Salı, Eylül 17, 2024

*Bir Garip Sevda

Nasıl çarpıyordu kalbi delicesine... İşte oradaydı! Sokağın karşısındaki lambanın altında duran şu arabanın içinde, "Gel" demesini bekliyordu.

Gel demek zordu. Dese bile gelen kalmayacak, gidecekti. Bu oyunun kuralları en başında açık açık yazılıp çizilmişti. Gelme demek mi daha zordu yoksa gel deyip de sonra gidenin arkasından bakmak mı karar veremiyordu. Kalbini dinlese "Gel" derdi ama kalbini dinleyecek hâli kalmamıştı kulaklarıyla duyduklarından sonra. 

Keşke bir kulağından girip diğerinden çıksaydı acı gerçek. Oysa kağıt kesiği gibi ince bir yara açmış, usul usul içine akmış, tam kalbine saplanmıştı gerçek: Aşk değildi bu; adı yoktu, sanı zaten hiç olmamalıydı.

Keşke o gece "Gel diyemem" dediği gibi sonraları da karşı koyabilseydi Sevda bu adsız sansız işgale. Gücü yetmedi Sevda'nın. Gelen, gitmeyi bilmedi. Sevda'nın kağıt kesiği hiç iyileşmedi. Kalbindeki hançeri yerinden söküp almayı göze alamadı Sevda. Yarasını sarıp kapatamayacaktı. Oluk oluk kanamaktansa varsın sızım sızım sızlasın kalbim diyordu. Öyle de oldu. 

Yavaş yavaş öldü Sevda. Eridi, bitti, küle döndü. Aşk değildi; adı da sanı da bilinmedi. 


*Tam bi hikaye değil ama bu satırları canım arkadaşım Derya'ya ithaf ediyorum. Epeydir bişeyler karalamıyordum, Derya yazsana deyince yukarıdaki satırlar çıktı elimden :) 

Pazar, Eylül 08, 2024

Eylül... Yeni Yıl...

Daha önce de yazdım; benim için yeni yıl Eyül'de başlıyor. 2 Eylül'den itibaren öğretmenlerin yeni dönem mesaisi başladı; yarın da öğrenciler için yeni eğitim-öğretim yılı başlıyor. 

Son 3-4 saatimi evrak işleri ile geçirdim. Hepsi o kadar boş ve o kadar kağıt israfı ki anlatamam. Sırf prosedür gereği yapılan ama sene boyunca bir kez bile dönüp bakmayacağım evraklar... Her şey tamam da bir bu evraklar olmazsa olmaz sanki! Düzeltilecek o kadar sorun, eğitim adına atılacak o kadar adım varken müfettişler gelecek, kontrol edecek diye bir sürü evrak işine boğulmak... Öğretmenin işi bu olmamalı ama işte ne diyeyim...

Bu yıl 6.sınıf rehber öğretmeniyim, Arya da 6.sınıfa geçti ama ikimiz farklı okullardayız. Bir okulun öğretmeni ve başka bir okulun velisi olarak deneyimlerim birbirinden çok farklı. Arya'nın okulu bazı okullarda uygulanan ağırlıklı yabancı dil sistemi ile eğitim veriyor; biz normal müfredatı uyguluyoruz. Aynı ilçedeki iki devlet okulunda birbirinden bu kadar farklı iki sistem uygulanması iyi mi kötü mü bilemiyorum. 8. sınıf olduklarında her iki okulun öğrencisi de liseye geçmek için aynı sınava girecek. Hoş o sınav da başlı başına ayrı bir tartışma konusu... 

Neyse...

Okul öncesi son hafta sonumuzu mümkün olduğunca iyi değerlendirmeye çalıştık: Dün dereye gittik; bugün kahvaltı, okul alışverişi ve yemek hazırlığı ile geçti. Fiziki koşullar olarak hazırız ama ben psikolojik olarak tam hazır hissetmiyorum kendimi. Tabi ki yapacak bir şey yok; yarın sabah kalkıp hazırlanıp öğrencilerimin karşısına geçeceğim ve muhtemelen hazır olmama halim bitip gidecek :) 

Bu yıl 6. ve 7. sınıfların dersine gireceğim ve haftalık 22 saat dersim var. 2 saat de destek eğitim alabilirim. Bu yıl sınıf dışında da öğrenme ortamları yaratmayı, öğrencilerin iyi ve duyarlı birer birey olarak yetişmelerine katkıda bulunmak için doğru destek noktaları oluşturmayı hedefliyorum. Somut planlarım olduğu gibi henüz somutlaştıramadığım hayallerim de var. İlerleyen günlerde paylaşırım umarım.



"Okul her yerdedir!"


Tüm meslektaşlarıma, öğrencilere ve velilere güzel bir eğitim-öğretim yılı diliyorum.

Bakalım bu yıl neler bekliyor bizi :)

*Bir Garip Sevda

Nasıl çarpıyordu kalbi delicesine... İşte oradaydı! Sokağın karşısındaki lambanın altında duran şu arabanın içinde, "Gel" demesini...