Pazar, Eylül 22, 2024

Sonbahar, Eylül, Okul...

Son 5 senedir içimde usul usul bir aşk besliyorum sonbahara karşı. Sonbahar gelince kendimle hesaplaşıyorum ve kabulleniyorum. Hava serinledikçe ben de sakinleşiyorum, hüzünleniyorum... sonunda huzur buluyorum.

Bu sonbahara bedbaht halde başladığımı söylemek istemezdim ama kendimden saklayamıyorum artık. Öyle değilmiş gibi davranmaya çalışırken çok yoruluyorum. Eylül'ün başında, seminer haftasında yeni bir doktora gittim. Doktor tüm açık sözlülüğü ile pat diye geçtiğimiz Ocak ayında yapılan fıtık ameliyatımın tamamen başarısız olduğunu, üstüne de o bölgede çok yoğun ödem oluştuğunu söyledi. 3 gün üst üste vurulacak kortizon iğneleri verdi ve beni nokta atışı denilen bir tedavi için Kaçkar Devlet Hastanesi'ndeki bir doktora yönlendirdi. O tedavi de işe yaramazsa yeşil reçeteli ilaçlara başlamamız gerektiğini söyledi. Henüz gitmedim o doktora. Çünkü artık umut besleyemiyorum.

Fıtık sürecimde 4 farklı doktora gittim; her türlü ilaç ve iğneyi kullandım, algoloji bölümünde 2 seans epidural enjeksiyon yaptırdım, defalarca kez manuel terapi ve fizik tedaviye gittim. Yetmedi, daha önce ameliyat olup iyileşenlerden umutlanarak son çare diye ameliyat oldum. Hiçbiri işe yaramadı. Bu gidişe bakınca nokta atışı tedavisinin de işe yaramama ihtimali yüksek. İşe yarasa bile 2 ay sonra eski haline dönmeyeceğinin garantisi yok. Keza geçen yaz yaptıran arkadaşıma öyle olmuş. İşlem için telefonla bilgi istediğimde "min. 100bin ama durumunuza göre fiyat artabilir" dediler. Bilsem ki işe yarayacak 100 değil 500 de vereceğim ama işte umudum yok. Yine de 15 tatilde İstanbul'a gidip şansımı denemeyi düşünüyorum.

Her saniye acı içindeyim. Gece uykum uyku değil, acı içinde sağdan sola dönerken sabahı sabah ediyorum. Otursam da, yatsam da, yürüsem de değişmiyor. Sadece klinik pilates yaptığımda 1-2 saatlik bir rahatlama oluyor sonrası yine acı. Tek başıma ne temizlik, ne yemek yapabiliyorum, hatta yataktan bile kalkamıyorum çoğu gün tek başıma. Bazen koridorda çığlık atarak duvarlara yaslanıyorum Evrim koşup gelene dek düşmemek için. Evrim'e de ayrı üzülüyorum. 38 yaşında böyleyim, yaşarsak 48'de 58'de kim bilir nasıl olacağım. Boşanalım diyorum; kabul etmiyor. Neymiş; iyi günde kötü günde, hastalıkta sağlıkta diye söz vermişiz!.. Offfff ne yapacağımı bilemiyorum...

Bu yıl okulda çok zorlanıyorum. Okul aynı bahçede iki farklı binadan oluşuyor. Ana bina 3, ek bina 4 katlı. Öğretmenler odası ana binada 1. katta, benim derslerim hep ek binada. Her gün defalarca kez merdiven inip çıkmam gerekiyor. 3 günüm yarım, idare ediyorum ama Perşembe ve Cuma tam gün. Hafta bitmeden ben tükeniyorum. İlk hafta nöbet günümde çektiğim acıyı anlatamam. Bu hafta dilekçe yazarak nöbet görevinden muaf olmayı talep ettim. Kabul edildi. Klinik pilatesle az da olsa güçlenirsem bir nebze kolaylaşır okul diye diye kendimi avutmaya çalışıyorum.

Offff çok çaresiz hissediyorum kendimi her saniye hissettiğim bu acı karşısında... 

Güya sonbahar güzellemesi yazacaktım. Neye niyet, neye kısmet...

Her şeye rağmen sonbahar güzel...

16 yorum:

  1. Ah bu bel ağrısı, insana hayatı zehir ediyor, umarım kısa sürede biraz nefes aldırır pilates, işe yarıyor kendimden biliyorum.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. Çok geçmiş olsun. İsyan etmekte haklısınız. Bu halinizle çalışmak çok yorucu. Ben de dün gece elime isyan ettim duydu mu elim bilmiyorum. Hastalık zor spor iyi geliyor rahatlayabiliyorsanız o da iyi. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Size de çok geçmiş olsun. Böyle çalışmak gerçekten zor. Her şeyi olması gerektiği gibi yapmaya çalışırken kendimi parçalıyorum. Olduğu kadar deyip geçemiyorum. Elimde kalan tek umut spor. Akışa güvenmek istiyorum... Sevgiler...

      Sil
  3. Of be canım, bu nasıl bir durumdur böyle.. :( Sanırım ömrün boyunca hep bahsettiğin sporu yapacaksın. İnşallah İstanbul' da bir çare bulunur. Geçmiş olsun. <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Momentoscum <3 İstanbul'da da şansımı deneyeceğim. Bakalım bi ihtimal...

      Sil
  4. Çok geçmiş olsun. Ağrı insanı mahvediyor biliyorum ama mutlaka bir çaresi bulunur böyle umutsuz olmayın İstanbulu da bir deneyin bence. Rabbim şifalar versin. Hülya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler. Umudumu kaybetmemeye çalışıyorum ama çok umutlanmaktan da çekiniyorum. Aradayım...

      Sil
  5. Of burada da ben elimden birşey gelmemesinin üzüntüsüyle perişan oldum, ne yapayım duadan başka bilemedim, çok üzüldüm be kediciğim..... Allah tez elden şifa versin, bence umutsuzluğa kapılma dur biraz araştıralım :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ceren'im üzülme. Bak bugün pilatese gittim, düne göre çok iyiyim :) Cuma yine gideceğim, sonra salı, sonra yine cuma... Böyle böyle geçecek zaman...

      Sil
  6. Çok geçmiş olsun. Bel fıtığında ameliyat olup da tamamen rahat edene pek rastlamadım. Pilates, fizik tedavi gibi yöntemlerle umarım yaşam kalitesi artar, ağrınız azalır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler. Ben ameliyat olup turp gibiyim, yeniden doğdum diyenlere rastladım. Onları kıskanmıyorum desem yalan olacak. Keşke ben de turp gibiyim diyebilsem...

      Sil
  7. sana bir doktordan söz etmiştim. şimdi ankarada. abdürrahim görür. kendisi milletvekillerini tedavi ediyor. süper doktor. düşük lazer tedavisi. onu bir ara ve mr ını göndersene. üstelik diğer tedavilerden ucuz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bakıp araştırdım Deep o doktoru da. Mevcut tüm tedavileri araştırdım. Denemediğim iki tedavi kaldı. Onlar da %100 başarı oranına sahip değil. Ama tabi yine de deneyeceğim. Sömestr tatilini bekliyorum.

      Sil
  8. Merhabalar.
    Bel fıtığı rahatsızlıkları gerçekten çok zor bir süreç. Size geçmiş olsun dileklerimle birlikte Cenab-ı Hakk'tan Şafi sıfatıyla acil şifalar dilerim. Her türlü rahatsızlıkların son çaresi olan ameliyatı bile olmuş, ancak yine fayda görememişsiniz. Herkesin bel fıtığı rahatsızlıkları kendi bedenine göre değişiklik arz eder. Kimileri ameliyat olur sağlığına kavuşur, kimileri de bir fayda göremez. Damağınız iyi olursa, diş doktorunuz da iyi olur. Damağınız kötüyse, diş doktorunuz da kötü olur. Ameliyatlarda el becerisi, bilgi ve tecrübe de önemlidir.
    İnşAllah en kısa zamanda sağlığınıza kavuşur, yaşam kaliteniz de artar.
    Selam ve saygılarımla birlikte sağlıklı, huzurlu ve mutlu günler dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Recep Bey,
      Dediğiniz gibi herkesin durumu farklı olduğu için birini iyi eden doktor, herkesi iyi edecek diye bir garantisi olmuyor maalesef. Hem tedavi öncesinde hem de tedavi sonrasında kişinin genel fiziksel durumu hatta psikolojisi bile çok büyük etken. Pandemi sürecinde düzenli sporu bırakmak benim en büyük hatam oldu bu süreçte. Şimdi yine düzenli spor ile toparlanmaya çalışıyorum. Hastalık süreçleri insanı çok yıpratıyor. Ben de size ve eşinize sağlıklı, sıhhatli, huzurlu günler diliyorum.

      Sil

Sonbahar, Eylül, Okul...

Son 5 senedir içimde usul usul bir aşk besliyorum sonbahara karşı. Sonbahar gelince kendimle hesaplaşıyorum ve kabulleniyorum. Hava serinled...