Filmler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Filmler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Çarşamba, Kasım 03, 2021

P.S. I Love You

Ne zaman canım sıkılsa ya da kendimi kötü hissetsem önceden izleyip çok sevdiğim bir filmi tekrar izlerim (Yeni bir film izleyecek sabrım ve olmadık filmlerle kaybedecek vaktim olmadığı için tercihimi halihazırda bildiğim, sevdiğim, beni hayal kırıklığına uğratmayacak bir filmden yana kullanıyorum). Bugün de "P.S. I love you" filmini izledim kim bilir kaçıncı kez :) Filmin hikayesi, kanser yüzünden ölen genç bir adamın ardında bırakacağı eşinin bu kaybı atlatmasına yardımcı olmak için ölmeden önce yazdığı mektuplar üzerine kurulu. O kadar güzel ki izlerken aşkla, sevgiyle, hüzünle ve umutla doluyor insanın içi. 



Holly ve Gerry'nin filmin en başındaki kavga bana çooooook tanıdık birilerini hatırlatıyor nedense :D Filmin en anlamlı sahnelerinden birinde Daniel, Holly'e kadınların ne istediği soruyor ve Holly ona kadınların ne istedikleri hakkında hiçbir fikirleri olmadığı sırrını (?!) veriyor. 

Yağmurlu günlerde battaniyenin altına kıvrılıp izlemeyi sevdiğim bir kaç filmi daha yazayım :)

  • İlk 50 Öpücük
  • Senden Önce Ben
  • Aşk Sarhoşu
  • Stajyer
  • Julie  & Julia
  • Pretty Woman
  • Başımıza Gelenler
  • Kör Nokta

Cuma, Nisan 24, 2020

Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun - 16 Gün / 16 Yazı - 10. Gün


10. Günün konusu:

"Bugün bir şarkı listesi yapalım. En sevdiğin film müziklerinden oluşan bir liste şahane olur. "

Daha önce Mutfakta Tango yazımda en sevdiğim film müziklerinden bazılarını paylaşmıştım. Aklıma gelen diğerlerini paylaşayım.

I will always love you...



It must have been love...



Tell something girl, Are you happy in this modern world?



Never enough...



You're gonna miss me when I'm gone...



The Devil cheated me...



If I die young, burry me in satin, lay me down on a bed of roses...
( Film değil dizi ama es geçsem olmazdı :(




Biraz da bizden bir şeyler olsun istiyorum bugün. O zaman gelsin Yeşilçam film müzikleri :)


Aşk eski bir yalan, Adem'le Havva'dan kalan...



Dışarda yaz yağmuru... Boş sokaklar sensiz bensiz...



Param yok... Pulum yok... Olmasın hiç ziyanı yok...



Sevgilim söyler misin ateş böceğim misin?



Sensiz diyor, yaşanmıyor. Aşk bu olsa gerek...



Son verdim kalbimin işine. Olmaz olsun onun aşkı sevgisi de :)))))
( Bunu ne olur izleyin ve gülün benim için :)


...

Yazmaya başlarken bu kadar çok şarkı çıkacağını hiç düşünmemiştim. Daha da var ama onları da başka yazıya saklayayım artık :))


Çarşamba, Nisan 15, 2020

Mutfakta Tango - Corona Günlükleri

Evet, biz mutfakta Tango, balkonda clubber takılıyoruz. Ama bu yeni değil, biz eşimle evi oldum olası hep bir club, bir dans pisti, bir eller havaya mekanı olarak kullanıyoruz :))))) Yani deliliğimiz Corono'dan değil, doğuştan :D

Dün gece saat yarım sularında mutfağı toplarken telefondan çok sevdiğimiz ve Ghost filminden de herkesin aşina olduğu Unchainted Melody'i parçasını açarak dans etmeye başladık. Ardından Scent of A Woman filminden Por Una Cabeza ile Tango'ya geçtik ve finali de Dirty Dancing'ten Time of My Life ile yaptık.

Bizim böyle favori filmlerden favori sahnelerimiz ve şarkılarımız var. Sık sık açıp izleriz ya da dans ederiz. Epeydir yapmıyorduk. Dün gece iyi geldi.






Sanmayın ki hep böyle tarz takılıyoruz :P Bazen de Erik Dalı ile coşup Ankara'nın Bağları'na bağlıyoruz :))) Bak onu da epeydir yapmadık. İlk fırsatta onu da yapalım :)))

Peki dans dışında ne yapıyoruz? Daha önceki yazılarda anlattıklarımdan çok farklı değil günlerimiz. Ben sporla başlıyorum güne, tam bitirirken Arya uyanıyor çizgi filmler için. Kahvaltıyı hazırlarken Evrim kalkıyor. sonrası ödevler, oyun, çizgi film, etkinlik... Belki 1-2 bölüm dizi ya da bir film izliyoruz Evrim'le. Bazen gitar çalıyorum. Gün aşırı internetten çeşitli kaynakları tarayıp Whatsapp gruplarından ödevlendirme yapıyorum öğrencilerime. Daha önce verdiğim ödevlerin cevaplarını gönderiyorum. Yemekti, bulaşıktı, çamaşırdı derken günler geçiyor. Geçmiyor desem yalan olur.


            













Günler geçiyor da dışarı çıkmadan, okula gitmeden, arkadaşlarımı görmeden, okul çıkışı ya da akşam bir yerlerde oturup bir şeyler yemeden, içmeden, sohbet etmeden, hayatı paylaşmadan geçip gidiyor işte. Az önce okul grubumuzda okullar 1 Haziran'da açılacakmış gibi bir duyumdan szö edildi. Bir yanım çok sevindi ama diğer yanım bunu çok mantıksız buldu çünkü yaz sıcağında ders yapmak neredeyse imkansız. Günün çok erken saatlerinde ya da akşam saatlerinde 1-2 ders belki verimli olur. Ondan fazlası sadece işgüzarlık olarak tarihe geçer bence.

Bakalım gelecek günler bize neler getirecek...

Perşembe, Eylül 26, 2019

Ah Seçmek Çok Zor! - Dizi ve Film Mim'i

Eylül başında Can bir Mim hazırlayıp sevdiğimiz diziler, filmler ve oyuncular ile ilgili sorular sormuştu. O günden beri düşünüyorum ama 13 senedir hayatı paylaştığım eş kişisinin en büyük hobisi film ve dizi izlemek olunca bu Mim'i cevaplamak çok zor. Bir başlayayım bakalım, gerisi gelir elbet :)

1) Yıllar geçse de izlemekten sıkılmam dediğiniz dizi ve film hangisi?

Maalesef tek bir cevap veremeyeceğim. Liste şöyle: 

Filmler: Star Wars, Matrix, Geleceğe Dönüş, Yüzüklerin Efendisi, İlk 50 Öpücük, Pretty Woman (şu an aklıma gelmeyen bir sürü film daha var kesinlikle:(

Diziler:  Bones, Shields, Doctor Who, House, Lucifer, Younger, Heroes, Chuck, Alias, CSI, Görevimiz Tehlike.... (Ayyyy daha bir sürü var :(




2) En sevdiğiniz oyuncu kim?

Bu soruya hangi açıdan yaklaşmak lazım acaba?  Sevdiğim oyuncular çok net gelmiyor aklıma ama ille de sevdiğim isimleri vermem gerekirse birçok filmde, birçok rolü ile Keanu Reeves, Wolverine rolü ile Hugh Jackman, sadece Hector rolüyle Eric Bana, Kadın Aklı, Erkek Aklı filmindeki rolü ile Gerard Butler, nam-ı değer Mc Steamy rolüyle Eric Dane. Kadınlar da ise  Alias'taki rolüyle Jennifer Garner çocukluk hayalimin vücut bulmuş haliydi. Onun dışında Meryl Streep'i ve buğulu gözleriyle Eva Green'i de severim. Yazdıklarımdan da anlaşıldığı üzere ben oyuncuları değil de oynadıkları karakterleri seviyorum. Mesela normalde Hugh Jackman'ı görsem yüzüne bakmam ama Wolverine olarak gelse işler değişir. Ama söz konusu Jason Mamao ise rolün hiç önemi yok her koşulda üstüne atlayabil... Öhöm pardon imzasını isteyebilirim :))))) 

jason momoa ile ilgili görsel sonucu

3) En beğendiğiniz dizi/film repliği nedir?

En kolay cevap: "Ignorance is bliss" (Cehalet mutluluktur). Ne kadar az bilirsen o kadar mutlu olursun elindekilerle. Öğrenip de değiştiremediklerimiz, bilip de elde edemediklerimiz üzer bizi.

4) Dünyasında yaşamak istediğiniz film ya da dizi hangisidir?

Oooo! Saymakla bitmez bendeki hayaller :D Burdan 1. soruya geri göndereyim ben sizi :) Hepsi uyar bana ;)

5) En sevmediğiniz oyuncu kimdir?

Korkunç derecedeki başarılı oyunculuk yeteneği sayesinde hayat verdiği karakterin gerçekçiliği yüzünden nefret ettiğim oyuncular var benim. Misal American Psycho rolünde Christian Bale, The Fly'daki rolü ile Jeff Goldblum, Joker rolü ile Jack Nicholson. Absürt komedi filmeleri ile Will Ferrel, Jack Black ve Rebel Wilson. Bu oyuncular rollerini o kadar iyi canlandırıyorlar ki izlerken sinirim zıplıyor, tüylerim diken diken oluyor.

Çok zor bir Mim'di benim için. Bitti bir şekilde ama çok şey eksik kalmış hissediyorum. Aklıma geldikçe dönüp eklerim artık n'apalım :)


Pazar, Nisan 12, 2009

Slumdog Millionaire ve Wolverine

Az önce izledim Slumdog Millionaire'i. Umduğumdan çok daha iyi bir film çıktı. Oyuncu seçimleri çok iyi. Anlatım etkileyici, konu popüler kültür etkisi taşıyor.

Filmin en hoş yerleri Jamal'ın çocukluk günlerini anlatan sahnelerdi bence. Ne kadar tatlı bir çocuk o ufaklık öyle!

Filmi izlerken Jamal'ın abisine sağlam küfürler yolladım kendimi tutamayıp; bir de yarışmanın sunucusu var tabii.

Filmin sonu brz masalsı olmuş ama güzel de olmuş.

Filmden sonra da 1 Mayıs'ta vizyona girecek olan X-Men Origins: Wolverine filminin fragmanını izledim. Fragman güzel. Eminim film gerçekten çok iyi.

Of brz daha hızlı aksın artık şu zaman!

Pazartesi, Ocak 26, 2009

Vicky Christina Barcelona

Bu filmi mutlaka izleyin. Genel olarak yavaş ve sıkıcı gibi gelse de sadece Penelope Cruz için seyretmeye değer. Cruz'un her yanından seksilik akıyor. Aurası o kadar parlak, o kadar renkli ki onun rol aldığı sahneler filmi bir kez daha seyretmeme sebep olacak sanırım. Her ne kadar film Vicky ve Christina karakterleri üzerine kurulmuş gibi gözükse de bence filmin asıl yıldızı Maria Elena.

İspanya'ya gitmeyi artık eskisinden daha da çok istiyorum. Gaudi'nin eserlerini görmeyi ve İspanyol ezgilerini dinlemeyi, İspanyolcamı geliştirmeyi oldukça uzun zamandır istiyordum zaten ama bu film bir an önce harekete geçmem için katalizör etkisi yaratacak gibi:)

İspanya fanatikliğimin sebeplerinden biri İspanyollar'ın da Türkler gibi sıcak kanlı ve içlerinden geldiği gibi davranan insanlar olması. İspanyolca çok güzel bir dil ve bu dili gerçek sahipleriyle yaşayarak ilerletmek istiyorum. Eğer erkek arkadaşımı da ikna edersem bu yaz mutlaka gitmek istiyorum. Umarım yine başka baharlara kalmaz hayallerim.

Çarşamba, Ocak 21, 2009

Transporter 3

Dün gece Acıbadem Home Cinema'da (yani Volkan'ın bilgisayarında:) Transporter 3'ü izledik. Transporter 1 ve 2'yi izlememiş olmama rağmen konsepti anlamakta hiç zorluk çekmedim. Film şık dövüş sahneleri olan ve seksi bir hatunun da konuya dahil edildiği klasik aksiyon filmlerinden biri.

Filmin senaryosu pek iddialı değil ama bu pek sorun yaratmıyor. Görünüşe göre filmin 1 ve 2'sini seyredenler zaten senaryodan fazla birşey beklemiyor. Senaryo, kimyasal atıkların boşaltılmasıyla ilgili bir anlaşmayı kabul ettirmek için bir bakanın güzel ve uçuk kaçık kızının kaçırılıp bakana şantaj yapılması üzerine kurulu. Jason Statham da tahmin edildiği üzere seksi ve mağdur hatunun "taşıyıcısı" rolünde. Film oldukça hareketli. Jason Statham ve taşıdığı "paket" sürekli hareket halinde ve kollarında kullandıkları arabadan 75 m uzaklaştıklarında patlayacak bir çeşit biliezik var.

Film Jason Statham'ın estetik dövüş sahneleri ve arabalı kaçış-takip sahnelerinden oluşuyor. sanırım kızlar için en eğlenceli bölümler de Jason'ın dövüş sahnelerini adeta striptiz şova dönüştüren hayli yapılı vücudunun öne çıkarıldığı kareler olacaktır. Erkeklerin de pek sıkılacağını sanmıyorum çünkü filmin aksiyon sahneleri ve seksi kızıl çıtırı Natalya Rudakova da hiç fena değil.

Kısacası canınız sıkılıyor ve vaktiniz bolsa Transporter 3, arkadaşlarla ve patlamış mısır eşliğinde rahatlıkla izlenecek çerez tadında bir film.

İyi Seyirler:)

Hayatın Amacı

Herkes kendine en az bir kez sormuştur sanırım: "Ben burda ne yapıyorum? Ne için yaşıyorum? Amacım ne? Benim cevabım basit: Mutlu olmak...