*Sevgili Momentos'a selam olsun :)
Az önce Instagram'da İzzet Çapa'nın bir gönderisi sayesinde tanıdım aşağıdaki genci. Marcin 18 yaşında ve bir gitar aşığı. Bach'tan Beethoven'a bir sürü sanatçının eserini sadece gitarı ile çalıyor ve bence çok da iyi çalıyor. Dinlerken klasik müzik dinliyormuş gibi hissetmedim. Daha enerjik, daha coşkulu, daha genç bir sound. Ben sevdim :)
Dinlerken aklımdan neler geçti neler...
Bambaşka bir hayat, bambaşka hayaller... Bazen karşılaştığım şeyler karşısında hayatlarımızın ne kadar sınırlı, bakış açımızın ne kadar dar, hedeflerimizin ne kadar kısır olduğunu fark ediyorum.
"Aman çocuğum çok çalış, aman çocuğum hep 5 al, hadi iyi bir okul kazan, mezun ol, iyi bir işe gir, evlen, ev al, araba al, çocuk, 2.çocuk, bir ev daha al, kenara para koy. Ömrün yettiyse emekli ol, torun bak..."
Yaşama, öl!
Oysa ne hayaller var peşinden koşulası... Marcin kendi hayalinin peşinde koşarken ne kadar mutludur?
Ya biz?
Dilerim peşinden tutkuyla koşacağımız hayaller kurmayı öğreniriz çok geç olmadan...
teşekkür ederiiz. gitarla bach pekiii :)
YanıtlaSilEnerji versin :)
SilEyvallah selâmını aldım kabul ettim :))
YanıtlaSilAh ben de izledim bu çocuğu.. çok iyi çalıyor ve dediğin doğru, hedeflediği yere uçuyor ne güzel.. Katılıyorum, bizler aynen saydığın bakış açılarıyla yetiştik. Hep sağlamcı ve sigortalı (!)
Umarım Arya ve diğer çocuklar, gençler uçarlar istedikleri yerlere.
Hep yarını düşünerek yaşıyoruz ama yarınımız olacak mı belli bile değil. Bugün ne yapmak istediğimizi düşünmüyoruz pek yaşarken. Hep sağlamcı(?!) hedefler için uğraşırken hayallere fırsat kalmıyor. Umarım dediğin gibi Arya ve gelecek nesiller için farklı olur bir şeyler Momentoscum.
SilO kadar doğru yazdıklarınız bu yaşa gelince daha iyi anlıyorum. Sadece nefes almışız gençken fazla da anlamadım ama şimdi çok boş geçirmişim diyorum belli bir yaşa gelince hiç bir şeyden tat almıyor insan en azından benim için öyle. Çocuklarımız için güzel günler getirsin rabbim. Hülya
YanıtlaSilÇocukken hep bir büyümek telaşı oluyor, büyüyünce de zaman ellerimizden akıp gidiyor hissi geliyor. Aslında nefes alındıkça geç değil ama bize öyle geliyor galiba çoğunlukla. Çocuklarımızın daha geniş bir pencereden bakma şansları olur umarım :)
SilHayat bir şeyler yapmak için uğraşmakla geçiyor. Biraz durup dinlensek aslında değil mi?
YanıtlaSilFark edince ertelemeden hemen durup dinlenmek, dinlemek, sıfırlanmak gerek sanırım :)
SilÇok güzel bir keşif olmuş bu bizde yararlandık sayende. :)
YanıtlaSil"Marcin kendi hayallerinin peşinde koşarken ne kadar mutludur?" sorusu beni düşündürdü. Bende kendi hayallerimin peşinden koşuyorum bu aralar, güzel hissettiriyor.
Çok sevindim senin adına :) Hayallerin peşinde koşmak... Hayali bile güzel işte :)
SilÇok güzel çalıyor gerçekten. Düşündüklerinizi ben de sık sık düşünüyorum. Özellikle Türk toplumunun öngördüğü evlilik yaşlarında olduğum için daha çok bunu hissediyorum. Ama ben biraz özgür ruhlu olduğum için söylenenleri pek takmıyorum. Önce kendi hayallerim, hedeflerim var. Bu yazınız da bu düşüncemi iyice netleştirdi, teşekkürler...
YanıtlaSilKimseyi dinleme, hayallerinin peşinden git :)
SilNe kadar koşabiliriz hayallerimizin peşinden Mrs. Kedi? Şartlar, tesadüfler yaşamımızı belirliyor, tercihlerimiz bu ortamda hayallerimizin ne kadarında söz sahibi? Sözgelimi Marcin kardeşin yerinde olmak isterdim desem ve bunu ta baştan isteseydim imkânlarım ne ölçüde izin verirdi? Bu arada tramvayda seyahat ederken yazıyorum. Dönünce ilk fırsatta müziği dinlemek için sabırsızlanıyorum. Bir de kavga çıktı şimdi iyi mi?:)))
YanıtlaSilMr. Kaplan n'oldu kavganın gidişatı? Umarım büyümemiştir. "Coğrafya kaderdir" sözü pek popüler son yıllarda. Haklılık payı da var. Dediğiniz gibi, imkanlarımız ne kadar el veriyor ki hayallerimizin peşinden gitmeye? Yine de imkanları zorlayıp hayallerinin peşinden gidenler ve sayıca az da olsa başaranlar var iyi ki. Umut veriyorlar hepimize :)
SilDört tane genç bir yaşlı adamın üzerine yürüdüler. Suriyeli ya da doğulu tipler. Meseleyi tam anlamadım. Üzerlerinde bıçak falan vardır diye korktu yolcular. Çocuklar da çok korktu. Neyse diğer yolcular ilk istasyonda yaka paça indirdiler gençleri:))
Silİyi ki büyümemiş olay Mr. Kaplan. Üniversitedeyken tramvayda beni ve arkadaşlarımı taciz etmeye kalkmıştı sapığın birisi. Yakındaki bir amca fark edip önce dövmüş sonra da yaka paça atmıştı adamı ilk durakta.
SilGençler hayallerinden uzaklaşmasın, uzaklaştırmayalım. Ve dilerim yolları açık olsun.
YanıtlaSilKeşke daha yol açabilsek, en azından mevcut seçeneklerini daha iyi anlatıp gösterebilsek...
Sil