- Kusura bakmayın, sizi beklettik sanırım. Mezeleri taşımaya yardım etmek için Hayat'ı almaya gitmiştim, sağolsun Raife Teyze bir kahve içmeden bırakmam deyince sohbete dalmışız, zamanın nasıl geçtiği fark etmemişiz.
- Önemli değil Rıfat Bey, biz de şimdi geldik zaten.
- Buyrun lütfen, evimize hoşgeldiniz. Hayat mutfağı biliyorsun, sen geç ben de Hayati Beyleri salona alıp geliyorum hemen. Yasemin Hanım size de zahmet verdik mezeler için ama eminim hepsi muhteşem olmuştur.
- Aman efendim çoğunu Hayat Hanım halletmişti zaten. Ben de bir iki meze hazırladım sadece.
Tüm bu konuşmaların içinde Hayati Bey'in nazarına takılan tek şey Hayat ve Rıfat'ın birbirlerinin evlerine ve ailelerine hiç yabancı olmadıkları ve aralarında geçmişten gelen güçlü bir bağ olduğuydu. Okul arkadaşı olduklarını biliyordu zaten ama bu kadar samimi olmalarını beklemiyordu. Rıfat ve Hayat'ın gençlik yıllarındaki münasebetlerini düşünürken bir an Yasemin'le kendi gençliklerine daldı.
Tanıştıklarında 18-19 yaşlarındaydılar. Yasemin Hanım çok güzel, narin, naif bir genç kız; Hayati Bey mahallenin bıçkın delikanlılarındandı. Yasemin'i Hayati'nin annesi görüp beğenmiş, Hayati'ye bahsetmişti. Gel zaman git zaman aileler tanıştı, söz kesildi. Gençler birbirlerini beğenmiş, konuştukça da sevmişlerdi birbirlerini. İlk görüşte aşk değildi ama büyük bir sevgiyle kurulmuştu yuvaları. Zaten aşk da neydi canım? Filmlerde olurdu öyle ilk görüşte dizlerinin bağını çözen, dünyayı unutturan aşklar. Yıllarca böyle düşünmüştü Hayati Kaptan, ta ki Hayat'la göz göze geldiği o güne dek.
Hayati Kaptan'la Yasemin Hanım'ın büyük bir sevgiyle kurulan yuvası her evde olan ufak tefek pürüzler dışında sorunsuz gelmişti bu günlere. Yasemin Hanım her sabah Hayati Kaptan'ı güler yüzüyle işe yollamış, her akşam güler yüzüyle kapıda karşılamıştı. Hayati Kaptan da bir günden bir güne geç kalmamıştı evine.
Hayati Kaptan derinlere daldığı geçmiş denizinden Rıfat'ın sesiyle çıkıverdi bir anda:
- Ooo Kaptanım, siz yine dalmışsınız engin denizlere!
- Öyle oldu Rıfat Bey. Yasemin'le tanıştığımız yıllar geldi aklıma bir anda.
- Gerçekten çok şanslısınız Hayati Kaptan! Yasemin Hanım hem çok güzel hem de çok marifetli bir hanımefendi.
- Aman Rıfat Bey, utandırıyorsunuz beni.
- Haklısınız Rıfat Bey, tam da dediğiniz gibidir Yasemin. Çok şanslıyım gerçekten.
Bu sırada Hayat mutfaktaki son işleri halledip odaya gelmişti.
- Tekrar hoş geldiniz. Dilerseniz sofraya geçelim.
Sofra gerçekten muazzamdı. Yasemin Hanım'ın ve Hayat'ın yaptığı mezelere yapılan övgüler gece boyu birkaç kez yinelendi. Rıfat'ın yaptığı balık da gerçekten çok lezizdi. Gece Hayat ile Hayati Kaptan'ın içindeki fırtınalara tezat sakin ve huzurluydu. Rıfat'ın nükteleri ve yurt dışındaki maceraları ile kah gülüyor kah şaşırıyorlardı. Gecenin sonunda Yasemin Hanım'la Hayat erkekleri sohbette bırakıp mutfağa geçtiler.
- Mezelerle yoruldunuz zaten Yasemin Hanımcım, mutfağı ben hallederim. Lütfen siz hiç zahmet etmeyin.
- Olur mu hiç Hayat Hanımcım. Ay şu hanımları bir bıraksak mı artık?
- Tabi nasıl isterseniz Yasemin Ha.. Yasemin.
- Hayatcım, Rıfat Bey'le ne güzel bir arkadaşlığınız var. Yıllara hatta mesafelere meydan okumuşsunuz. Belli ki Rıfat Bey sana çok değer veriyor.
- Evet, çok yakın arkadaştık gençken Rıfat'la. Ailelerimiz de ahbap, ailecek görüşürüz hâlâ.
- Eğer haddimi aştığımı düşünmezsen, bana Rıfat Bey'in sana ilgisinde arkadaşlıktan biraz daha fazlası varmış gibi geliyor ama...
- Ne demek, haddinizi aşmış falan değilsiniz tabi ki! Ama Rıfat biraz uçarıdır. Rahat tavırları yanlış anlaşılmasına yol açar sık sık. Gençlik yıllarımızda ailelerimiz de böyle düşünerek heveslenmişlerdi ama bizim aramızda arkadaşlıktan fazlası olmadı hiçbir zaman.
- Gençlik yıllarınızı bilemiyorum tabi ama bunca yıl evlenmemiş olmasına ve sana gösterdiği ilgi alakaya bakılırsa Rıfat Bey kısa süre içinde sana açılırsa şaşırmayacağım.
- Yanılıyorsunuz bence ama...
Bu sırada içeriden erkeklerin sesi geldi.
- Hanımlar neredesiniz?
- Geliyoruz. Bu konuyu ilk fırsatta yine konuşuruz Hayatcım.
Hanımlar kahvelerle beylerin yanına döndüler. Kahvelerini içtikten sonra Hayati Kaptan ve Yasemin Hanım her şey için teşekkür ederek kalkmak için müsaade istediler. Hayati Kaptan giderken Hayat Hanım'ı da evine bırakalım dese de Rıfat hemen söze girerek zahmet etmelerine gerek olmadığını, Hayat'ı kendisinin eve bırakacağına dair Raife Teyze'ye söz verdiğini söyledi. Bunun üzerine karşılıklı iyi geceler dileyerek ayrıldılar.
*Şarkı: Gözüm Sende - Belkıs Özener
Hayat Hanım ile Hayati Bey'in dönüşüne çok sevindim. Gerçekten çok güzel bir seyir izliyor olaylar. Mrs. Kedi, kafanızda olayın bir planı var mı, yoksa her bölümü müstakil mi düşünüyorsunuz bilmiyorum ama devam edin, bitmesin istiyorum:)
YanıtlaSilMr. Kaplan hikayenin sonunu yazdım, hazır bekliyor. Yazana dek birkaç kez değişti olaylar ama içime sindi sonunda :) Şimdi o sona giden yolda yaşananları yazıyorum. Sanırım 2-3 bölüm kaldı arada. Acele etmeden, süreçten ve hikayeden keyif almaya, hadi bitireyim artık demeden, sabırla yazmaya çalışıyorum bu kez :) Beğenmenize sevindim, teşekkürler :)
SilYemin ederim bana fenalık geliyor okurken. Yok sen çok güzel yazıyorsun da, olayların gidişatı geriyor beni. Bir an önce Hayati Bey şu Hayat Hanım'ı tutsun elinden kaçırsın hepimiz rahatlayalım istiyorum :)) Ama kısmet olmayacak galiba...
YanıtlaSilYa hayatta bazı şeyler var, zamansız. Şairin dediği gibi "sen bana erken, ben sana geç..." Şimdi bu Yasemin Hanım'ın günahı ne, mis gibi kadın. Seviyor, sayıyor, Hayati bey'in ne eksiği var, herşeyi var. Ama aşk da aşk. Madem aşk bu kadar önemli kendisi için, desin Yasemin Hanım'a açık açık, Yaseminciğim sen çok değerlisin ve keşke seni senin istediğin şekilde sevip mutlu edebilseydim ama olmadı, niyetim seni üzmek değil ama benim de 1 tane hayatım var sonuçta dese.. Ay alsa Hayat'ı çekse gitse.
Ama işte Hayat Hanım'la da mutlu olabileceğini sanmıyorum açık söyleyeyim.. Olan Yasemin Hanım'a olacak :( Yasemin Hanım'ın suçu ne yani, mis gibi kadın vallahi.. Ay bu Yasemin Hanım'a bi güzellikle bitsin bu hikaye.. Ama sanmıyorum..
Yasemin Hanım, Hayati Beyin diri diri derisini yüzer:)) Yasemin uyanık biri aslında, Hayat Hanım'ın Rıfat'la aralarını yapmaya uğraşıyor. Ben de bir tahminde bulunayım, nasıl olsa Mrs. Kedi'nin taslağı hazırmış; sonuçta bu aşk platonik kalacak ve Rıfat ile Hayat evlenecekler. Nikah şahidi kim olacak dersiniz?:))
SilValla istatistiki olarak zaten gelinler en çok nikah şahidiyle kaçıyorlarmış, dikkatli olmalı :))
SilCeren öyle çok güldüm ki :)))) Seviyorum seni çooooook <3 <3 <3
Silhadi bakalım hayırlısııı, nolcak aa, aşk olsun tabii de nasıl olcak bakalımlım, bu öyküde hayat hanım ile yasemin hanımı sevdim en çok, hayati ile rıfat da eh işte daha az sevdim :) bu tür konular olunca en sevdiğim eski türk filmi vesikalı yarim gelir aklıma, izzet günay, türkan şoray :)
YanıtlaSilYa Deep ben karakterleri zihnimdeki gibi tasvir edip yazıya dökemiyorum nedense. Mesela Yasemin, iyi bir kadın ama hiç sürprizi yok, dümdüz. Hayati Kaptan'ın tutkusu deniz, yani genel anlamda da tutkulu bir adam aslında ama hiç paylaşmamışlar Yasemin Hanım'la ortak bir tutkuyu. Hayat'ın tutkusu da kitaplar. Yani böyle anlatamıyorum ama ikisi de hayattan fazlasını istiyor aslında. Basit bir hayat mutlu edecek gibi değil ikisini de. Oysa Rıfat da Yasemin de rutin, sıradan bir hayatla mutlu olacak tipler. Ama işte Hayat öyle bakmıyor kim neyle mutlu olacak diye tabi :D
Sile zor tabii hayalimizdekini sözcüklere dökmek :)
SilKediciğim, daha önceki isim nasıldı? Yahu ben niye hatırlayamadım :((
YanıtlaSilSanırım öyküye acaip odaklandım.. merakla takipteyim.