Çarşamba, Temmuz 28, 2010

Belirsizlik

Bunca yıldan sonra hâlâ yolun başında olmak ve yolun beni nereye götüreceğini bilmemek beni mahvediyor.

Yine herşey muallak... Önümde bir sürü seçenek var ama hiçbiri tam bir seçenek değil aslında.

Ya tüm köprüleri yıkıp büyüdüğüm şehre geri döneceğim ya da kalan son gücümle asılıp hayata, beni büyüten, her anını yaşamayı sevdiğim şehre, İstanbul'a bir şans daha vereceğim.

Neyi nasıl yapacağımı bilmiyorum. Geri dönsem halletmem gereken o kadar çok sorun var ki... İstanbul'da kalsam yeniden iş aramam, hem çalışıp hem de formasyon almam gerekecek. Karar vermek o kadar zor ki... Karar vermekle de bitmiyor; işler karar verdikten sonra iyice karmaşık hale gelecek.

Hem aklımın hem de kalbimin kabul edeceği bir çıkış yolu istiyorum. Mümkün mü? Hiç bilmiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hayat, sen bambaşka planlar yaparken başına gelenlermiş gerçekten...

Bu akşam bir elimde kitabım, bir elimde sıcak çikolata ile tam kendi kendime "Huzur bu işte" derken telefon çaldı ve kardeşim ağla...