Yarın 1 Ağustos yani benim doğum günüm :) Tastamam 39 oldum :)) Kırk yaşa bir yıl kala aklımdan geçenleri yazmak istiyorum.
Çocukluğumdan beri zihnimde bir "asalet / asillik" algısı var. Nasıl anlatacağımı tam olarak bilemiyorum ama bazı insanlar daha ilk anda, uzaktan bile bir asalet hissi uyandırıyor bende. Aklımdan anında "Ne kadar asil, ne kadar hoş!" diye geçiyor. Kendimi ise asla öyle göremiyor, asla öyle hissedemiyorum. Gerçi son yıllarda az da olsa aştım bu hissi ve bazı günler kendime karşı daha hoşgörülü oluyorum :)
Bahsettiğim asaletin öyle soylu bir aileden gelmekle, kraliyet ailesi mensubu ya da paşa/bey/dük çocuğu olmakla hiçbir ilgisi yok. Tamamen bir duruş, bir hâl/tavır, bir aura meselesi benim bahsettiğim. Kelimeler yetersiz kalıyor, örneklerle göstereyim.





Beğendiğim kadınlara derinlemesine bakınca herbiri kendi alanında başarılı, kendinden emin, öz güvenli, sade ama şık... Hepsi ölçülü, nazik, sıcak ama aynı zamanda biraz çekinip asla saygısızlık yapılamayacak kadar da mesafeli. Yani sadece bir giyim kuşam meselesi değil mevzu. Kendiyle barışık, bir şeyleri başarmış, başarılamayanları sindirmiş, Hayat'a karşı hazırlıklı ve Hayat'ın getirdikleriyle başa çıkarken tarzından ve tavrından ödün vermeyen güçlü bir duruşa sahip olmak ve bunu yansıtabilmek asıl mevzu. Sanırım şu an benim için asil kelimesinin altını dolduran asıl tanımı şuraya yazabilirim: "Ben burdayım" diye bağırmayan, sakin, sessiz ama tüm varlığıyla hissedilen, sade ama bir o kadar etkileyici ve güçlü. Böyle kadınlara hayran oluyorum. Ne giyseler yakıştırıyorum, ne yapsalar bayılıyorum.
Kendimi öyle göremeyip öyle hissedemeyişimin sebeplerine gelirsek; bence benim hatalarım sakin, soğukkanlı olamamak ve mesafeyi iyi ayarlayamamak. Her şeye paldır küldür atlamak, fevri olmak, ikili ilişkilerde de en azından bir süre - gerekirse gereken kişiye karşı her daim - mesafeli durmak yerine hemen senli-benli olmak... Bunları değiştirebilir miyim? Neden olmasın?
40 yaşıma doğru ilerlerken daha sakin, daha ölçülü ve biraz mesafeli olmak; her şeye atlayan değil, durup değerlendiren ve sakin tepkiler veren bir yetişkin olmak istiyorum. Giyim kuşam işini de unutmamak gerek tabi :)) Artık daha sade ama daha şık bir tarzım olsun istiyorum.
Son yıllarda alışveriş yaparken beğendiğim bir şey olunca almadan önce kendime bazı sorular soruyorum:
- "Bunu nerede giyeceğim?"
- "Buna benzer başka bir kıyafetim var mı?"
- "Bu parça dolabımda olmadığı için bir sorun yaşıyor muyum?
Özetle beğendiğim şey bir "olmazsa olmaz" mı yoksa anlık bir heves mi anlamaya çalışıyorum ve çoğu zaman ya giyeceğim bir yer olmadığı için ya da çok benzeri bir şeylerim olduğu için almaktan vazgeçiyorum.
Giyim tarzımı şekillendirme sürecinde dolabımdan birçok giysi ayıkladım ama hâlâ genç kızlığımdan kalma kıyafetler var dolapta. Yeni yaşımda ilk işim bir dolap ayıklama-düzenleme çalışması daha yapmak ve gereksiz giysilerden kurtulmak olsun :)
Umarım ilerleyen zamanda hedeflerime yönelik gelişmelerden haberdar ederim sizleri de 🤗🙋🏻♀️
Dipnot: Az önce aklıma geldi ve hemen yazmak istedim: tam 39 sene önce yine bugünkü gibi perşembeyi cumaya bağlayan gece doğmuşum ben :) Yani 39 yıl sonra tam bu gece yeni bir ben olarak yeniden doğabilirim belki de :)
Bugünden kutlamak istedim,
ailecek yemeğe gidiyoruz :)
💕🧿💕🧿💕
...