Cumartesi, Şubat 08, 2025

Şu An

Bu sabah kahvaltı sonrası önce sahilde yürüyüş yaptım sonra kahve alıp denize karşı KAFA dergisini okudum. Kahveyi Müdavim uygulaması sayesinde önceden içtiğim 6 kahvenin hediyesi olarak ücretsiz aldım :) 


Fonda çalan şarkı:


Okurken sevdiğim iki yazıyı Volkan'a ve Derya'ya da gönderdim. Sonra Volkan bana iki yazı atıp "Bunları da okusana, güzelse ben de okuyayım" dedi. 

İlk yazı Kafka'nın Dönüşüm'ünden ilhamla yazılmış ama bence çok saçmaydı. Zaten yazının başlığı "Ne saçma!" ve yazının sonunda yazar "Anlamsız mı? Saçma mı? Saçma olmayan bir şey kaldı mı?" diye sormuş okura. Yani yazının amacı saçmalıkları eleştirmek ama pek başarılı değil. 

İkinci yazı ise Vedat Milor tarafından yazılmış ve Trump'la ilgiliydi. "Yazılar zaman kaybı, okuma hiç" dedim Volkan'a ve ordan sohbet ilerledi. Ona yazdıklarımı buraya taşımak istedim. 

Mikro Hayat felsefem var benim. Sabah kalktım, iyi miyim, hava güneşli mi tamam, gerisi boş. 

Hatta artık güneş yoksa bile mutlu olmayı başarıyorum. Mesela bugün. O yüzden hiç öyle haberler, ekonomi, felaketler falan gelemem. 

"Ignorance is bliss."*

Neşeli şeyler lazım bana.

Hayatın gerçek amacı, anlam arayışı... Bunlar düşününce insanı mutsuz ediyor. Ciddiyim. Ben bıraktım o mevzuyu. Düşündüm ve kesin karar verdim: Hayatın ardında öyle büyük bir amaç yok.

Yaşanan her andan keyif almaya bakıyorum. Şu an neyse onda bir güzellik bulup devam ediyorum. Vallahi çok işe yarıyor. 39 yıllık hayatımda işe yarayan tek yöntem bu. 

Şu an sıcacık evimde, yumuşacık kıyafetlerimin içinde dergi okumak o kadar keyifli ki benim için şu an hayatın anlamı bu. Yemek yerken hayatın anlamı o yemekten aldığım keyif. Bira içerken o an hayatın anlamı: Oh be mis gibi bira içiyorum! 

Kısacası Hayat tek bir an, o da şu an! Ben epeydir bu kafa ile yaşıyorum ve gayet güzel gidiyor. B.ktan anlarda da çok işe yarıyor çünkü en boktan an bile bitiyor. "Şu an çok boktan ama nasılsa bitecek" diyorum oh bi' ferahlık geliyor.

...

 

Şimdi ben bunları yazıyorum ya, Hayat bir köşeden izleyip gülüyor bana. Biliyorum. Çünkü Hayat öyle! Yazdığını sildirir, tükürdüğünü yalatır insana. Ama nasıl Hayat öyle ise, insan da böyle! Yazmaktan ve tükürdüğünü yalamaktan geri kalamıyor maalesef. 

İnsan denen varlığın en büyük becerisi her şeye adapte olmak bence. Bu yüzden Hayat ne yaparsa yapsın bir şekilde devam ediyor insanoğlu yaşamaya. 

Doğal afetler, savaşlar, ekonomik krizler, hastalıklar, kayıplar... O şiirdeki gibi, ölüm gibi bir şey oluyor ama kimse ölmüyor. Yani tabi ki insanlar ölüyor ama geride kalanlar bir şekilde devam ediyor yaşamaya. Bu yüzden kişisel sorunları büyük trajediler gibi algılamaktan vazgeçip onların da var olan her şey gibi gelip geçici olduklarının bilincinde olmak lazım. 

Hayat, dün olduğu gibi yarın da yapacak bir p.ştluk tabi ki ama o da geçecek eninde sonunda :) 

An'da kalıp mutlu olanlara selam olsun 🙋🏻‍♀️

*Matrix filminin en sevdiğim repliği. Anlamı: "Bilmemek mutluluktur."


Meghan Trainor - Better When I'm Dancing

Şarkı pek neşeli, sözleri de çok tatlı :)


17 yorum:

  1. Cahil mutludur derler ya,dpgrudur işte..
    Araştır sorgula bazen insanı bitap düşürür.
    anın içine gir ve onu sonuna kadar yudumla.
    Not:Blogunu bilgisayardan yazı stiline dolayı okuyamıyorum ancak ne zaman cepten baksam keyifle okuyorum,benden kaynaklı sorun.

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaa şaşırdım çünkü geçen gün mobilden okumak çok zor yazmıştı yoruma bir Blogger arkadaş. Sanırım senin de dediğin gibi bilgisayarındaki mevcut fontlar içinde benimkisi olmadığı için görüntülenemiyor olabilir. Mobilden okuyabildiğine sevindim :)
      An'da kalıp keyif aldığımız günler bol olsun :)

      Sil
  2. İşte bu:)) Bu kadar basit. Hayatta yokuş aşağı gitmek de var zirvede olup uçmakta ki ikisi de sonuçta bizdendir, yani mesele insanın kendini hayatın sundukları ile ne kadar zenginleştirebildiği ile ilgilidir ... Başaranlara selam olsun:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yokuş aşağı giderken de, dik bir yamacı tırmanırken de eğlenebilir insan değil mi Sevgili Buraneros :D

      Sil
    2. Kesinlikle Sevgili KuyruksuzKedi:)

      Sil
  3. Hazır suları berraklaştırmışken senle Volkan, ben yeniden bulandırmak istemem ama :))) ama :))) Tolstoy'un itiraflarım'ını okumaya karar verirseniz bir gün, bu "anda kalma" işinin de aslında ignorance'tan pek farkı olmadığını fark edebilirsiniz.. Çünkü anda kalmak ve gelecek ne getirirse okey olmak da bir noktada aslında ignorace :) Neyse bu derin bir konu.. İnsanın anlam arayışı, bir defa ortaya çıktı mı, izi kalan bir yara gibi.. Tolstoy'a çok yakın düşünüyorum bu konularda, çünkü idealistim. Bu çağa göre olmadığını da biliyorum ama işte, ben de böyleyim :)))
    Bu arada belin ve ağrıların azalmış anladığım kadarıyla, fotoğraftaki pozisyon beli çok zorlayan bir oturma şeklidir çünkü.... Sevindim buna <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bahsettiğin şey tam benim yaptığım ve istediğim şey zaten Ceren'im. Yani su bulanmıyor, berraklaşıyor :) Dünyadan kopmayı hedefliyorum, kendi küçük dünyamda cahil ve mutlu yaşıyorum mümkün oldukça. Geçmiş, adı üstünde geçip gitmiş; gelecek de biz istesek de istemesek de geliyor. Yani yapmak istediğim şeyi sadece şu anda yapabilirim. Tabi ki her an istediğimizi yapamıyoruz ama iş dışında kalan anlarda istediğimizi yapabiliriz - çoğunlukla -. Fark ettim ki anlamlı olup mutsuz edeceğine, anlamsız ama iyi gelen şeyler istiyorum hayatımda :) Eskiden ben de idealisttim ama artık realistim hatta yer yer pragmatist bile olabilirim :p

      Korse ile yaşıyorum ve otururken mutlaka sırtımı dayayıp tam 90 derece dik açı ile oturuyorum. En fazla yarım saat oturup yatay pozisyona geçiyorum. Belim yüzünden hayattan geri kalmaktan çok sıkıldım. Beni daha fazla engellemesine izin vermek istemiyorum. 2 hafta sonra net sonuç anlaşılacak doktorun dediğine göre. Bakalım Hayat ne diyecek :)

      Sil
  4. Bu aralara insan hep mutlu olamaz ki derken buluyorum kendimi, mutsuz da olabilirsin bu da yaşamaya dair.Bilmemek mutlulukturu ben bilmiyorum demek mutluluktur diye bir sahane bir alan açtım kendime. Bilmiyorum demenin ayrı bir keyfi olduğunu yeni yeni keşfediyorum ama bu bambaşka bir konu, neyse çok uzatmayayım, sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne demek istediğinizi anladım sanırım. Ben de son zamanlarda kendimi her şeye atlamamak konusunda eğitmeye çalışıyorum yani bir çeşit "Ben bilmiyorum" demek gibi :) Sevgiler...

      Sil
  5. Sen oldun sen :))))
    Yapılan işlem galiba iyi sonuç verdi diye düşünebilirim değil mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)))
      Evet işlem öncesine göre daha iyiyim. En azından kalçamda, bacağımda, ayağımda ağrı yok artık. Bu bile büyük bir gelişme Momentoscum :)

      Sil
  6. “Mikro Hayat” sözüne odaklandım ben. Ne derin bir söz. Bende uyandırdığı şeyler oldu; Öyle büyük büyük laflar ediyor büyük hayaller peşinde koşuyoruz. Sonra mutsuzluk. Oysaki mutlu olmak tek gaye olmalı küçük hayatımızda.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beklentilerimiz/hayallerimiz ne kadar fazla ya da ne kadar büyükse gerçekleşmediğinde yaşadığımız hayal kırıklığı da o kadar büyük oluyor. Hiç hayal kurmayalım demiyorum tabi ki. Hobi olarak yine hayal kuralım ama olmayınca çok da takılmayalım :)) İlla ki mutlu olacağım diye kafaya takmak da pek işe yaramıyor. Mutluyken tadını çıkarmak, mutsuzken geçip gideceğini düşünmeye çalışmak lazım. Biliyorum yazması kolay, yapması olay :D

      Sil
  7. Çok bilmek ve bir yaştan yada okumaktan sonra gelen bilinç biraz insanı huzursuz ediyor. İnsan zamanla bilmesem daha rahattı kafam yahu noktasına geliyor. Birde seb biliyorsun, karşındakş bilmiyorsa ayrı bir gerilim yükleniyor. Son zamanlar özellikle özel hayatım için "bilmeme oyunu" oynuyorum. Kendimle challenge yapıyorum. Çoğu zaman kazanan ben, bazende merak oluyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tam da aynı şeyleri düşünüyoruz demek ki :) Bilmemek ayrı bir rahatlık; mümkün mertebe bilmeyelim :))

      Sil
  8. gündemle ilgilenmiceen keyfine bakcaan :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hani bir dua var: “Tanrım, bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için cesaret, değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmek için sabır, ikisi arasındaki farkı bilmek için akıl ve beni aşkın körlüğünden ve yalanlarından koruyacak dostlar ver.”. Bunu benimsiyorum. Değiştiremeyeceğim şeylere vakit ve enerji harcamak istemiyorum.

      Sil

Hayat'la Dansa Devam :)

Bugün de böyle 🥳💃🏻🧿 Günün filmi: Life of An English Teacher  Tür: Animasyon :))  Orijinali :))  Luis Fonsi ft. Demi Levato - Échame La C...