Manxcat / Kuyruksuz Kedi
Just a cat telling tales
Çarşamba, Mayıs 15, 2024
*Beni Bekleme Kaptan
Pazar, Mayıs 12, 2024
Tam da "Amaaaan hiç umurumda değil!" derken bir an sonra kendini mutfak tezgahının üstünde bulmak?!
Nedir bu arkadaşım? Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?
3 saat mutfak temizledim. Halbuki daha az önce arkadaşıma "Amaaan artık ev dağınıklıktan uçsa hiç umurumda değil, canım ne zaman isterse o zaman topluyorum, temizliyorum" demiştim. Sonra durduk yere aklıma buzdolabının üstü geldi; gelmişken de şu buzdolabının üstünü bir sileyim dedim. Orayı silerken dolapların üstü aklıma düştü ve kendimi bir anda tezgahın tepesinde mutfak dolaplarının üstünü silerken buldum. Tabi orayı silerken duvarlar gözüme çarptı; durur muyum? Tüm fayansları tavandan yere sildim. Yere inince buzdolabının altı gözüme çarptı. İte ite buzdolabını kaydırıp altını makinayla alıp sildim. Ordan camlar, camlar bitince dolap kapakları, kulpları...
Yukarıdaki satırlar 2 gün önceden. Bugün de evin geri kalanını temizledim.
Neyse temiz evin verdiği huzur da bi' başka azizim :))))
...
Dün Evrim'in doğum günüydü. Birlikte doğa yürüyüşüne gitme teklifimi reddetti ama aklımın uzun zamandır gidemediğim doğa yürüyüşlerinde kaldığını bildiği için hevesimi kırmayıp sen git akşam kutlarız beraber dedi. Ben de Fındıklı'ya gidip Çağlayan köyündeki eski patika yürüyüşüne katıldım. Çağlayan ara ara gittiğimiz bir köydü ama bu kadar gezme fırsatım olmamıştı. Genelde ordaki balıkçıda yemek yiyip ya da tanıdıklarımızın kafesinde kahve içip dönüyorduk. Bu kez köyün eski evlerini, çay fabrikasını, okulu ve derneğini gördüm. Yürüyüş yolu 4 etaptan oluşuyordu; ilk 2 etap köy içinde sonraki 2 etap orman içindeydi.
Cuma, Mayıs 10, 2024
Yaşamak En Temel Haktır
Çarşamba, Mayıs 08, 2024
İyileştiren Sevgi
"Seni sevmeyi dünyanın en güzel şiiri yapacağım" demiş Edip Cansever.
İnsan kendini sevilmeye layık görmeyince gerçekten sevildiğine inanamıyor, hep şüphe ediyor. En ufak eleştiride çılgınca saldırıya geçiyor; "Sevmezsen sevme beni, benim de çok umrumda sanki!" demeye getiriyor işi.
Bazen acısından sevgiyi göremiyor, anlayamıyor insan. İyileştirmek için uzanan eli bile yaralamak, üzmek için sanıyor. Mevcut yaralar o kadar derin ki iyileşebileceğine ihtimal vermiyor. Oysa koşulsuz sevgi tüm yaraları sarıyor sabırla, şefkatle, şiirle. Çare sevgiye teslim olmakta yatıyor. Benim Evrim'le ve ailesiyle ilişkim de böyle ama arada küçük bir fark var.
Evrim, yıllar içinde benim içten içe sevilmeme korkumu anladı; asla yaramı dürtüp saldırıya geçmeme yol açmıyor. Önce sarıp sarmalıyor, sevgisinden emin olmamı garantiledikten sonra yalnızken ve ben sakinken yapıyor eleştirilerini. Sevgisinden şüphe etmediğim için, dediklerinin benim iyiliğime olduğunu kabullenmem daha kolay oluyor. Yine de ara ara savunmaya hatta saldırıya geçtiğim oluyor ama Evrim altta yatan sebebi bildiği için alınıp darılmıyor.
Büyüklerle işler biraz farklı maalesef. Ben, Evrim dışında birinden gelen eleştiriye verdiğim tepkileri kontrol edemiyorum çoğu zaman. Hemen "Ben böyleyim, beğenmeyen başka yana bakabilir" moduna geçiyorum. Asla anlayıp dinlemek, alttan almak istemiyorum. Çünkü zaten en başından sevildiğine inanmayan benim için eleştiri = sevilmemek.
Benim sinirim çok ani ve bir o kadar kısa sürüyor. Parlayıp sönüveriyorum. Parladığım an ateşe körükle giden olmazsa sönünce pişman olup süt dökmüş kediye dönüyorum zaten kısacık bir sürede. Ama işte parladığım an inatla üstüme gelinirse... Hayatta susup oturamıyorum, alttan alamıyorum. Gözüm dönüyor. Evrim bunu bildiği için benimle hiç muhatap olmuyor öyle anlarda. Ben kendi kendime esip gürlüyorum ve fırtına dinince usul usul kedi gibi sakinleşiyorum bir köşede. Tabi bunu bilmeyen ya da kabullenmeyenin vay haline...
İnsan mizacı değişmesi çok zor bir şey. Yani "Can çıkar, huy çıkmaz"; "İnsan yedisinde neyse yetmişinde de odur" gibi güzide atasözlerimiz boşuna söylenmemiş. Ben yıllardır kendimi yontmaya ve sivri köşelerimi yumuşatmaya çalışıyorum. Az da olsa yol kat ettim ama hâlâ köşeler yanaşanı çizebiliyor bazen. En iyisi Evrim'in yaptığı gibi köşelerden uzak durmak :)
Her zaman söylediğim bir şey var: bir daha dünyaya gelsem evlenmem ama evleneceksem de sadece Evrim'le evlenirim :) Şu dünyada benimle yaşayıp bana rağmen beni sevecek ve mutlu olabilecek tek kişi Evrim bence. Benim kadar kendini sabote eden, benim kadar kendine zarar veren birini kendi kendinden korumak çok zor ve Evrim bunu başarıyla sürdürüyor 18 yıldır.
Evrim, buralara pek uğramadığı için rahat rahat yazıyorum. Aman duymasın da şımarmasın :))
Cumartesi, Mayıs 04, 2024
NeverEnding...
Sonu gelmez sorumluluklar...
Okulların kapanmasına son 1,5 ay!
Sınavlar kapıda; tüm gün sınav hazırladım.
Her sınıf için reading&writing, listening ve speaking olmak üzere üçer tane sınav hazırlamak zorundayım. Beşinci sınıfların seçmeli dersi var, üçer sınav daha; beş ve altılarda olmak üzere toplam 11 tane kaynaştırma öğrencisi var, onlara da durumlarına göre en az 4 farklı sınav hazırlamak zorundayım :( Çoğunu hallettim; geriye seçmeli ders kaynaştırma sınavı kaldı. Onu da yarın yapayım.
8 yıldır öğretmenim ve bir kez bile hazır sınav indirip kullanmadım; derste işleyip anlatmadığım konudan, cevaplamadığım etkinlikten soru sormadım. Asla içime sinmiyor hazır sınavlar. Bazen keşke yapabilsem diyorum...
...
Geçtiğimiz hafta 3 gün özel bir fizik tedavi merkezine gittim. Akupunktur ve kupa tedavisi yaptı fizyoterapist. Şu an boynumdan belime delik deşik ve morarmış vaziyetteyim. Az da olsa işe yaramış gibi geliyor ama eziklerin ağrısı normal ağrıyı bastırmış da olabilir. Emin değilim. Bakalım.
...
Bu yıl bitmeyen hastalıklarım, tahlillerim, kontrollerim yüzünden tatil planımız hâlâ belirsiz. Temmuz'un ilk haftası Antalya'ya arkadaşlarımızı ziyarete gitmeyi umuyoruz, sonrası muamma... Antalya otellerine bakıyorum bir süredir. Tam seçiyoruz oteli, hadi bi Tripadvisor yorumlarına da bakalım diyoruz ve otel patlıyor. Arkadaşlarımıza sorunca da durum değişmiyor. Geçen yaz Antalya'da tatil yapan 3 arkadaş da otellerin yabancı istilası altında olduğunu, yemek sırasına bile giremediklerini, malum turistlerin saygısızca otelin lobi bölümü dahil her yerde yatıp yayıldıklarını söylüyor. Sonuç olarak bir otel seçip karar veremiyoruz. Ne diyeyim, hayırlısı... Belki de plansız programsız, spontane ve şahane bir tatil bizi bekliyordur :)
Yazacağım bir şeyler varmış da aklıma gelmiyormuş gibi hissediyorum ama...
Neyse yazıyı Handan'ın şarkı falından şansıma çıkan parça ile bitireyim :)
Perşembe, Mayıs 02, 2024
Pazar Mesaisi ve Kendine Ait Bir Oda
Pazar, Nisan 28, 2024
Bahar Şenliği
Bu yıl 6.sını düzenlediğimiz bahar şenliğimizi dün gerçekleştirdik.
Şenlikte halat çekme, sandalye kapmaca ve çuval yarışı gibi klasik çocuk oyunları oynadık. Her sene olduğu gibi yine et-döner standı ve ücretsiz magnolya ikramımız vardı. Çocuklara piyasanın altında, uygun fiyata et-döner sunmak ve ücretsiz magnolya tatlısı yapacak gönüllü veli bulmak her geçen sene daha da zorlaşıyor. Biz her yıl aramızda para toplayıp birçok masrafı karşılıyoruz; magnolya da hazırlıyoruz ama yine de yeterli olmuyor bazen. Bu kez 5000 TL içerdeyiz. Bunu da aramızda halledeceğiz tabi ki ama ekonominin bu gidişi devam ettiği sürece gelecek yıllar için endişeleniyorum.
Şenlikte sadece çocuklar yarışmıyor; öğretmenler için halat çekme, çuval yarışı, süngerle su taşıma ve sandalye kapmaca; veliler için halat çekme ve sandalye kapmaca yarışmaları da yapıyoruz. Okul müdürümüz özellikle çuval yarışı ve süngerle su taşımada çok iddialıydı. Çuval da olmasa da su taşımada bayrağı göğüsleyip birinci oldu :D
Tüm yarışmalar öğlen bitti; öğleden sonra karaoke ve dans gösterileri gibi sahne etkinlerimiz vardı. Tabi ki Karadeniz'in olmazsa olmazı Hemşin horonu da oynandı bol bol :) Arada biz horon tepemeyenler için Ankara havası ve halay parçaları da çaldık :)
Şenliği beşinci sınıflar için yüz boyama etkinliği ile bitirdik. Her yıl Fulya ya da Evrim gelip yüz boyama etkinliğinde Funda'ya yardım ediyordu ama bu yıl gelemediler. İş başa düştü, aldım elime boya kalemlerini korsana çevirdim çocukları :)) 6-7 korsan, 1 Spiderman, 1 Batman, 1 arı-kız, 1 aslan çizdim.
Çizimler fena olmadılar ama seneye yeni boyalar almayı planlıyorum :D Olur da başka bir okula ya da BİLSEM'e geçersem yine de şenliğe gidip yardım ederim :)
Şenliği sorunsuz atlatınca bir rahatlıyoruz ki anlatamam :) Darısı önümüzdeki şenliklerin başına :)
Yazımı şenlikte coşkuyla çalıp söylediğimiz "Parla" ile bitireyim 🇹🇷
*Beni Bekleme Kaptan
Pazartesi günü Rize'ye gidip bel ve boyun MR'ı çekildim. Belimde fıtığın yeri yine dolu; ya fıtık tekrarlamış ya da ödem varmış. Boy...
-
Ay saçı burma Uzakta durma Gel ay sevgilim Boynunu burma Dağda duman yeri var Kaşta keman yeri var Yarim benden incinmi...
-
"Çok güçlüsün. Ben olsam onca şeye dayanamazdım." O kadar çok duydum ki bu cümleleri... Değilim! Dayanmamak gibi bi...
-
Çok zordur düşünmek. Acaba ne oldu, nasıl oldu, neden oldu? Zordur cevapları arayıp bulmak. Ama yargılamak öyle mi? Ne olmuşsa, neden olmuşs...