Yeni yıldan 12 gün geçmiş bile!
Bitip gidiyor günler...
2025'ten bir beklentim yok çünkü yıl dediğimiz şey insan yapımı ve aslında manasız zamansal bir kavram sadece. Kendimden de yeni bir beklentim yok çünkü ben de her gün sayılı zamanını tüketen son derece basit bir varlığım. Tüm evreni ben kurtaracakmışım gibi sürekli büyümeye, gelişmeye, ilerlemeye, bir şeyler başarmaya çalışmak çok da anlamlı değil. Dileyen öyle yapabilir tabi herkesin kendi özgür tercihi.
Benim beklentilerim artık sadece mikro hayatıma yönelik:
- Okuldan öğlen çıkayım, derslerim erken bitsin.
- Güneşli günler çok olsun, okul çıkışı güneşte yürüyüp sahilde kitap okuyayım.
- Akşam yemeğini en basit şekilde nasıl geçiştirebiliriz?
- Temizlik için gelen yardımcı gününde gelecek mi?
- Haftalık alışverişi hallettik mi?
- Elimdeki kitap bitince ne okusam?
- Okumak istediğim kitabın epub.ı nette var mı?
- Bu akşam sıcak şarap içsek mi?
...
Ayın 20'sinde 5 günlüğüne İstanbul'a gidiyorum. 21'inde Acıbadem hastanesinde fıtığıma lazer nükleoplasti yapılacak. Yapan doktorlar çok iddialı, alacakları ücret de çok iddialı. Umarım işlem işe yarar da fıtık işkencesi son bulur. O güne dek derin nefesler alıp yola devam...
Zeytin Ağaçları - Ahmet Ali Arslan & Şenceylik
Beyoğlu - Demet Evgar & Selen Öztürk
Mesela acı yok, ağrı yok sızı yok
Sözde neşe çok
Hadi gel gidelim, yaraları saralım
Hadi gel gidelim, tutuşalım yanalım
Sözde neşe çok
Hadi gel gidelim, yaraları saralım
Hadi gel gidelim, tutuşalım yanalım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder