Bazen bir şeyler yazmak için zorluyorum kendimi, bazen de yazmamak için savaş veriyorum kendimle. Ortası yok hayatın hiç!
Şu anda deli gibi yazmak istiyorum ama yazamam. Yazmamalıyım.
Bu akşam bir elimde kitabım, bir elimde sıcak çikolata ile tam kendi kendime "Huzur bu işte" derken telefon çaldı ve kardeşim ağla...
Yalnız değilsiniz:) Fakat son sözünüz "Yazmamalıyım." 'a itirazım var. Bence, inadına "Yazmalıyız."
YanıtlaSilMr. Kaplan son 2-3 yılda o kadar çok şey oldu ki... Ben olmak daha doğrusu "ben"i bulmak ama olamamak... Yazsam ne fayda...
SilSonuna kadar katılıyorum. Hep bazenler yüzünden takılıp kalıyoruz bir yerlerde ama yaz lütfen. :)
YanıtlaSilElimden geldikçe yazmaya çalışıyorum ama işte hiç sevmesem de keşkeler var peşimi bırakmayan...
Silkeşkeler ile hayatın sürmesi cok zor... keşkeler ile savaşında kararlı ve azimli olmalısın, ne kadar yıpratıcı bir sürec olsa da ... yazılarını bekliyoruz ...
YanıtlaSilİstikrar mühim! Elden bırakmamak gerek :) Keşkeler ne kadar boşunaysa o kadar sarılmak lazım "İyi ki"lere :)
SilBana yaz :) bende kalıyor biliyorsun.
YanıtlaSilBugün ben de çok doluyum.. Alman basınında türkiye fena yakalandı diye boy boy manşetler; işte rakamlar açıklanınca dalga geçiyorlar e zaten belliydi diye. Sinir oluyorum. 1930’larda neydik şimdi neyiz... Herkes ileri gider biz adım adım geriye.... Bunları düşünerek ve türkiyeyi özlüyor muyum yoksa türkiye içindeki sevdiklerimi ve sevdiğim şeyleri mi özlüyorum sadece diye düşüne düşüne yürüdüm doğada. Bu sefer geyik göremedim ama mantarlar gördüm ve içimden geçenler yerine mantarlardan bahsedicem blogda birazdan.....
En güzeli sana yazmak zaten <3 Ülkeler, şehirler, yıllar, yollar değil bence olay, olay sevdiklerimiz! Doğa her zaman iyi geliyor, ben dağ yürüyüşlerine ara verdim, ondan böyleyim belki de. Yürüyelim, doğanın kalbine varınca kendi kalplerimiz de yatışır :)
SilMantarlar çeşit çeşit, zehirlisi var, kafa yapanı var, zararsızı var :) İnsanlar gibi :D
pekiiii :)
YanıtlaSil