Çarşamba, Ekim 29, 2025

İnanılmaz!

Evrim'le Hayvan Çiftliği'ni dinliyoruz Stoytel'de. O kadar acayip hislerle dinliyoruz ki...

Napoleon nasıl manipülatif, gerçekleri nasıl çarpıtıyor; siyahı beyaz, beyazı nasıl siyah yapıyor... Ağzı iyi laf yapan Squealer (Cazgır diye çevrilmiş) aracılığıyla tüm hayvanları nasıl kandırıp mutlak kontrolü altında tutuyor... Dinlerken çıldırmamak işten değil.

Her şey o kadar tanıdık ki! Olan her şeyin suçlusu ya dış mihraklar ya da içerideki casuslar, hainler... Bir Stalinizm eleştirisi olarak değerlendirilen kitaptaki karakterlerin her biri aslında gerçek bir siyasi figürü temsil ediyor. 

Daha önce de defalarca kez yazdığım üzere 1984 başucu kitaplarımdan biri. Şimdi Hayvan Çiftliği de hemen yanına eklendi. Orwell'in gerçekleri hikayeye çevirip anlatmaktaki ustalığına hayranım. 1984'te gazeteleri, basılı kaynakları, belgeleri değiştirerek gerçekleri, geçmişi, günü ve geleceği değiştiren diktatör kafası, Hayvan Çiftliği'nde de karşımıza çıkıyor. Hayvanlar kendi gözleriyle şahit oldukları gerçeklikten şüpheye düşürülüyor beyaz siyah, siyah da beyaz oluyor anlatılan yalanlarla.

Tarih tekerrürden ibaret misali yıllar önce (1945) yazılmış bu hikayeyi dinlerken, olaylar bize hiç de yabancı gelmiyor.

Spoiler vermeden neyi ne kadar anlatabilirim emin değilim. Ama özetle söylemek istediğim şey, Hayvan Çiftliği'nin mutlaka okunması/dinlenmesi gereken kitaplardan biri olduğu.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İnanılmaz!

Evrim'le Hayvan Çiftliği'ni dinliyoruz Stoytel'de. O kadar acayip hislerle dinliyoruz ki... Napoleon nasıl manipülatif, gerçekle...