Bazen kendimi uçsuz bucaksız bir hiçlikte savruluyor gibi hissediyorum. Mesela boş bir pazar arabası ile yaz sıcağının dibinde pazara ulaşmaya çalışırken... Mesela pazarda daracık tezgah aralarında durup sohbet eden teyzelerle karşılaştığımda... Mesela 100 yaşında amcalar inatla araba kullandığı, daha doğrusu kullanamadığı için sıkışan trafikten karşıya bile geçemediğimde... Mesela ölmek üzere eve geldiğimde hadi denize gidelim diyen Arya'nın gözlerinde bitmiş yansımamı gördüğümde...
Bu aralar mütemadiyen sorguluyorum hayatı! Ne yapıyorum ben? Ömrümün sonuna dek bunları mı yapacağım? Nasıl kabullenip, nasıl sindireceğim? Neden diğerleri gibi ben de basitçe her şey süper deyip devam edemiyorum? Aklımda deli sorular... Deliliğimi sorgulayan bir akıl...
Şimdilik bir bira açıp, nefes alıp, Arya'yı denize götürmeye odaklanacağım. Tüm soruların üstünü ağır bir kapakla kapatıp basıp geçeceğim şimdilik.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Tembellik ve Bağımlılık
Malum okullar kapalı, 2 öğretmen 1 öğrenci olmak üzere ailecek evdeyiz. Her birimiz ayrı köşede tembellik ediyoruz ve maalesef an itibari il...

-
Ay saçı burma Uzakta durma Gel ay sevgilim Boynunu burma Dağda duman yeri var Kaşta keman yeri var Yarim benden incinmiş ...
-
Bir önceki yazımda bahsetmiştim mutfak aşkıma geri döndüğümden. Epeydir uzak kalınca hamburger yapmak için düştüm netteki tariflerin peşine ...
kalabalık ve sıcak: tehlikeli düşünceler
YanıtlaSil