Salı, Kasım 12, 2019

Bir Defter, Bir Kapı

Ali elindeki deftere aşık olmuştu. Ama uzun sürmezdi Ali'nin aşkları. Tıpkı öncekiler gibi bir an önce yazmak, sayfaları doldurmak, hikayeyi bitirmek, bu defteri de rafta duran diğer defterlerin arasına kaldırmak istiyordu Ali. En çok övündüğü şeylerdi o defterler. Her defterin ayrı bir hikayesi vardı. Ali her defterle birlikte yeni biri olur, yeni bir şeye ilgi duyar, tutunduğu şeyin iliğini kemiğini kurutmadan bırakmazdı. İlk defterini o zamanki kız arkadaşına ilginç, gizemli biri gibi görünmek için almıştı. O zamanlar bilmiyordu tabi o defterin yıllar sürecek bir tutkunun ateşini yakacağını. Ali, şimdilik kütüphanesinin yanındaki çalışma masasında defteriyle bekleyedursun; biz defteri kitabı bırakıp elektronik hayata geçeli çok olan Ceren'in yanına gidelim biraz da.

Ceren, yaklaşık 1 yıldır restorasyon çalışmaları yaptığı tarihi müzede tamamen şans eseri -belki de talihsizlik demeliyiz- gizli bir kapı bulmuş ve kazara açmıştı 1 hafta önce. Müzenin daha önce bilinmeyen bu yeni bölümü sanat dünyasında büyük bir şok etkisi yaratmış; yıllar içinde öyle ya da böyle kaybolan ya da çalındığı düşünülen bir çok eserin bu gizli bölmede bulunması tüm gözleri müzenin üzerine çevirmişti. Bu durum Ceren'i mutlu etmek yerine fazlasıyla rahatsız etmişti düşünülenin aksine. Ceren sevmiyordu plana dahil olmayan son dakika sürprizlerini. Normal koşullarda 2 hafta içinde müzedeki restorasyon çalışmalarını bitirip Kahire'ye gitmeyi, bambaşka bir maceraya atılmayı planlıyordu. Ama şu kahrolası gizli oda ortaya çıktığından beri işleri bitirmek şöyle dursun her gün, her saniye bir yenisi ekleniyordu yapılacaklar listesine maalesef.

Ceren her gün aynı iç sıkıntısı ile kalkıyordu yataktan. Gitmesi gereken tarih yaklaştıkça gidemeyeceği gerçeği ile yüz yüze geliyordu. O sabah da aynı bıkkınlıkla müzenin yolunu tuttu. Sabah trafiğine takılmayı hiç sevmiyordu. Bulduğu ilk boşlukta gaza bastı; önünde kaplumbağa gibi giden kırmızı bir arabayı sollayıp şehir içi hız limitine de hiçe sayarak müzeye vardı. Halletmesi gereken işler arttığı için ekibine yeni elemanlar alması gerekmişti. Neyse ki işinin ehli ve hevesli kişileri bulma konusunda hiç sorun yaşamıyordu. Yalnız canını sıkan başka bir konu vardı. Müze müdürü dün gece aramış, bugün bir akademisyenin gelip müzede yapılan çalışmaları inceleyeceğini söylemişti. Adamın yeni keşfedilen bölümle ilgili bir kitap yazmayı planladığını da eklemişti. Giderek artan iç sıkıntısı yetmezmiş gibi şimdi bir de bu adam çıkmıştı başına.

Ceren dışarıdan görünen tüm enerjisine, çılgınlığına, rahatlığına rağmen özünde oldukça kapalı biriydi. Kapılarını kimseye açmaz, kimseye güvenmez, kimseyi kolay kolay yanına yaklaştırmazdı. Yeni insanlarla tanışmayı pek sevmez; mümkün olsa kör-sağır taklidi yapmayı yeğlerdi. Elbette çok yakın dostları vardı ama onlar başkaydı. Ceren'in hayatındaki kimse 100'den başlamazdı değer görmeye. Ceren için herkes sıfırdı. Dostları zaman içinde yüzlük olduklarını defalarca kez kanıtlamışlardı. Ama dedim ya onlar başkaydı işte! İstisnalar kaideyi bozmaz, insanların çoğu yüzlük olamazdı.

büro not defteri izlemek tablo kitap ışık ahşap beyaz kamera bağbozumu Antik Retro görünüm kalem eski Fotoğraf tatil seyahat not defteri Avrupa seyahat renk Masaüstü tatil gezgin Iş kapatmak Turizm Yolculuk Kağıt aydınlatma sayfa malzeme harita daire Dünya Not yazmak cüzdan boş çizim gözlük ahşap Detaylar Kavram Stil planlama klasik Şekil fotoğraf makinesi


(...devam edecek.)

8 yorum:

  1. Demiştim ben size. Bakın bu saate kadar bekledim yazmanızı:)) Hadi bakalım şimdi Ceren'in maceralarını bekleyeceğiz. Güzel bir başlangıç, Ali, Ceren'in ateşini nasıl yakacak merak etmeye başladım bile:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Emin değilim ama Ali'nin kalemi kırılacak, bu kez defteri kapatamayacak gibi geliyor bana :))

      Sil
  2. Hımmm, çok keyifli bir şey geliyor gibi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Birkaç farklı yol görünüyor şu an. Şu açılan kapıdan geçip fantastik diyarlara mı gitse Ceren yoksa kapıyı komple kapatıp Kahire uçağına mı yetişse? Bakalım :)

      Sil
  3. Vay !! Süper.. ellerimi oğuşturdum ve bekliyorum devam yazılarını :))

    YanıtlaSil
  4. AHA! yazmışsın hem de ne yazmışsın <3 Heeyecanla bekliyorum gidişatı - Kahire mi Pencere mi :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya kafamda deli deli hikayeler dönüyor, seçemedim henüz ama bilgisayara oturunca hangisi dökülürse tuşlara oradan devam edeceğim :)

      Sil

Hayat, sen bambaşka planlar yaparken başına gelenlermiş gerçekten...

Bu akşam bir elimde kitabım, bir elimde sıcak çikolata ile tam kendi kendime "Huzur bu işte" derken telefon çaldı ve kardeşim ağla...