveceğimizi anlamıştım. Olumsuz yorumların biraz kapris olduğu belliydi. Herkesin kriterleri başka tabi. Bizim için önemli olan aquapark, lezzetli yemekler ve gönül rahatlığı ile kalınacak kadar temiz bir odaydı. 

Tatil köyünün konumu muhteşem, otel tertemiz, çalışanlar yardımsever ve güleryüzlü, yemekler çok çeşitli ve gerçekten lezzetli. Tek olumsuzluk arılar olabilir ama 3 gündür hiçbir arı sokma vakası yaşamadık ya da şahit olmadık. Arılar sadece restaurant bölümünde var. Akşam yemeği saatlerinde dumanla gezip arıları uzaklaştıran görevliler var. Ayrıca çok korkanlar için iç mekanda arısız yemek yeme imkanı da mevcut.

Tatilimizin ilk gününde öğle yemeği yiyip ardından etrafı keşfettik ve biraz yüzüp çoğunlukla dinlendik. İkinci gün Evrim  animasyon ekibinin aktivitelerine, Arya da aquaparka daldı. Ben havuz başında takılıp kâh yüzdüm kâh kitap okudum. Sonra buluşup iskeleden denize daldık ailecek :)  Günler benzer şekilde geçiyor.

Arya ve Evrim aktif, ben pasif tatil yapıyoruz :)) Yüzerek, havuz kenarı şezlongta uyuklayarak, kitap okuyarak ve bol bol yiyip içerek geçiriyorum zamanımı. Tam ihtiyacım olan şeydi bu :) 








 







Bizim için tatilin bu kadar keyifli geçmesindeki önemli etmenlerden biri Arya. Arya'nın bize bağımlı olmayışı, kendi başının çaresine bakması, ihtiyaçları için gerekli kişilerle rahatça  iletişim kurması bizi özgür kılıyor. 

Arya ilk andan itibaren kendi kendine takılıp yüzüyor; yemeklerini kendi alıp keyifle yiyip içiyor. Huysuzluk yapıp bize hiç ekstra iş çıkarmadı. Daha küçük çocukla ya da mızmız bir çocukla tatil kesinlikle zor olurdu. 

Arya, dün güneşten fazla yanınca  bugün tamamen kendi isteği ile odada kaldı. Odaya döndüğümüzde resim çizerken bulduk :) Tabi fırsattan istifade minibardaki kolayı götürmüş olduğu gözümden kaçmadı :))) 



Arya henüz hiç çay ve kahve içmedi. Çok merak ettiği için daha önce kola ve Fanta denemişti. Babaanne ve büyükbabasına gidince arada onlarla gazoz ve hazır limonata içiyor. Dışarıda yemeğe çıktığımızda ayran ya da vişne suyu içer. Tatilde biraz gevşettik kuralları :) 

Kaldığımız tesis bizim gibi çocuklu aileler için bulunmaz bir nimet bence. Havuzlar, aquapark, mini club, yiyecek seçenekleri hepsi gayet tatmin edici. Fiyat/performans açısından da çok başarılı. Kısacası yemekler lezzetli, aquapark eğlenceli, odalar yeni ve temiz, personel çalışkan ve güleryüzlü. Daha ne olsun :) 3 günlük değerlendirmemize göre otel ile ilgili kararımız "Seneye tekrar gelelim" oldu :)

Şimdilik bu kadar. Geri kalan günleri de yazacağım umarım :) 

Salı, Temmuz 09, 2024

#6.Gün

Eskişehir - Marmaris arası gözümüze uzun gelince Denizli'de mola verip Pamukkale traventerlerini görmeye karar verdik. Sabah kahvaltısından sonra yola çıkıp navigasyonla Pamukkale'ye geldik ama 3 alternatif arasında en kötü olan güzergahı seçmişiz. Yine de biraz tersten de olsa vardık hedefimize.

Yoldayken netten bir pansiyon bulup bir gecelik oda tuttum. Fiyat/performans gayet güzel :) Odaya yerleşip çevreyi dolaşmaya çıktık. Çarşının sonunda Kırmızı Su isimli bir termal su kaynağı varmış.


Sıcaklığını kontrol ettikten sonra ayaklarımızı soktuk tabi ki :)) 



Kırmızı Su'dan sonra tekrar arabaya atlayıp Pamukkale traventerlerine gittik. Güney kapısından girip Hierapolis Antik Kenti'ni de gezdik. Gezdiğimiz alanda 3 adet ufak salondan oluşan bir müze, amfitiyatro, antik yüzme havuzu ve traventerler vardı. 








Denizli deyince olmazsa olmaz :)) 









Giriş 22.30'a kadar açıkmış ama müze salonları 8 gibi kapanıyor. Biz çok yorulduğumuz için hava kararırken ayrıldık ama eminim antik kenti gece ışıklarıyla görmek de ayrı bir zevktir. 

Bizim giriş yaptığımız Güney kapısına giderken daha aşağıda solda bir giriş daha var. O girişten daha büyük bir traverten alanına giriliyor sanırım ama ordan yukarıya çıkış var mı emin değilim. Biz Arya ile Güney kapısını kullanarak ücretsiz girdik, Evrim 60 TL ödeyerek müze kart ile girdi. Müze kartı olanlara içerideki işletmeler %50 indirim yapıyor. 

Tamamen plansız ama inanılmaz keyifli bir gündü :) Yarın sabah erkenden otele doğru yola çıkacağız. Umarım tatilin otel ayağı da şimdiye kadar olduğu gibi şahane geçer :) 

Isparta #14. Gün

Isparta'daki 2. günümüzde kahvaltının ardından Melike ile şehir turuna çıktık. Isparta deyince akla gelen iki şey:  Güller ve Süleyman D...