Perşembe, Kasım 26, 2020

Şiddete HAYIR!

Her birimiz en az bir kez bizzat karşılaşmışızdır kadına yönelik duygusal ya da fiziksel şiddetle. Hiç olmadı desek yolda yanımızdan geçenlerin yargılayıcı bakışlarıyla karşı karşıya kalmışızdır defalarca.

Aile olmasa konu-komşu terörü vardır bizim ülkede. Çıkar "Sizin kızı bir oğlanlara görmüşler" der biri; neymiş, ne olmuş demeye kalmaz, her dışarı çıkışınız göze batar, "Aman kızım dikkat et, bizim sana güvenimiz tam ama işte şerefimize(?!) laf söz getirme." tembihleri başlar evde. Aynısı erkek için olsa kimse demez "Aman oğlum, kızlarla görünme, bizi konu-komşunun diline düşürme."

Aile evinden çıksak mahalle dilinden çıkamayız. Bekar kadınsın yanlış anlaşılır, evliysen daha da yanlış anlaşılır. Tüm ömrümüz yanlış anlaşılmamaya çalışarak geçer. Etek giysek, elbise giysek zaten amacımız" dikkat çekmek"miş sayılır. Son yıllarda "Tayt giymişti, sinirlendim, bıçakladım." diyenlere neredeyse "Adam haklı, kadın tayt gitmiş baksana" diyor mahkemeler, hakimler.

Düşününce bana en çok dokunan erkekler yetmezmiş gibi kadınların bir de kendi hemcinsleri tarafından yargılanması, duygusal şiddete maruz kalması sanırım. "Eee o da hak etmiş canım, adamı çıldırtmış.", "Sen de kır dizini evinde otur.", "Ayşe'yi Ali'yle görmüşler, Veli'yle görmüşler", "Bu saatte ne işin var dışarda?", "Aaa ben kocamın sözünden dışarı çıkmam". ve daha bir sürü erkek egemen toplum yanılsaması... Birbirimizi koruyup kollamamız, anlayıp anlatmamız gerekirken birbirimizi baltalamaya çalışıyoruz. Ne kadar acı! 

Çocuk, genç kız, bekar ya da evli kadın... Hiç fark etmez! Giysilerimiz, kahkahalarımız, sokağa çıktığımız saat, konuştuğumuz kişiler... Hiçbiri erkekler için değil, hepsi kendimiz için! Hiçbiri başkasının dikkatini çekmek için değil, hepsi kendimizi iyi hissetmek için! Hiçbiri için açıklama yapmak zorunda değiliz. Sorun bizde değil gülüşümüzü, bakışımızı, giysimizi, iyiliğimizi yanlış anlayanlarda!

Kadına şiddete HAYIR!



*Bu yazıyı dün, 25 Kasım Kadına Şiddetle Mücadele Günü'nde yazacaktım ama çok yoğun bir gündü, bugüne kaldı. 

8 yorum:

  1. Evlenme teklifini kabul etmeyen kız arkadaşını bıçaklayan adama, mahkeme, aşırı sevgi indirimi vermiş.
    Buna karşılık,
    Çok sevmiş ablası abisi...
    Diyen bir anne baba canlanıyor gözümde.
    Pişkin ve bir o kadar kendini haklı gören.
    Değişik bir bakış açısı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Ya benimsin, ya kara toprağın" anlayışı devam ettikçe, "Seven kıskanır", "Erkek adam sevdiğini sahiplenir" denildikçe bir şeylerin değişmesi çok zor maalesef. Bizim kafamız baştan yanlış! İnsan sevdiğine zarar verebilir mi hiç? Zarar verebiliyorsa gerçek sevgi nedir hiç bilmiyordur bence. Anlatmak, öğretmek, değiştirmek zor. Yine de bıkmadan usanmadan anlatmamız lazım.

      Sil
  2. Özellikle son yıllarda ve özellikle gençler arasında artan şiddet konusu detaylıca araştırılmalı. Genç kadınların hiç uğruna ölmesi kabul edilir bir durum değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle göz yumulmaması gereken çok büyük bir sorun şiddet konusu. Hiçbir şey hafifletici sebep kabul edilmemeli. Eğitim evde, ailede başlar. Çocuklarımıza şiddetin her türlüsünün yanlış olduğunu öğretmeliyiz. Gençlere iyi örnekler sunmalıyız.

      Sil
  3. Merhabalar.
    Şiddetin her türlüsüne karşı olmakla birlikte, kadınlara uygulanan şiddeti de esefle ve nefretle kınıyorum. Bir keresinde elinde silme çubuk demiri ile bir kadını kovalayan erkeğin yolunu kesip tartışmıştım. Demiri kafama yemeye ramak kalmıştı ki, hemen caddenin sağ tarafında bir mağaza çalışanları olayı görerek imdadıma yetişmişti. Fakat size şunu söyleyim, herkes aynı şekilde yardımcı olamıyor. Yapılan bu müdahalenin arkasında başka şeyler arandığı gibi, durduk yerde başınızı başka türlü de belaya sokabilirsiniz. Örnekleri var.

    Biz erkekleri, dokuz ay karnında taşıyan annelerimize duyduğumuz saygının tüm kadınlara yansıması dileğimle birlikte sağlıklı ve huzurlu günler dilerim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız kimi zaman müdahale etmek de tehlikeli olabiliyor. Bu yüzden işler o noktaya varmadan şiddetin önünü kesmeliyiz. Eğitimle, toplumsal bilinçlenme ile, caydırıcı cezalarla ve aklımıza gelen bilumum yolla şiddetin önüne geçmeliyiz.

      Sil
  4. Kadına şiddeti aklım almıyor. Ataerkil toplumlarda kadınlar bile erkeğin yaptığı şiddeti mazur görebiliyor. Bu tür ilkel davranışların önüne ancak ciddi bir devlet politikasıyla geçilebileceğini düşünüyorum. Fakat kültür seviyemiz bu konuda bana pek umut vermiyor. Kadına fiziksel ve psikolojik şiddet uygulayan şeref yoksunu erkeklere ve onları yüreklendiren kadın ya da erkeklere lanet olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet öylesine işliyor ki kodlarımıza bazı davranışlar, algılar, dayatmalar... En olmayacak şeyleri bile mazur görmeye meylediyoruz bazen maalesef. Farkındalık önemli. Bilinçlendikçe, sayımız arttıkça dur demek kolaylaşacak.

      Sil

Hayat, sen bambaşka planlar yaparken başına gelenlermiş gerçekten...

Bu akşam bir elimde kitabım, bir elimde sıcak çikolata ile tam kendi kendime "Huzur bu işte" derken telefon çaldı ve kardeşim ağla...