Perşembe, Kasım 07, 2024

Akıp giden günler...

Ne yazacağımı bilmiyorum.

Günler akıp gidiyor, ben de günlerle birlikte akıp gidiyorum. 

Çırpınmıyorum bile. Arada yorulup ağlıyorum ama o da pek uzun sürmüyor artık eskisi gibi. 

Hayat nereye, ben oraya...

Şimdi Pazartesi... Şimdi Cuma... Arası yok asla.

Yılın bitmesine sadece 8 hafta kalmış.

Haftaya ara tatil. Yollara düşme hayallerim ama Evrim'i ikna edecek gücüm var mı emin değilim.

...

Hayat akıp giderken farkındalığımı kaybetmemeye çalıştığım zamanlardan biri kitap okuduğum anlar. Okuduğum kitaplar iyi geliyor. Şu an Berthold Gunster'ın Flip Thinking kitabını okuyorum. Bazı kitapları İngilizce okumak ayrı bir keyif veriyor. 

Yazımı dün geceden bir fotoğraf ile bitirmek istiyorum. Arya ile kim daha çok okuyacak yarışı yaptık ve tabi ki Arya beni engellemek için elinden geleni hatta bacağından geleni ardına koymadı :))



Üsttekiyle alttaki aynı çocuk (?!) 

8 yorum:

  1. yaaaa çok şekersiniz. nazar değmesin :) çok özlüyorum oğluşun bu zamanlarını. tadını çıkarın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler 🥰 Hızla büyüyorlar değil mi :)

      Sil
  2. Merhabalar.
    Zaten zor olan yaşamı; bir de sorumsuz, vicdansız, merhametsizlerin zorlaştırması yok mu? Ringde nakavt, minderde tuş olmuş sporcuya dönüyoruz.
    Hal böyle iken, kim de yazma ve yaşama şevki kalır? Kimsede bu şevk kalmaz! Ben böyle düşünür, böyle yorumlarım. Her şeye rağmen, mutlu olanlar da olsun; kimsenin mutluluğunda gözümüz yoktur!
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Recep Bey,
      Tam da yazdığınız gibi. Ülke öyle bir haldeki insan da ayağa kalkacak güç bırakmadılar nerdeyse. Ama inadına kalkmamız lazım. Umarım toparlanacağız eninde sonunda.
      Selamlar, saygılar...

      Sil
  3. Ne güzel bir resim anne - kız tadını çıkarın. Sağlık huzur gerisi akıp gidiyor. Hülya

    YanıtlaSil
  4. bir farkındalık dizisi var, alman, komik, achtsam morden :)

    YanıtlaSil

Hayat, sen bambaşka planlar yaparken başına gelenlermiş gerçekten...

Bu akşam bir elimde kitabım, bir elimde sıcak çikolata ile tam kendi kendime "Huzur bu işte" derken telefon çaldı ve kardeşim ağla...