Çarşamba, Haziran 03, 2015

Lola'ya... (2. Mektup)

Lola’ya…


Nerdesin en derin aşkım?
Sensiz karanlıklar son bulmuyor. Kimseyi mutlu edemiyorum yokluğunda. Mutsuzluk da ise üstüme kimseyi tanımadım henüz.


Nereye gitsem, neye el atsam yitiyor; kuruyup gidiyor. Sen yoksan ne bereket var ne de neşe. Hep hüzün… Kocaman bir hüzün…


Aynalarda, camlarda, nice sularda gördüm seni. Sen dans edince hayat durur, seni izlerdi. Şimdiyse hızla akıyor zaman.


Gözündeki pırıltı, sesindeki tını, teninde gül bahçesi… Ah ne de tatlıydı gamzeli gülüşün. Dudağının nazlı kıvrımı yakardı gören herkesi. Ah Lola, tatlı Lola’m!

Nerdesin?

Sokak sokak geziyorum demiştim ya, işte vazgeçmedim hâlâ geziyorum. Bir de seni kaybettiğim o sokağı bulsam…


Henüz delirmedim. Biliyorum sen benim bir parçamsın. Kaybettiğim ruhumsun sen. Aslında biriz ikimiz. Ama olmuyor işte Lola! Yanmıyor senin ateşin içimde, gözlerim parlamıyor, ruhum dans etmiyor ateşle. Ağlamak geliyor içimden hep, boğazımda bir yumru. Kaybettiklerimiz mi yoksa kavuşamadıklarımız mı?


Devam etmeye çalışıyorum Lola. Ama gücüm kalmadı. Lütfen geri dön Lola! Beni böyle yalnız, ruhsuz ölüme itme!

2 yorum:

  1. Bir gidiyor bir geliyor sanırım Lola'nın kafası karışık :) ne güzel anlatıyorsun kısa ama çok derin mektuplar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet söz konusu Lola olunca her şey karmakarışık!

      Sil

Sakin Kalabilmek

Bir süre önce olana bitene sinirlenmenin çok manasız olduğunu kabullenmiş ve olan biten şeyler karşısında sakinliğimi korumanın daha mantıkl...