Dün Arya ile birlikte ilk doz HPV aşılarımızı olduk. Ben 2 ay sonra 2. dozu olacağım, ondan 4 ay sonra yine Arya ile son dozu olacağız. 9-13 yaş arası çocuklarda 2 doz yeterli oluyor. Yetişkinler için 3 doz gerekli.
Aşıdan sonra Arya ile markete gittik. Normalde sadece 1 tane seçim hakkı oluyor ama bu kez aşı olduğu için 3 seçim hakkı vardı. Girdiğimiz ilk markette içecek seçti. İlk önce eli normalde içmediği gazlı içeceklere gitti. "Aryacım istersen bu seferlik alabilirsin ama biliyorsun onlar sağlığına zararlı" deyince büyük bir olgunlukla "Haklısın anne" deyip vazgeçti. Nispeten daha zararsız bir şey alıp çıktık marketten çünkü diğer 2 hakkını farklı bir markette kullanmak istedi.
Gittiğimiz ikinci markette bu kez yine normalde hiç almadığı baharatlı patates cipsine ve kavurgaya gitti aklı. "Alabilir miyim?" diye sordu, "Onlar da çok zararlı, yağlı ve katkılı ama sen bilirsin. İstersen bu seferlik alabilirsin" deyince vazgeçip sevdiği çikolatalı bir çeşit gofret aldı. Son hakkını da televizyonda görüp merak ettiği makaronlardan yana kullandı.
Tüm market alışverişimiz boyunca Arya'nın bana danışması ve dediklerime karşı çıkmayıp sakinlikle kabullenmesi, daha sağlıklı seçimler yapmaya çalışması beni o kadar gururlandırdı ki... Markete her gittiğimde ağlayan, mızıklayan, anne-babasını bezdirip istediği her şeyi aldırmaya çalışan, hayırdan anlamayan çocuklar ve yeter ki sussun diye her istediğini alan ebeveynler gördüğüm şu zamanlarda Arya'yla ve kendimle gurur duydum. Demek ki zamanında kararlı durarak doğru yapmışım ve Arya da olması gerektiği gibi bilinçli yetişmiş.
Çok basit gibi görünen bir şey belki ama benim için önemli. Arya küçükken aman ağlamasın, herkes bize bakıyor, şimdi birileri rahatsız olacak vb. deyip isteklerine boyun eğmiş olsaydım dün her şey çok farklı olurdu. Zamanında çok zorlandım; dışarıdan gelen aman çocuğu ağlatma, bu seferlik(?) alıver, ay ben alayım hadi sana istediğini diyen 3.şahıslara her seferinde karşı koydum ve bunu Arya'nın doğruyu öğrenmesi için yaptığımı anlattım. Hatta bir keresinde Arya kendini yere atıp tepindiğinde onu öylece bırakıp arkama bile bakmadan eve gelmiştim.
Ben önde, Arya 10 adım arkamda bana yetişmeye çalışırak eve giderken yolda bizi gören herkes beni durdurmaya çalışıp "Çocuk size sesleniyor, baksanıza ağlayarak anne diyor" demişti. Biliyorum diyerek yürümeye devam etmiştim. Dışarıdan bakınca acımasızlık gibi görünebilir. Oysa her evden çıkışımızda kuralı anlatıp uymamız gerektiğini, eğer bir şeye hayır dediğim halde ağlayarak istemeye devam ederse normalde alabileceği herhangi bir şeyi de almadan eve döneceğimizi anlatırdım Arya'ya. Olmayacak şeyler için zırlamaya başladığı an hakkını kaybetmek üzeresin derdim. Dinleyip susarsa yaşına uygun ufak bir atıştırmalık - genelde kajun, Antep fıstığı ya da süt dilimi, süt burger gibi şeyler - alıp eve dönerdik. Zırlamaya devam ettiği zamanlarda hiçbir şey almadan dönerdik eve. İyi ki de direnmişim. O günlerin meyvesini şimdi toplamak çok keyifli :)
Arya ile marketten çıkıp eve gelirken epeyce zorlandım. Yine midem bulanmaya ve başım dönmeye başladı. Eve gelir gelmez yattım. Bir süre uyumuşum. Uyanınca uzunca bir süredir hastalık derdine düşüp Arya ile oyun oynamadığımı fark ettim. Kuzum sürekli odasında müzik dinleyip resim çiziyor. Hâl böyle olunca Arya'ya seslenip yattığım yerden oynayabileceğim bir oyun seçmesini istedim. Bilgi çarkını seçti ve karşılıklı kahkakalar atarak oynadık.
Bilgi Çarkı :)
Oyunda bilimden spora, eğlenceden sağlığa bir sürü farklı alan var. Gelen konuya göre ilgili kartlardaki sorular soruluyor; bilen 10 puan kazanıyor; bilemeyen ceza kartı çekiyor. Cezalar birbirinden eğlenceli. Misal ördek taklidi yaparak odayı turlamak, Ali Baba'nın çiftliği şarkısını söylemek, apartmanda bir kat aşağıya inip geri çıkmak gibi... Arya o kadar eğlendi ki evi çınlattı kahkahaları :) Doyamadığı için bu gece de oynamak istiyor :)
Biraz yürüyüp dönüşte oynayalım dedim. Gidip biraz yürümeye çalışacağım. Umarım en azından sahilde bir turu tamamlayabilirim midem bulanıp başım dönmeden.