Cumartesi, Şubat 06, 2010

Büyümek Tüm Dünyayı Değiştiriyor


büyümek garip bir şey. insan büyüyünce her şey değişiyor. tek bir kişinin değişmesi tüm dünyayı değiştiriyor.

biliyorum aslında değişen dünya değil büyüyen kişinin dünyaya bakışı ve görüşü. yıllarca yaşadığım, günden güne büyüdüğüm evdeyim ama öylesine yabancı hissediyorum ki kendimi. nasıl geçmiş onca yıl?

şimdi her şeye çok daha farklı bakıyorum. yıllarca kızdığım, anlam veremediğim birçok şey şimdi çok anlamlı geliyor. bugün beni "ben" yapan her şeyin temeli o günlerde kızdığım, isyan ettiğim ya da uğruna savaştığım şeyler.

tüm o yasaklar, kavgalar, bitmek bilmeyen nutuklar, tartışmalar... hepsi bir araya gelince ortaya "Rüya" çıkıyor ve ben bugün beni oluşturan parçalara kendimi yabancı hissediyorum. o zaman verdiğim tepkilere pişman oluyorum, şiddetle savunduğun şeyler şimdi yanlış geliyor. bitmeyen tartışmaları hiç başlatmamış olmayı diliyorum; yazdığım tüm günlükleri hiç yazmamış olmak, söylediğim sözleri geri almak istiyorum.

iyi ki öyle yapmışım dediklerim de var. iyi ki vazgeçmemişim, iyi ki çalışmışım, iyi ki geri dönülemez hatalar yapmamışım. ama bu "iyi ki"ler yetmiyor sanırım. büyüyünce her şey az geliyor insana.

büyüdükçe herşey farklılaşıyor. küçükken hiç umursamadığımız konular birden hayatımızın odak noktası oluyor. büyüdükçe yitiriyoruz sevme gücümüzü. giderek zorlaşıyor insanlara güvenmek ve birisini o masum çocuk kalbiyle sevmek. büyüdükçe beklentiler artıyor; çıkar ilişkileriyle sevgi birbirine karıştırılıyor.

büyüdükçe güzel şeyler de oluyor ama kargaşanın içinde fark etmek zor oluyor. büyüdükçe sevinçler de değişiyor. çocukken bir arkadaşınızı görmek, birlikte kırık dökük oyuncaklarla oynamak ya da sokaklarda koşuşturmak sizi dünyanın en mutlu çocuğu yaparken artık oyunlar yetmiyor. oynanan oyunları bile kazanma hırsı yönetiyor. büyüdükçe oynamak yetmiyor, kazanmak gerekiyor.

neyse ki her zaman böyle değil hayat ve büyümenin yükü her zaman bu kadar ağır hissetmiyor kendini. büyürken değişen beklentiler ve sorumluluklar da mutlu edebiliyor insanı. bir arkadaşınızın işe girmesi, bir diğerinin nişanlanması, 5 yıl içinde evlenmiş olacağı için şimdiden planlar yapan arkadaşınızın hevesleri, aynı sıraları paylaştığınız ilkokul arkadaşınızla çocuğunu parka götürürken rastlaşmanız... büyüyen ve değişen arkadaşlar size de ne kadar büyüdüğünüzü ve değiştiğinizi hatırlatıyor.

büyümek kaçınılmaz ve elimizde olmayan bir şey ama nasıl büyüdüğümüz ve büyüdüğümüz de nasıl biri olduğumuz bizim elimizde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hayat'ın yeni çelmeleri...

Dün sabah okulda rahatsızlandım, 2 kez kustum ve midem delinircesine ağrımaya başladı. Evrim beni okuldan alıp acile götürdü. Bağırsak filmi...