Perşembe, Haziran 17, 2010

Hadi, Bir Motivasyon Listesi Yapalım:)


Uzun süredir düşünüyorum: Tüm bu insanlar her gün aynı çatı altında saatlerce ve bazen güneş ışığı bile görmeden nasıl çalışıyor?
Herkesin kendine göre bir açıklaması vardır ama her şeyden önce yaşayabilmek için "para"ya ihtiyaç duymamız geliyor sanırım. Aslında bu cevap bana çok ironik -hatta- komik geliyor.

"Yaşamak" fiilinin tanımını yaparken sadece yeme, içme, uyuma gibi temel ihtiyaçlarımızın karşılanması ve kalbimizin atması, nefes almamız gibi hayati olguları baz alırsak "yaşamak için para kazanma zorunluluğu" kabul edilebilir bir mantık içeriyor.

Ama...

"Yaşamak" fiilinin tanımını biraz genişletip içine biraz zevk ve eğlence katmaya kalkarsak yaşamak için çalışma zorunluluğu ironik bir hal alıyor. Çünkü tüm gün çalışan bir bireyin kendine vakit ayırıp "hayattan zevk alarak yaşamak" için pek de fırsatı kalmıyor.

Haftanın 5-6 gününü çalışarak geçiren birinin tek tatil gününde önünde 2 seçenek oluyor. Ya herşeyi boşverip gezip tozacak, keyfine bakacak ya da ev temizliği, çamaşır, ütü, yemek, kişisel bakım derken tüm gününü evde geçirip dinlenmeye bile fırsat bulamayacak. Tabi bir de 3. seçenek var ki pek de tercih edilesi değil. Tatil günü yataktan çıkmadan T.V, kitap, müzik eşliğinde geçirebilir ama bir süre sonra da biriken işlerle ve sitem edip aramayı kesen arkadaşlarla başbaşa kalmak kaçınılmaz olacaktır.

Şimdi gelelim yazıya başlamamdaki asıl soruya:

"İnsanların çalışmalarını sağlayan asıl motivasyonları nerden besleniyor?"

Kendi adıma konuşmam gerekirse ben sadece "yaşamak için çalışmak" kalıbını esas alarak kendimi motive edemiyorum. Devam etmek için sürekli yeni bir madde eklemeliyim motivasyon listeme. İşte benim listemden birkaç örnek:

  • Evde boş boş oturmak insanı bir süre sonra sıkmaya başlıyor. Çünkü yapılacak farklı birşey kalmıyor.

  • Arkadaşlarımın çoğu çalıştığı için plan program onlara göre yapılıyor ve zamanımın çoğunu yalnız geçirmek zorunda kalıyorum.

  • Hazıra dağ dayanmadığı için kenardaki para azaldıkça özgürlüğüm kısıtlanıyor ve panik başlıyor.

  • Evde boş boş oturunca sürekli yemek yapıp yemekten kilo alıyorum.

  • Çalışmadığım için doğal olarak emeklilik hayalleri(?!) kuramıyorum:p

Bunlar çalışmazsam olacaklar. Bir de çalışırsam ne kazanıyorum kısmı var tabi:)

  • Düzenli bir gelir elde etmek kredi kartları ve alışveriş isteği ile doğru orantılı bir mutluluk sağlıyor:)

  • Vaktimin çoğu işte geçtiği için boş kalıp da sıkılacak fırsat olmuyor.

  • İş çıkışı arkadaşlarla buluşup birşeyler (özellikle de 4 zeytinli Martini) içmek iyi geliyor.

  • "İş işte, eş eşte" mantığıyla her gün yeni fırsatlar kapıyı çalıyor. Tabi ki sadece "iş" kısmını kastediyorum:)

  • Sorumluluk üstlenmek ve o sorumluluğun altından kalkabilmek garip bir neşe veriyor.

  • Doğru yapılan bir işin 2.-3. kişiler, özellikle de işverenler tarafından takdir görmesi acayip bir egosal tatmin sağlıyor.

  • İşe girdikten sonra hedef listenizdeki bir maddeye tik atıp sıradaki hedefe geçmek başlı başına bir motivasyon kaynağı haline geliyor.

Aklıma ilk gelenler bu kadar ama dediğim gibi kendim için her gün yeni bir motivasyon kaynağı bulmam gerekiyor.

Umarım siz benden daha azıyla motive olabiliyorsunuzdur:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hayat, sen bambaşka planlar yaparken başına gelenlermiş gerçekten...

Bu akşam bir elimde kitabım, bir elimde sıcak çikolata ile tam kendi kendime "Huzur bu işte" derken telefon çaldı ve kardeşim ağla...