Salı, Şubat 09, 2021

Ağaç Ev Sohbetleri #77

Bu haftanın konusu yine Sayın Makbule Abalı'dan gelmiş. Yazısına şuradan ulaşabilirsiniz.

Konu başlığımız: "Çocuklara ve gençlere kitap okuma alışkanlığının kazandırılması. Alt başlıklarımızda ise aşağıdaki sorular var.

Okuma yazma öğrendikten sonra okuduğunuz ilk kitabı hatırlıyor musunuz?

Evet hatırlıyorum: "Cin Ali" ve "Ayşegül" serileri :) 


Uykuya geçmeden önce masallar dinlediniz mi? Size de bir kitap okuyan oldu mu, şimdi siz çocuklarınıza okuyor musunuz?

Evet, dinledim. Büyükannem (annemi bakıp büyüten, evlat edinen öz teyzesi), her gece uyumadan masal anlatırdı bana. Annem de Ayşegül serisinin tüm kitaplarını okurdu tekrar tekrar benim ısrarlarım yüzünden :))) Ben de kızıma bu seriyi aldım ve severek de okudum. Doğduğundan beri her gece yatmadan kitap okuduk kızımıza. Okumayı öğrendiğinden beri de o bize okuyor yatmadan önce :) 



Fotoğraf şu sayfadan alınmıştır: 

Tam bu noktada kitap okuma alışkanlığının nasıl kazandırılacağına da cevap vermiş olayım: canlı örnek oluşturup, rol model olarak kazandırılır okuma alışkanlığı. Evde kimse kitap okumazken çocuklara "Hadi kitap oku." demek komik ve karşılığı alınamayacak bir eylem bence. Ben gerçekten bu konuda şanslı bir çocuktum çünkü hem annem hem de babam okumayı çok sever. Evin her yerinde kitaplar vardı ben büyürken.


Sizi en çok etkileyen çocuk kitabı ve gençlik kitabı hangileriydi?

Bilinçli bir kitap aşığı olmam ortaokul birinci sınıfın sonunda okul üçüncüsü olmamla başlayan bir süreçti diyebilirim. O zaman bana 3 adet kitap hediye edildi ve bu kitaplardan biri gerçek bir yaşamı anlatan Mavi Saçlı Kız, Burçak Çerezcioğlu kitabıydı. Beni bu kadar etkileyen başka bir kitap oldu mu emin değilim. Bu kitabı öyle hislerle okudum ki... Bu kitapla günden güne büyüdüm diyebilirim. Bittiğinde o kadar çok ağladım ki... Şimdi hatırlarken bile gözlerim doluyor yine. 

O kitaplar bitince babamdan yeni kitaplar almasını istedim ve bir daha da kitaplardan kopamadım. Yine çok sevdiğim serilerden bazıları da şunlar oldu:

Bir Genç Kızın Gizli Defteri serisi - İpek Ongun

Ramses serisi - Christian Jacq

Agatha Christie tüm eserleri ama özellikle Hercule Poirot kitapları


Bir doğum gününüzde size kitap hediye edildi mi, ne hissettiniz? Siz sevdiklerinizin doğum gününde kitap armağan ettiniz mi?

Birçok doğum günümde kitap hediye edildi ve her defasında çok çok çok mutlu oldum. Çok şanslıyım ki doğum günüm dışında da kitap hediye eden arkadaşlarım var :) Hatta hediye olarak gelen en son kitabı canım Ceren'im kendi kütüphanesinden eliyle seçip gönderdi. Ben de sevdiklerime kitap hediye ederim özel günlerde. Hatta arkadaşlarımın çocuklarına da sık sık kitap alıyorum, malum ağaç yaşken eğilir :) 


İlkokul veya ortaokulda eğitsel kol çalışmalarınız oldu mu Örneğin sınıfınızda kitaplık kolu kuruldu mu?

Okuduğum tüm okullarda sınıf kitaplığımız hep vardı. Lisede ise öğretmenler odasında büyükçe bir kitaplık vardı ve benim okumayı çok sevdiğimi fark eden bir öğretmenim oradaki kitapları ödünç almam için bana izin verdi. Oradaki kitaplar bitince beni evine davet edip kendi kütüphanesini açtı. Hatta yukarıda bahsettiğim Ramses serisi de o öğretmenimin kütüphanesinden ödünç alıp okuduğum kitaplardan. Çok sevdiğim Ayşenur Hocam'ın kulaklarını da böylece çınlatmış olayım :)


Gençlik çağında hiç kütüphaneye gittiniz mi, ya da eski Halk Evleri gibi küçük kitaplıklardan yararlandınız mı? Bir Kitap Fuarını ziyaret ettiniz mi?

Kütüphanelere bayılırım. Manisa İl Halk Kütüphanesi'nin en sadık üyesiydim ortaokul ve lise yıllarımda. Normalde 3 kitap ödünç alabiliyorduk ama ben 3 günde bir gidip kitap değiştirdiğim için oradaki görevli halime acımış ve üstlerinden izin alarak bu hakkımı arttırmıştı. Böylece haftada 2 kez gitmek zorunda kalmıyordum :) Agatha Christie'nin kitaplarını da bu kütüphane sayesinde okudum. Üniversitede de İstanbul Üniversitesi'nin kütüphanesini kullandım defalarca kez.

Kitap fuarları deyince ağlamak istedim bir an. O kadar çok severim ki... İstanbul'da defalarca gittim kitap fuarlarına :) Son yıllarda kitapları hep internet üzerinden alıyorum ama yine imkan olsa yine giderim kitap fuarına :)


Şimdiye kadar toplu taşıma araçlarında kitap okuyan kaç kişiye rastladınız? Tatile çıkarken yanınıza kitap alma ihtiyacı duyar mısınız?

Üniversitedeyken rastlıyordum toplu taşımada kitap okuyanlara ama artık daha çok telefonuna gömülen insanlar görüyorum her yerde. E-kitap okuyordur belki diye de düşünebiliriz tabi, herkesin de günahını almayalım :)

Kitapsız tatile çıkılır mı hiç? Tatile çıkmayı geçtim, ben kitapsız sokağa bile çıkmam neredeyse. Artık tatile giderken e-reader götürüyorum. İçinde yüzlerce e-kitap taşıyabiliyorum, çok pratik oluyor. Yazılı kitabın yerini tutmaz diyenlere de ön yargılı olmamak lazım demek istiyorum. Ben de öyle sanmıştım ama aslında çok büyük avantajları var. Sayfa çevirmek yok, sayfa kapanmasın diye tutmak zorunda değilsiniz, ekstra bir ışık kaynağı gerekmiyor, tek kitap boyutunda bir cihaz içinde yüzlerce kitabı yanınızda taşıyabiliyorsunuz. Ben Kobo Aura kullanıyorum ama farklı bütçelere göre bulunabilecek çoooook çeşit var.

...


Bu haftaki konuya ba-yıl-dım :) Soruları cevaplamak çok keyifliydi. Yemek yapmam gerekirken boş verip bu satırları yazıyor oluşum da ayrı bir konu tabi :D 

Ana konuya son kez dönecek olursak çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için ilgilerini çekecek kitaplar bulmamız ve önce kendimiz düzenli kitap okuyarak onlara örnek olmamız gerekiyor. Çocukların yaşlarına göre ilgilendikleri konular değişiyor. Küçük yaşlarda hayvanlar, güneş, ay, gökyüzü, yıldızlar, periler, dinazorlar... gibi tek bir şeye odaklanabilirler. İlerleyen yaşlarda yaşıtlarının maceralarını anlatan kitaplar olabilir. Gençlik yıllarında dedektif serüvenleri, macera kitapları olabilir. Zaten küçük yaşta okumaya alışan çocuklar zamanla kendi sevecekleri kitapları bulma konusunda da deneyim kazanacaktır. Diyelim ki çocuğunuz büyük ve nereden başlayacağınızı bilmiyorsunuz. O zaman izlediği filmlerin tarzına bakıp ona paralel tarzda kitaplarla başlayabilirsiniz.

Konuyu çok sevdim, bitiremiyorum ama evdekiler yemek için beni bekliyor :) 

...


Geri geldim, daha da gelip gelip yazacağım sanırım :D 

Şuraya çocuklar/ergenler için birkaç kitap önerisi bırakacağım, linkler sadece göz atmanız için. Mutlaka farklı sitelerdeki fiyatlara bakın almadan önce :)

Gölgelerin Efendisi serisi

Kraliçeyi Kurtarmak

Haritada Kaybolmak

Ahmet Ümit'in dedektif romanları

Sherlock Holmes kitapları*  - Yine okumayı çok sevmeyen gençlere özellikle önerebilirim çünkü dedektif hikayeleri sürükleyici oluyor.

Lupin - Malum son dönem kitaplardan esinlenilerek dizisi de çekildi.


*Benim aksime kitap okumayı hiç sevmeyen kardeşimin arka arkaya kitap okumasını sağlamıştır bu kitaplar. O büyürken anne-babam ayrılmış, babam ortalarda yok ve annem de kitap okuyamayacak kadar hastaydı. Yani rol model eksikliği vardı. Okuma yazma öğrendiği ilk senelerde ben başka şehirde üniversitedeydim. Kitap okuma alışkanlığı olmadığını bizimle yaşamaya başladığında fark etmiş ve hemen çare aramaya başlamıştık. Ahmet Ümit'in kitaplarını kardeşimin lisedeki edebiyat öğretmeni ve benim de arkadaşım olan Hakan'ın yönlendirmesi üzerine almıştık, onun da kulaklarını çınlatalım. Ardından Sherlock Holmes ile devam ettik. Görüldüğü üzere demek ki kitap okuyan öğretmenlere sahip olmak da önemliymiş kitap okuma alışkanlığı kazanmak için :)

...

Bir ekleme daha yapacağım :)))))))))))) Günümüz teknoloji bağımlısı gençlerinin kitap okuma alışkanlığını pekiştirmek için çeşitli site ve uygulamalardan da faydalanabiliriz. Goodreads bunlardan birisi. Goodreads'e okuduğumuz kitapları ekleyip puan verebiliyor, arkadaşlarımızla paylaşabiliyor, arkadaşlarımızın okuduğu kitapları ve değerlendirmelerini görebiliyoruz. Ek olarak okumak istediğimiz kitapları da işaretleyip okunacaklar listesi oluşturabiliyoruz. Biz arkadaşlarımızda Whatsapp'ta bir kitap grubu kurduk. Sene başında yıllık hedeflerimizi paylaşıp okuduğumuz kitaplar bittikçe kaç kitap bitirdiğimizi yazıyoruz, sevdiğimiz kitapları birbirimize öneriyoruz.

Sanırım bu kez bitti :D

29 yorum:

  1. Aman hocam, yemeği de ihmal etmeyin :))) Cevaplarınız da çok keyifliydi, ben okurken çok keyif aldım :)

    YanıtlaSil
  2. Ayşegül serisi benimde okuduğum ilk kitaplardan bol renkli sevimli kitaplar çok güzeldii

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben de o muhteşem resimlerini hiç unutamıyorum :) O kadar güzeldi ki, okuyamasam da açıp açıp resimlerine bakardım küçükken :)

      Sil
  3. Ayşegül kitaplarını çok iyi hatırlıyorum. İşin ilginci ben hiç almadım çünkü aynı tarihlerde Tom Miks, Teksas, Tina gibi çizgi romanlar alıyorduk eve. Tina bana. Tom Miks, Teksas hem abime, hem bana:) Ama Ayşegül'ler dayımın kızında vardı. Her sayısını dayım alırdı. Resimlerinin, çizimlerinin profesyonelliğine, güzelliğine şu an bile hayranım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben hiç çizgi roman okumadım büyürken sanırım. Çok sonraları süper kahraman çizgi romanlarına sarmıştım ama ona da bütçem pek elvermedi çünkü çok pahalılar maalesef.

      Sil
  4. Ayşegül serisi, Yaramaz Kızlar (Enid Blyton) ile eş zamanlı REd Kit çizgi roman serisi (ilk aşkımdır aynı zamanda hahaha). Ergenlikte Hercule Poirot ve ucu oynayan bıyık. Sonra Klasikler, Felsefe ve din kitapları eş zamanlı, sonra Çağdaş Yazarlar işte.. Şiir sana hediye ettiğim o kitapla başladı bende ama açık söyleyeyim şairlerin düzyazı kitaplarını daha çok sevdim hep. Bu sıra takıntılı olduğum birkaç yazar dışına çıkmak istemiyorum nedense, sanırım "güvenli alan" anlayışımı besliyor bu huyum.
    Benim çocuklar bıraksan 2-3 saat okuturlar bana ama kendileri alıp da asla okumak istemiyorlar....
    Bak o telefonlarından kitap okuyanlarla sosyal medya dolaşımcılarını parmak hareketinin yönünden ayırdedebilirsin ;))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arya da son 1-2 aya kadar hep sen oku diyordu. Israrla "Hayır, artık sen okuyabiliyorsun kendin" diye diye kırdık o alışkanlığı. Hâlâ arada deniyor şansını ama "O zaman bu gece okumadan uyu, ben okumayacağım çünkü kendi kitabım var, onu okuyacağım diyorum". İşe yarıyor :D

      Ben bu aralar okuması en kolay olan macera romanları ile takılıyorum. Sıfır felsefe hatta neredeyse sıfır edebiyat sadece kavga, dövüş, kargaşa, macera :) Su gibi akıp gidiyor, dünyadan kopuyorum. Çok iyi geliyor. Poirot'un çok sevdiği "gri hücreleri"mi nadasa bıraktım, dinlendiriyorum :)))))

      Sil
  5. Nedense benim aklıma kitap deyince Cinali gelmedi. Niyeyse. Halbuki okuduğumu hatırlıyorum. :)
    Ayşegül serisini de biliyorum. Kendimin yoktu ama okuldan görmüştüm.
    Sherlock holmes serisini bende çok severim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okumak deyince direk gözümde içindeki çöp adam çizimleriyle birlikte Cin Ali serisi canlanıyor :D

      Sil
  6. Yazınızı hayranlıkla, keyifle, yüzümde tebessümle okudum. Sizi yürekten kutluyorum. O kadar içten ve güzel yazmışsınız ki içim coşkuyla doldu, Katkılarınız yazıma canlılık getirdi. Sizden öğrendiklerim oldu. Sesli kitaplardan söz etmeyi unutmuştum, sizden markaları da öğrendim.
    Böyle gençlerin varlığı biz eski eğitimcileri nasıl mutlu ediyor bilseniz.
    İçimden geldiği gibi yazdım. İnanmadığım hiçbir şeyi yazmam inanın.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok çok teşekkürler :) Samimiyetinize tüm kalbimle inanıyorum. Ben de kitap okuyan öğrencilerimi görünce ve kızım kendiliğinden kitabını alıp keyifle okuyunca o kadar çok mutlu oluyorum ki :)
      Sevgiler, saygılar...

      Sil
  7. Hayatımda bir kere kapsamlı bir kitap fuarına katılma fırsatım oldu, lise döneminde okulla birlikte gitmiştim. Onun harici alışveriş merkezinde sık sık sergi yapıyorlar ama pek ilgimi çekmiyor. Genel olarak konu bazlı okuyan bir insan olduğum için konu etrafında birleşen kitapları araştırarak internetten temin ediyorum. Şehrime gelen ve konferans veren yazarların konferanslarını kaçırmamaya özen gösteriyorum son on yıldır. Yazınız bir röportaj tadında olmuş keyifle okudum, kaleminize sağlık. (goodreads hesabını lise yıllarında açmıştım ama yalnız kaldığım için orada pek takılmadım, hesap hala öle öksüz duruyor.(: e-kitap işine giriş yapmayı düşünüyorum ama bakalım şuan hala klasik yoldan devam)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazarken röportaj yapıyor gibi hissetmiştim kendimi gerçekten de :) "Konu bazlı okuyan biri olarak..." demişsiniz, kurgu roman okumuyor musunuz hiç? Yani hep bilgiye dayalı gerçek şeyler mi okuyorsunuz sadece? Eğer öyleyse ilk fırsatta kurgu okumanızı tavsiye edeceğim. Bambaşka dünyalara gitme fırsatı sunuyor kurgular :)

      Sil
    2. Bilim kurgu veya gerçekçi kurgu olsun illaki okuyorum ancak on kitapta bir oranladır. Hatta geçen ay içerisinde "Taş Meclisi" adlı telepati gibi yetenekleri içeren bir kurgu roman okudum. Son yedi yıldır zaman zaten sınırlı o yüzden mümkün olan en fazla faydayı sağlamak için bilgiye dayalı kitaplar tercih ediyorum.

      Sil
  8. cin ali ve ayşegül önemli diyosun hayatımdaaa :) mavi saçlı kız hatırlıyom evet yaa fenaydı :) manisa ay egee ne güzel yaa, ülkenin bi ucundan öbürüne gitmişin :) bi kere de kelime oyununa katılsana ayolcum. beş kelime ile öykü yazıyoz yaa ona. eitha 2. bölüm yazmıştım bi dee, kelime oyunu 1 yazıma koydum onu daa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayat ve Hayati Kaptan bitsin diye uğraştım epeydir. Bir süre hikaye yazmam sanırım ama belli de olmaz. Bakalım...

      Sil
  9. Aaaa, bak gördün mü, gene gelmemiş benim yorum. Gitti gözükmüştü oysa😤. Neyse, sonra yazarım tekrar 😍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok merak ettim şimdi ne yazdığınızı 😟 tekrar yazarsınız umarım :) teşekkürler 😍

      Sil
    2. Öncelikle Cin Ali ve Ayşegül’ü sen hatırlatmasan unutmuştum ben. Aramızda iki dekat fark var ama ikimiz de okumuşuz, hala var mı ki bu kitaplar? Cin Ali’yi değil ama Ayşegül’ü benim çocuklarım da okudular 😍. Gerçi içinde cin min geçiyor ya, yoktur şimdilerde sanırım 😂😡😂😡 anla yani hislerimi. Gençlere izledikleri filme göre kitap tavsiye etme fikrine bayıldım. Kitap okuma konusundaki tüm yazdıklarına yüzde yüz katılıyorum. Sen aksini iddia etsen de, bence harika bir öğretmen ve annesin, en azından buradan bana yansıyanlara göre öyle hissediyorum. Şu ekrandan kitap okuma işini benim gedikler yıllardır yapar, ben de hiç bulaşmazdım. Burada kitapsız kalınca Hattuşa’yı keşfettim, o günden beri her aradığımı bulamasam da şu anda okunacak 35 kitap biriktirdim bile😍. Böyle olunca da, özel okuma zımbırtılarından almadım. Yalnız iPad ile bahçede okuma yapamıyorum parlak ışıktan dolayı. Okuma için üretilmiş aletlerde de bu sıkıntı var mı, yoksa sahilde, bahçede, balkonda rahatlıkla okunabiliyor mu? Eğer öyle ise alacağım bir tane. Yalnız elime kitabı alıp okumanın zevki gene de ayrı tabii. Ve fakat, sen burada da haklısın, kitabın ağırlığı, ya tatildeyken bitiverirse telaşı, ışık gerekmeden okunması, en güzeli de içinde yüzlerce kitabı taşıyabilmek falan harika tabii. Konu Kitaplar olunca konuşacak ne çok şey var. Dur şunu da yazayım, bir yerde yazdım ama kime yazdım hatırlamıyorum. Ablamla ben, herkes yatınca, ışığı açmamız yasak olduğu için perdeleri açıp ay ışığında ya da sokak lambasının ışığında kitap okurduk. Okuduğumuz kitaplar da hep sağdan soldan emanet alınmış kitaplardı. Niyeyse kütüphaneden kitap almayı bilmiyormuşuz o zamanlar. Ne büyük kayıp, ne kitaplar okuyabilirmişiz oysa ki. Ha bir de macera, polisiye, gerilim türlerini ben de çok severim ve özellikle tatilde acayip çok okurum 😁. Hatta ben çok romantizm istediğimde Beyaz Dizi bile okurum 😂. Yazlık komşum hastası bu kitapların, yüzlerce var onda, arada alırım, çok da zevklidir okuması, bir kahve molasında bitiverir zaten 😁. Ay tamam, daha uzatmayayım, çok selam, çok sevgi, çok kitap Kedi ❤️

      Sil
    3. Oh bee, bu sefer geldi 😁🤗❤️

      Sil
    4. Üstteki ‘gedikler’ aslında ‘gudikler ‘ olacaktı, kızımla oğlum yani. Otomatik düzeltmenin işi, kontrol de ediyorum ama aradan kaçmış. Tamam tamam bitirdim, gidiyorum, gitiiimmm 🤗

      Sil
    5. Otursak saatlerce konuşuruz bence bu konuda :) Keşke oturup konuşabilsek... İyi ki bloglar var da en azından yazışıyoruz :)

      Elektronik okuyucuların ışığı özel, telefon ve tablet gibi değil. Okurken bir ekrana bakıyor gibi yapay bir ışık yok asla. Gün ışığında aynı kitap sayfasına bakar gibi, karanlıkta ise göz yormayan özel bir ışığı var, hatta bir adı da var bu ışığın ama hatırlayamadım şimdi. Kesinlikle telefon ya da tablette uzun süre okuma yapamıyorum ben ama e-okuyucu ile saatlerce okuyorum. Yansıma vb. sorunlar da yok.

      Ayşegül serisi basılmaya devam ediyor ama Cin Ali devam ediyor mu bilmiyorum :) Ablanızla ay ışığında kitap okumanıza bayıldım 😍 Ben de sokak lambasının ışığında okuyordum eskiden geceleri ama artık e-reader ile gerek kalmadı :)

      Annelik de öğretmenlik de zor gerçekten. Ne yapsak eksik gibi geliyor bazen ama bazen de durup bakınca birçok şeyi de iyi kotarıyorum diyorum kendime :) Yorumunuz ve içten fikirleriniz için çok, çok teşekkürler 🥰

      Sil
  10. Keyifle okudum yazınızı Mrs. Kedi. Okuma alışkanlığı kazanma konusunda hem siz hem de kızınız şanslıymış:) Ben Ayşegül serisini hatırlıyorum tabii. Ama o tür kitaplar nedense ders kitabı olarak kalmış aklımda. Eşim E-kitap okumayı seviyor, ben pek tercih etmiyorum. Hali hazırda bilgi kaynağım genellikle internet:) Goodreads'i biliyorum, kaliteli bir platform ama yorum yapmam gerekirse bunu blogta yapmayı tercih ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şimdiki çocuklara bakınca kesinlikle şanslıymışım diyorum Mr. Kaplan. Liseye kadar elime cep telefonu almadım. İlk bilgisayarımı da üniversite 2.sınıfta aldım. O zamana dek sadece kitaplar vardı hayatımda. E-kitaba ben de çok önyargılıydım ama şimdi çok seviyorum :)

      Sil
  11. İki yıl sonrasına da yorum yazılır mı sevgili arkadaşım? Ben yazmaya karar verdim hem de tam şu anda. Ağaç Ev Sohbetlerini bir kez daha okudum. Blogdaki güzel yazılarınızdan bazılarını da okudum bu arada.
    İnsanın içine yöneldiği, suskunlaştığı bazı dönemler oluyor. Bacağa giren kramplar da tam o dönemlere rastlıyor. Ve tüm psikosomatik rahatsızlıklar da .
    "Ağaçlar ayakta ölür" sözünü nasıl severim bilseniz. Ama "Dağlarına bahar gelmiş memleketimin" diyorsa şair, izleyip yaşamak gerek...
    Sevgiyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler sevgili öğretmenim :) Ben de bazen geri dönüp tekrar okuyorum sevdiğim bloggerların eski yazılarını, özellikle de Ağaç Ev Sohbetlerini ve çok hoşuma gidiyor :) Kramplar tam da dediğiniz gibi psikomatik olabiliyor. İçe kapanmak yerine dışarıya atmalıyız kendinizi belki de; hiç olmazsa anlatıp içimizdekileri dışarı atmalıyız ki rahatlayalım.

      Bahar hepimize iyi gelecek :)

      Sil

Hayat, sen bambaşka planlar yaparken başına gelenlermiş gerçekten...

Bu akşam bir elimde kitabım, bir elimde sıcak çikolata ile tam kendi kendime "Huzur bu işte" derken telefon çaldı ve kardeşim ağla...