Cumartesi, Ocak 11, 2020

İnsanın Halleri

Maddenin hallerine öykünüyor hallerim
Kas"katı" bedenim
Uçucu bir "gaz" benliğim
"Sıvı" hal mi?
Göz yaşı var, tüm hallerin yangın yeri...

Canıma can, ana-baba farklı, sevgisi aynı, Hayat'tan olma kız kardeşim DBE ile konuşuyorduk, "Nasılsın?" diye sorunca cevap olarak "İki haldeyim." dedim, "Bir yanım kaskatı, sıkışıp kalmış kalıplara, bir yanım -sanırım ruhum- buharlaşıyor, mütemadiyen uçup uçup gidiyor başka diyarlara." Uçana odaklanmak konusunda uzlaştık tabi ki :) Gülüştük, iyi geldi her zamanki gibi :)

Gülüşmelerimiz bittikten bir süre sonra uçan yanım sıvılaşmaya başlıyordu ki yine DBE yetişti imdadıma. Üfledi uçurdu ruhumu yine. Çok sonra katı yanım sütü taşırdı, ocağı temizlerken parmağı yandı. O andan beri düşünüyorum: Haller arasında en hallicesi hangisi acaba? Katı halde yanarsan spreyi, kremi, ilacı var.  Sıvı hale geçmek için zaten önce bir şekilde yanmak gerekiyor sanırım. Gaz halde yanarsan ise dönüşü yok, yandın bittin. İnançlıysan ruhuna el-Fatiha :))))))))

Ne diyeyim? Yakmasın Hayat ne canımızı, ne ruhumuzu!

(Bu saçmalamalarım da böylece şurda kalsın işte!)

(1-3 benden, 2. şarkı DBE'den :)







15 yorum:

  1. Hislerimiz karşılıklı sevgili manxcat :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sil dediğin için sildim yukarıdakileri. Biz bizi biliyoruz zaten de işte anlatmak istedim ben yine de <3 <3 <3

      Sil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her üç hali yaşamak nasıl bir şey bilmiyorum ama benim halim nicedir sordum kendime sizin bu hallerinizden sonra:)
      Katı değilim sanırım ama gaz da değilim, öyle ayaklarımı yerden kesecek bir durum yok halihazırda. Ama bak sıvı olabilirim, hayatın akışı içinde bulunduğum kabın şeklini almaya çalışıyorum.
      Sizin şu DBE ile muhabbetinizi kıskanıyorum. Birbirinize olan duyguları hiçbir arkadaşımla yaşamadım. İnanıyorum ki hemen hemen bütün ilişkiler menfaate dayalı. Bunun tek istisnası var, AŞK!
      1. ve 3. şarkıları sanırım daha önce dinlemedim, belki de hafızamda iz bırakmamış. Fakat 2. şarkıyı iyi bilirim ve çok severek dinlerim. 1. şarkı (ne alakaysa) bende mistik bir hava yarattı. Kayıtsız şartsız bir gereklilik, Yunus'un "Bana seni gerek seni" dercesine. Sonuçta bu da ilahi bir AŞK'a açıyor kapıyı. Bir de sevgili DBE'ye sesleniş gibi sanki.
      3. şarkıda tam aksine bir öfke, kin, çaresizlik, umutsuzluk ve terk edilmişlik var. Tamamen beşeri reaksiyonlar.
      DBE'nin seçimi sana bir cevap gibi. Seninle her zaman her koşulda sonsuza dek beraberim diye haykırıyor.
      Saçmalamaya devam et bu arada, güzel saçmalıyorsun:)
      Son olarak geçmiş olsun, parmağın için:)

      Sil
    2. Kıskanılmayacak gibi değiliz bence de :) İşin sırrı birbirimizden her koşulda, koşulsuz anlayış ve hoşgörü görmeyi ummak dışında pek bir menfaatimiz olamayacağında yatıyor sanırım :) Benim için dostluğun ön koşulu bu zaten. Dostum yanlışımı söyleyip doğru yolu göstersin tabi ki ama yargılamasın elini eteğini, desteğini çekmesin sırtımdan. Aynı şekilde karşılığında ben de dostlarıma her koşulda anlayış göstermeye; onları eleştirmeden, yargılamadan dinlemeye, anlamaya, elimden gelirse destek olmaya çalışıyorum :) Hayat gerçek dostlarla paylaştıkça güzelleşiyor.

      1. şarkıyı ben de bu hafta keşfettim ve çok sevdim. Başa alıp alıp dinliyorum. 3. şarkıyı da yine yakın zamanda yeniden keşfettim ki daha önce dinlediğimde bulunduğum "hâl"e hitap etmemiş demek ki :) 2.şarkı her ne kadar melankolik olsa da biz güldük DBE ile çünkü ben durduk yere telaşlanıp sıvı hale geçmeye kalktım ve sonra gereksiz olduğunu anladık :))))

      Geçmiş olsun dileğiniz için de çok teşekkürler :)

      Sil
    3. İlahi Tyrha, güldürdünüz beni! Vallahi size bir sır vereyim mi, ben de kıskanıyorum Manxcat ile aramızdaki ilişkiyi :))) Vallahi yetmiyor, bu tamamen ateş kızla ben su, tam dengeliyoruz birbirimizi. Ben de iyi ki buldum onu şu hayatta, tek çocuk olarak ortayaşıma geldim, çok şükür üç beş kardeş gibi dost verdi hayat bana ama 35'imden sonra, son 5 senedir yani artık dost olmaz ancak tanıdık olur, haydi uundan arkadaş olur derken... Bu ateş kız geldi bana kardeş oldu! Dost oldu! Vallahi biz fena, sabahtan başlıyoruz geceye dek whatsapp üzerinden de yetiştiriyoruz birbirimize. Bazen o "vallahi boğazlıycam elimde kalıcak" derken birine, ben "dur sakince bırak o bıçağı yere" diyorum, bazen ben "yeter aaa, aklımı kaçırcam" derken o bana "nefes al nefes ver" diyor. Ayıptır söylemesi birer şişe şarap aldık 1,5 aydır bir fırsat çıksa bilgisayar ekranı karşısında sohbet edip birer bardak şarabımızı içeceğiz, kız kıza gece yapacağız aklımızca ama fırsat da olmadı, şaraplar sirke olacak yakında.. Ama umudu bile yetiyor inanın... Ben de kıskanıyorum vallahi bu halimizi, yalan yok. Şükürler olsun.
      Bu deli kızın bir de ismi çok güzeldir.. İçi dışı güzeldir benim kardeşimin... dediğiniz gibi, ne menfaatimiz olsun, iki dize, bir gülüş :) İyi ki var. Vallahi. İyi ki....
      Fakat sizi de çok seviyorum ben, şimdi sizi de boş geçmek istemem. Hatta arada diyoruz Thyra yine 12'den vurmuş, o ne isabetli yorumlardır. hayat tecrübesi ya da mühendis gözü olabilir ama siz de iyi ki varsınız. Cemal Süreya sevdiremedik ama :D Şaka tamam. Şimdi "blog ailemiz" diye bir de ben başlamayayım ama blog dünyamızın teatral temsili yapılacak olursa sizi baba rolüne alırız bence :))) Çok esaslı baba oynarsınız eminim! Sevgiler.

      Sil
    4. Ben kendime alice (in wonderland) rolünü uygun görüyorum bu arada. Hani şimdi bundan ağaç ev sohbeti falan yaparsanız baştan önlemimi alayım.. :D

      Sil
    5. Ya ne güzel yorumdur bu <3 sakın okundu nasılsa diye silme, bu kes küserim :) tam da anlattığın gibi her şey! O şaraplar içilecek, gerekirse sirke niyetine salataya döküp karşılıklı tüketiriz salatalarımızı :))))))

      Sil
    6. Mrs. DBE - (Sayfasını işgal etmemden dolayı Mrs. Kedi'nin yüksek müsaadeleriyle)
      Neyse nazar değmesin diyelim:) Aranızdaki bu güçlü dostluk beni de en az sizin kadar mutlu ediyor.
      Bence "deli kızın" (sizin tabirinizle:))beğenmediği ismi daha güzel. Ama onu da sevdirdik sanırım:)
      Güzel sözleriniz için teşekkürler. Ben de her ikinizi birden seviyorum. Yaşadıklarınız ve birikiminiz, yaşama dair düşünceleriniz, samimiyetiniz, cesaretiniz (yazıp silmeler hariç:), ifade tarzınız etkileyici.
      Tam aksine Cemal Süreya'yı sevdirdiniz bana:) Fakat zat-ı muhteremin bazı şiirlerinde tarafımca çözülmeye muhtaç bazı noktaları var.
      Fiziki yaşım itibarıyla evet, blog dünyasının babası sayılabilirim. Ancak nasıl olduğunu çözemiyorum ama ruhumun yaşı muhatabına göre değişkenlik gösterebiliyor.
      Büyük bir rolün sorumluluğunu yüklediniz bana şimdi:))

      Sil
  3. Sakın bu yorumları silmeyin lütfen, gecenin üçünden sonra gülmekten mecalim kalmadı, ben de yazacağım bir şeyler bukra İnşallah:)

    YanıtlaSil
  4. "Her şeyin bir suret-i hali vardır; bir de sırrı sureti" Her şeyi algılarımıza göre görürüz. İnanırız yada aldanırız. Çünkü her şeyin bir de görünmeyen yüzü vardır. Onun niyyetini okuruz. İnsan bile tanıyamaz kendi kendini, ona tanıtan kendine belki de en sevdiği. Bir de olmasını ve görmek istediklerimiz vardır, Bizi hepimiz yapan değerler gibi. Kalplerin tatmini gibi vesselam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "İnsan bile tanıyamaz kendi kendini, ona tanıtan kendine belki de en sevdiği."

      Zaten bundan sebep tüm haller ve tüm yangınlar :)

      Sil
  5. ay aman ne yanması yaaa yok öyle şeyler olmasın öyle şeyler. ruhumuz puding gibi olsun veya bitter veya frambuazlı pasta yani yanmasın yensin :)

    YanıtlaSil
  6. ağaç ev 20, mavi lale den geldiiii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merakla bekliyordum, bu gece bakıp yazayım. Teşekkürler haber verdiğin için :)

      Sil

Hayat, sen bambaşka planlar yaparken başına gelenlermiş gerçekten...

Bu akşam bir elimde kitabım, bir elimde sıcak çikolata ile tam kendi kendime "Huzur bu işte" derken telefon çaldı ve kardeşim ağla...