Çarşamba, Kasım 15, 2023

Biliyorum Her Birimiz Değiştirebiliriz Dünya'yı!

Dün okulumdaki öğretmenlere çok kızdım. Saatlerce söylendim. Zaten aklımın bir köşesinde olan okul değişikliği fikri iyice olgunlaştı ve en kısa sürede okulumu değiştirmek için elimden geleni yapmaya karar verdim. Sebep mi? Anlatayım.

Her gün öğrencilerin sorumsuzluğundan, vurdumduymazlığından, en basit şeyleri bile bilmemelerinden, bir şey öğrenmek için asla çaba harcamadıklarından, derslerde sürekli gevezelik yaptıklarından şikayet edip duruyoruz öğretmenler odasında. Herkes kendinden o kadar emin ki kimse dönüp öz eleştiri yapmıyor. Tüm suç çocuklarda, velilerde, sistemde. Biz öğretmenler mükemmeliz(?!) âdeta! Yok, diyorum bizde de suç var; biz bir şeyleri eksik yapıyoruz; değişmeli, gelişmeliyiz. Ne yapmalıyız, nasıl yapmalıyız tam bilemiyorum ama bir şeyler yapmak zorundayız. Yoksa tüm emeklerimiz boşa akıp gidiyor; çocuklara ulaşamıyoruz, yakalayamıyoruz onları. Aldığım cevaplar hep aynı: "Yok Hocam, yok! Çocuklarda iş yok! Biz daha ne yapalım?" 

Bu bakışla bir şey yapılmaz zaten!

Dün okul müdürümüz, okul grubumuza "Öğrenen Lider Öğretmen" semineri verilmesi için ÖRAV'a başvuru yapılacağını eğitime katılmak istemeyen varsa önceden belirtmesini yazdı. Ben ÖRAV'a o kadar hayranım ki herkes biliyordur ve eğitime hevesli katılır diye düşündüm ama tam tersine öğretmenler arka arkaya istemiyorum yazdılar gruba. Gerçi bu duruma neden şaşırdığımı bilemiyorum şu anda. Suçu hep öğrencide, sistemde, velide arayan öğretmenler çözümü neden kendileri bulmak için böyle bir eğitime katılsın ki? Oysa eğitimin içeriği tam da bizim - belki de sadece benim - sorunumu çözebilecek cinsten!

Eğitim programında çalışılacak konular:

  • Etkili İletişim
  • Dirençle Baş Etme
  • Takımı Yönetme ve Davranış Liderliği
  • Akış ve Ritmin Sürekliliği
  • Kurallar ve Uygulama Adımları
  • Sorun Davranışların Yönetimi
  • Olumlu Davranışların Pekiştirilmesi
  • Ölçme ve Değerlendirme

Aklım almıyor bir öğretmen kendisini geliştirmek için hiçbir şey yapmazken, 2 günlük bir eğitime bile katılmak istemezken öğrencilerin bir şey öğrenmek için çaba harcamasını  nasıl bekleyebilir? Öğrenmek istemeyen öğretmen olur mu hiç? Kızmak çare değil tabii. Ne yapabilirim? Kendim alayım ben bu eğitimi. Oluyor mu acaba? Maalesef olmuyor. Ama kendi başıma başvurup online olarak alabileceğim başka eğitimleri var ÖRAV'ın. Hemen araştırdım ve başvuru yaptım. Şu anda değerlendirme aşamasında başvurum. 

ÖRAV'dan bireysel olarak alamadığım eğitimin yerine edx.org isimli bir sitede başka bir eğitim buldum. Daha önce kullandığım online eğitim sitelerini yazmıştım; yeni keşfimi de paylaşmış olayım. "Understanding Classroom Interaction" kursu aradığıma yakın şeyler vadediyor gibi. Başladım bugün bakalım. Oturup ağlanıp sızlanmak yerine harekete geçmeli insan. Bir şeyleri değiştirmek istiyorsak kendimizi değiştirerek başlamalıyız. Boşuna dememişler "Sen değişirsen Dünya değişir." 

Hazır araştırmaya başlamışken öğretmenler için hizmet içi eğitim sisteminden kendimi eksik bulduğum kaynaştırma öğrencileri için öğretim yöntem ve teknikleri eğitimi ile özel öğrenme güçlüğü tanısı olan öğrenciler için eğitim uygulamaları kurslarına da başvuru yaptım. Şu an girdiğim sınıfların nerdeyse hepsinde kaynaştırma ve öğrenme güçlü tanısı olan öğrencilerim var ve ben onlara sınıf ortamında pek bir şey öğretemiyorum maalesef. Kimse öğretmiyor hatta 1-2 öğretmen dışında herkes yok sayıyor o öğrencileri. Oysa kendi çocuğumuz gibi koruyup kollamalı, haklarını göz etmeliyiz. Ama hayatın hayhuyu ve üzerimizdeki onlarca sorumluluğun yanına bir de onları eklemek yük geliyor insanlara. Yanlışın neresinden dönülürse kârdır; dönüyorum bu yanlıştan da.




Edith Piaf - La Foule


Charles Aznavour - Parce que tu crois



Edit: Bu arada sağlık durumumla ilgili ufak bir güncelleme yapayım. Ağrılarım geri geldi. Kontrole gittim yine Trabzon'a; aynı iğneli işlemi bir kez daha tekrarlayacak doktor. Haftaya okulda olacağım, sonraki hafta yine hastane ve ev istirahatinde. Daha da çare olmazsa fıtık ameliyati için beyin cerrahına sevk edilecekmişim. Bakalım.

17 yorum:

  1. Öncelikle bir an önce ağrısız yaşama kavuşmanı diliyorum kediciğim.
    Türkiye'deki okul sistemi sürekli eleştiriliyor, hem öğretmenler hem veliler hem de öğrenciler şikayetçi ama bir türlü düzelemiyor. Bunun nedeni sanırım dediğin gibi, tembellik, ilgisizlik, aman bana dokunmasın kafası olabilir..
    Meslekiçi eğitimlerin içeriği umarım seni tatmin eder, umarım düşündüğün değişiklik de senin yararına hızla gerçekleşir, seni anlayan, kendini anlatabildiğin bir okulla, öğrenciler ve velilerle devam edersin.. Bol şans!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım Ceren'im, düzelmez çünkü herkes sadece eleştiriyor; kimse bir şey yapmak istemiyor ya da yapılanı da beğenmiyor, desteklemiyor. Dün ÖRAV'ın online eğitimlerinden 4 tanesini bitirdim. Bazılarına önceden başlamıştım, bazılarını dün başlayıp tamamladım. İnanılmaz iyi geldi :) Derslerimde kullanabileceğim yeni teknikler öğrendim, o ilhamla yeni etkinlikler planladım. Dönüp kendime bakınca geribildirimin ve olumlu pekiştirmenin önemini yeterince farkında olmadığımı ve gerektiği kadar kullanmadığımı fark ettim. Ara tatil sonrası yenilenmiş ve güçlenmiş bir öğretmen olarak döneceğim okula :)

      Sil
  2. Ne kadar mutlu oldum böyle düşünmene sevgili kediciğim. özellikle, bizim evin küçük oğluşunun özel gereksinimi olan çocuk/delikanlı olması nedeniyle. ne kadar ihtiyaç var senin gibi öğretmenlere. ve ne yazık ki öğretmenlerin bir kısmı ne kadar vurdumduymaz bu konuda...oysa bundan büyük katma değer yaratabilecek bir şey yok...kendini geliştirmek için harcadığın çabanın önünde saygıyla eğiliyor ve teşekkür ediyorum.
    dilerim ağrıların da tez zamanda geçsin gitsin artık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öğretmenler sistemin esiri maalesef. Yetiştirmemiz gereken bir müfredat ve sürekli başımıza musallat edilen gereksiz evrak işleri ve başka formalite işler var. Bunların arasında kendimizi kaybediyoruz çoğu zaman.

      Özel ihtiyaçları olan öğrenciler için zaman yaratıp onlarla hak ettikleri gibi ilgilenebilecek enerjiyi bulsak bile bu konuda eğitimimiz bizi yarı yolda bırakıyor. Ne yapabiliriz, ne yapmalıyız, nasıl yapmalıyız bilmiyoruz. Çünkü her öğrenme güçlüğü bir diğerinden farklı ve bence bu alanda uzmanlaşmış öğretmenler gerekli. En azından biz öğretmenlere ek eğitimler verilmeli bu konuda. Bakalım ben başvurdum iki farklı eğitim için, kabul edilirse bu konudaki eksikliğimi kapatacağım umarım :)

      Sil
  3. Sizi takdir ettim düşüncenizden dolayı.

    YanıtlaSil
  4. Böyle düşünen, umutlarını yitirmeyen, her durumda çaba harcayan öğretmenlerin varlığını bilmek ne güzel. Hizmet içi Eğitim Kurslarının iyi yönetilirse çok yararlı olacağına inanıyorum. Görev yaptığım yıllarda isteyerek ya da seçilerek gidilen en az bir hafta on günlük kurslar vardı. Yaklaşık 20 kursa katıldım. Bunlardan bir tanesi Bakanlık tarafından gönderildiğim İngiltere'de Üstün zekâlı çocuklarla ilgili bir kurs idi. En çok yararlandığım, Ankara'da yurt dışında bir profesörle düzenlenen "Çocuklarda İşitme ve Konuşma Bozuklukları Kursu" oldu. Türkiye'de çeşitli illerden seçilmiş 15 Rehber Öğretmenle 3 ay süreli bir kurstu.
    İnsan kendini geliştirmek ve çevresine yararlı olmak istiyorsa, çalışma, iyi işler yapma çabası hiç bitmiyor.
    Huzurlu bir ortamda, uygun yönlendirmelerle akıl ve ruh sağlığı olumlu işler başardığında beden sağlığı da bu güzel sonuçlardan payını alıyor.
    Dilerim öğrenciler ,idealist öğretmenlerle karşılaşma şansını yakalasınlar.
    Başarılar duyarlı Öğretmenim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim şu an en çok ihtiyaç duyduğum şey bireysel sıkıntılar yaşayan, disleksi gibi öğrenme güçlükleri olan öğrencilerle sınıf içinde nasıl bir iletişim ve eğitim yapabileceğime dair bir eğitim. Bir de sınıfta istenmeyen uğultunun, sohbet havasındaki konuşmaların önüne sinirlenmeden nasıl geçileceğine dair mucizevi bir yönteme ihtiyacım var sanırım. Altı farklı sınıfa giriyorum ve bir sınıfta ne yaparsam yapayım öğrenciler kendi aralarında sohbet etmeyi bırakmıyorlar. Duyup da denemediğim yöntem kalmadı ama yeni çareler aramaktan vazgeçmiyorum. Bakalım :)

      Sil
  5. Geçmiş olsun Mrs. Kedi, umarın tez zamanda ağrılarınızdan sürekli olarak kurtulursunuz. Bu durumdayken bile iyi bir öğretmen olabilmek için çabalarınızı, hatayı sadece karşı tarafta değil de kendinde arama büyüklüğünü göstermeniz son derece duygulandırdı beni. Bir şey yapmalı her olumsuzluğa gidiş için. Sevdiğim bir şarkısı da vardı.
    Kaynaştırma öğrencileri için farklı bir formül bulmalılar. Eşim de sıkıntı yaşardı onlarla. Aslında onlar özel eğitim görmüş kişiler tarafından ele alınmalı. Belki dönem dönem sosyalleşmek adına sınıflara katılmalı. Kendinize iyi bakın:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler Mr. Kaplan. Ağrılarımın bu kadar artmasının, işin iyice ciddileşmesinin başlıca sebebi öğretmen oluşum bence. Stresle başa çıkamıyor vücudum. Üzerimde inanılmaz bir sorumluluk yükü hissediyorum. Öğrencilere ulaşamadığımı, öğretemediğimi; gelişmelerini, hayata hazır hâle gelmelerini sağlayamadığımı düşündükçe bükülüyor belim, boynum... Elimden geleni yapıp da işe yaramadığı zamanlarda hissettiğim yetersizlik hissini sözlerle anlatmam mümkün mü bilemiyorum. Başka ne yapabilirim acaba diye oradan oraya vuruyorum kendimi. Bunları böyle yazıyorum ki nasıl çaresiz ve yetersiz hissettiğimi anlatabileyim.

      Ara tatili okuyarak ve eğitimlere katılarak geçirdim. Umarım faydası olur da 20-25 kişilik sınıflarda ulaşabildiğim 5-6 öğrenciden fazlasına da ulaşabilirim.

      Sil
  6. Canım hangisi olursa şifayı bir an önce bulman duasındayım.
    Öğretmenler konusunda haklısın. Bir sene otistik çocuklara yardımcı öğretmenlik yaptığım okulda maalesef tek gördüğüm öğretmenler masasında ya örgü örüyor, ya iki hoca sınıfı birleştirip kahve içiyorlar ya da bulmaca çözüyorlardı. Tam bir görev adamı benim içinse o 1 sene çok zorlu geçti ama sonunda iki çocuğa bir şeyler öğretebilmenin huzuru ve yorgunluğundaydım. Tüm öğretmenlere empati ve kendi çocukluklarını hatırlatacak eğitimler verilmeli.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Momentoscum dün sana upuzun bir cevap yazmıştım ama görünmüyor. Öğretmen olmak zor ama gerçek öğretmen olmak zor. Yoksa gir sınıfa, kapat kapıyı, aç akıllı tahtadan videoları, salla başı al maaşı... Onu yapabilmek için öyle bir insan olmak lazım.

      Sil
  7. fıtık ameliyatı olmadan önce düşük basınçlı lazer tedavisi yapan bir doktor var, ankarada arkadaşlarımı tedavi etmişti, sinirlerle ilgili olanları, onunla bir görüş, mr ve bilgilerini gönder, ona bir danış, adana, ankara, şimdi muğlada imiş kendisi, mucize gibi bir doktor :)

    YanıtlaSil
  8. Merhabalar.
    Ben size okul değiştirme konusu ile ilgili çok önemli bir noktayı hatırlatmakla yetineceğim. Ben de ikamet ettiğim dairenin bulunduğu apartmanda sorunları gideremediğim için, hep dairemi satarak başka yerlerden daire almak suretiyle sorunları telafi etme yolunu seçtim. Sanki başka yerden alacağım daireyle aynı ya da değişik sorunlarla karşılaşmayacağımı hayal ederek. Tam üç kez dairemi sattım ve başka yerlerden daire satın aldım. Hani bir söz vardır "Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan oldu." diye. İşte ben tam üç kez aynı hatayı yaptım ve hiçbir zaman mükemmele ve istediğime kavuşamadığım gibi, yeni yerleştiğim yerlere göre, eski yerleri de arar oldum.

    Sizin de okul değiştirme işiniz benim daire değiştirme işine dönmez inşAllah diyor ve size, işinizin rast gitmesi için dua ediyorum. Çünkü bu durumu ancak damdan düşen bilir.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  9. Başkaları ile uğraşarak ihtiyacımız olna enerjiyi boşa harcıyoruz bence.Başka okul,başka veliler tabiki senin tercihin ama inan çerçeve değişir resim aynı kalır bu dediğin okul Türkiye sınırlarında kalırsa.Sen senin için doğru olanı keşfetmişsin yolunda yürü git.Bu ülkenin en berbat şehrindeki en berbat okulunda senin kadar iyi öğretmenlere ihtiyacı olanlar hep olacaktır.Bol şifalar hem ruhununa hem bedenine.

    YanıtlaSil
  10. Umuyorum ki ağrılarından bir an önce kurtulursun. Tekrarlayan ağrılarının sebebi de stres olabilirmiş gibi geldi şu an...
    İnsanlar hatayı her zaman başkalarında aramayı kolay bulurlar ve insanlar asla gelişmek değişmek istemezler...
    Size bol sabırlar diliyorum.

    YanıtlaSil

İyileştiren Sevgi

" Seni sevmeyi dünyanın en güzel şiiri yapacağım " demiş Edip Cansever. İnsan kendini sevilmeye layık görmeyince gerçekten sevildi...