Az önce Handan'ın yazısına bıraktığım yorumun bir kısmını buraya da yazmak istedim çünkü eminim hepimiz zaman zaman hayatımıza bakıp boşa geçip gitmiş gibi düşünüyoruz. İşte öyle anlarda, ihtiyacım olduğunda dönüp bakmak, kendime hatırlatmak ve kendimi hırpalamaktan vazgeçmek için yazıyorım.
"... Hayatın illa ki büyük büyük (???) şeyler başarılacak bir şey olması gerektiği fikrine neden kapılıyoruz acaba hepimiz? Neden kendimizi hırpalamayı bu kadar çok seviyoruz. Bence yaşamanın tek amacı var o da "Yaşamak". Yani bir şey başarmak için yaşamak değil; sadece yaşamak, deneyimlemek, mutlu olmak ve mutlu etmek. Gerisi teferruat.
Tabi ki gerçekleşmeyen hayallerimiz olunca boşuna yaşamışız, boşuna yaşıyormuşuz gibi geliyor ama aslında öyle değil. Kendi hayatımızın içini dolduran da boşaltan da biziz. Bardağa nasıl baktığımıza göre değişiyor gerçekten de işler :) ..."
Genelde mutlu olduğumuz, sevdiğimiz, sevildiğimiz, sevdiklerimizle paylaştığımız en güzel anları unutup sürekli yapamadıklarımıza odaklanıyoruz nedense. Oysa geriye dönüp şöyle bir arama yapsak kişisel hafızamızda: "Gerçekten çok çok çok mutlu olduğum anlar". Kim bilir ne kadar çok ve ne kadar güzel anımız gelir aklımıza. Ama biz bunun yerine gerçekleştiremediklerimize odaklanıyoruz hep. Yetersizliklerimize, başarısızlıklarımıza, yanlış tercihlerimize, eksik kaldığımız alanlara, "Keşke şöyle yapsaydım"lara... Ne faydası var desem bir tane mantıklı ve geçerli fayda bulamazsınız söyleyecek. Evet iddialıyım. Geçmişe ya da mevcuda bakıp yapmadıklarımız, yapamadıklarımız için dertlenmekle hiçbir halt elde edemeyiz. Anca şimdiye kadar harcadığımız zamanın üstüne yeni kayıp dakikalar eklenmiş olur.
Bugün durup geçmişe bakalım ve sadece yaptıklarımıza odaklanalım.
Ben bakınca gördüklerim:
- Çok zor bir aile hayatından sağ salim (travmaları saymazsak:)) çıktım.
- Okudum.
- Çalıştım. Para biriktirip kendi ayaklarım üzerinde durdum.
- Satış danışmanlığından kabin memurluğuna; tercümanlıktan editörlüğe; sigortacılıktan mağaza müdürlüğüne bir sürü farklı iş denedim.
- Aşık oldum, evlendim, anne oldum. Arada hamileyken formasyon ve ehliyet de aldım :))
- Kardeşimi büyüttüm, okuttum, üniversite mezunu oluşunu gördüm.
- KPSS'ye girip ilk seferde atandım ve öğretmen oldum.
- Akıl sağlığımı kaybedeceğimi düşündüğüm defalarca kez yardım alarak düştüğüm yerden kalktım.
- 7 yıldır tüm olumsuzluklara rağmen her gün okuluma gidip her gün sıfırdan aynı enerjiyle bir şeyler öğretmeye çalışıyorum.
- Çocuklar için ücretsiz atölyeler düzenleyen Kültür ve Sanat evinde gönüllü olarak çalışıyorum.
- 10 yaşında, akıllı, derslerini severek takip eden, sorumluluk sahibi bir kız çocuğu büyüttüm; büyütüyorum; onunla büyüyorum.
- Elimden geldikçe yeni yerler görmeye, başka şehirlere, başka ülkelere gitmeye çalışıyorum. Şimdiye kadar gezip gördüklerim Manisa, İzmir, İstanbul, İzmit, Zonguldak, Eskişehir, Kapadokya, Antalya, Muğla (Bodrum, Fethiye), Artvin, Rize, Erzurum, Hatay, Adana, Kıbrıs, Yunan Adaları, Batum, Tiflis.
- Bisiklete biniyorum, araba kullanıyorum, dağlara yürüyorum, Mayıs'tan Kasım'a kadar yüzüyorum.
Her şeyden önce ve hepsinden önemlisi SEVİYORUM ve SEVİLİYORUM.
Tüm bunlardan sonra kalkıp da "Yaşamıyorum" ya da "Yaşamadım" dersem ayıp olmaz mı :D
Yaşıyorum ve farkına vardığım her an gülümsemeye çalışıyorum :)
Dipnot: Tabi ki benim de m.ktan günlerim vardı, var ve yine olacak. Bu yazının bir amacı da o günlerde geri dönüp okumak, hatırlamak ve şükredip gülümseyebilmek :)
Ne güzel yazmışsın, ümit vaat ediyor, enerji aşılıyor. Anda, akışta olalım, farkındalıkla yaşayalım, üretelim, güzelliklere odaklanalım vesselam 😊🌺🤚
YanıtlaSilÇok teşekkürler 😊🍀🙋🏻♀️
SilAynen de öyle; daha biz ne yapalım yahu 🤗😁😂😘. Ben de yıllarca kendimi eksik ve başarısız bulduktan sonra aynı senin gibi bir liste yaptım ve aynı sonuca ulaştım, ellerine sağlık ❤️❤️❤️🧿 Sevda
YanıtlaSilBen de kendimi çooook eksik buluyorum zaman zaman; daha iyisini yapabilirdim diyorum. Öyle anlarda birinin tutup bana sarılmasını ve "Deli misin kızım daha ne yapacaksın? Gayet de iyi kotarıyorsun işte!" demesi iyi gelebilir sanırım. Ama her zaman öyle diyecek biri olmuyor. Kendi kendimize diyebilmeliyiz 🥰❤️❤️❤️😘
Silİlham verdi...
YanıtlaSilSevindim 🤗
SilGüzel büyümek budur işte:)
YanıtlaSilBu aralar bu büyüme(?) işi hızlandı gibi geliyor Sevgili Buraneros. Korkuyorum hafiften :)))
SilKorkma, büyümekle çok şey kazanıyorsun, aldığın tatlar daha derinleşiyor, kaygı ve korkular azalıyor... telaşlara kış kış. Üstelik hep 17 kalıyorsun ki buna gittikçe artan olgunlaşmanın ve telaşsızlığın ve kaygıların azalmasıyla birlikte ayrık otlarından kurtulan ruhun coşkuyla yaptığı katkı olağanüstü. Sonsuz baharlar geliyor emin ol; elbette alt yapısı sağlam olanlar ve hayatı korkusuzca ve güzel biriktirenler için bu durum ki sende o alt yapı mevcut ve gittikçe gelişiyor:)
SilMuhteşem!
YanıtlaSilÇok teşekkürler :)
SilSelam, ne güzel bir yazı kendisiyle barışık olmak. "sadece yaşamak büyük bir şey başarmak değil." Evet haklısınız sevgiyle kalın.
YanıtlaSilÇok teşekkürler :) Keşke her daim koruyabilsek pozitif bakışımızı. Bazen zor ama denemek gerek :)
Sile doğru vallahi :)
YanıtlaSil:)
SilAklımızın başımızda kalması bile bi başarı bu ülkede :D
YanıtlaSilKesinlikle katılıyorum :)
Sil