O kadar çok şarkı, o kadar çok anı var ki... Seçmek ne mümkün ama bir süredir içimde kıpraşan bir özlem var, Buika dinlemeyi özledim. Sesindeki hüznü, acıyı, kalbini çıkarıp avuçlarıma bırakır gibi şarkı söylemesini... İspanyolca öğrendiğim zaman dinlemeye başladım Buika'yı ve uzun süre bırakamadım. Sonra araya yıllar, yollar, başka şarkılar girdi ama eski aşklar unutulmaz :)
Mim için seçtiğim ilk şarkı "Mi niña Lola". Merak edip sözlerine ve çevirisine bakarsanız bir anne olarak hislerimi, o küçük tatlı kız için hissettiğim üzüntüyü tahmin edebilirsiniz. Şarkıda bir baba kızına sesleniyor, bir nevi teselli etmeye çalışıyor. Ama şarkıdaki hüznü, elemi, kederi hissetmek için sözlere gerek yok, Buika'nın dumanlı sesi yetiyor içimdeki telleri titretmeye.
Bir kez İspanyolca'ya dalınca çıkamıyorum kolay kolay. İkinci tercihimi de "Historia de un Amor"dan yana kullanıyorum. Arka arkaya dinleyince aynı adam bu kez sevdiği kadına sesleniyor gibi geliyor insana.
Madem Notalarla Yolculuk yapıyoruz, bugün biraz uzak diyarlara ama aslında bizden çok da farklı olmayan insanların yaşadığı topraklara gidelim. Acılarını hissedip hüzünlerine ortak olalım. Bu güzel mim için Sevgili Günlük'e ve beni mimlediği için de Mr. Kaplan'a çok teşekkürler.
Ben de candan ötem, Denize Bakan Evin sahibesini (biliyorum sevmiyorsun pek mim yazmayı. İçinden gelirse yaz, gelmezse de kabul :)
Muhteşem müzik seçimleri ile hayran olduğum Momentos'u,
Yaşam enerjisi ile bizi hüzünden çıkarıp umuda taşıyacağına inandığım Handan Hanım'ı (Handan Abla diyebilir miyim acaba?) mimliyorum.
Dipnot: İlle de bizden şarkılar olsun diyor bir yanım. Sizin de diyorsa şöyle alayım sizi. Oradan da Sezen'e, Suavi'ye, Hüsnü Arkan'a geçin. Oooo bitmez bu yazı hiç :)
Ah şu şarkıların gözü kör olsun!
Yaşam enerjisi ile bizi hüzünden çıkarıp umuda taşıyacağına inandığım Handan Hanım'ı (Handan Abla diyebilir miyim acaba?) mimliyorum.
Dipnot: İlle de bizden şarkılar olsun diyor bir yanım. Sizin de diyorsa şöyle alayım sizi. Oradan da Sezen'e, Suavi'ye, Hüsnü Arkan'a geçin. Oooo bitmez bu yazı hiç :)
Ah şu şarkıların gözü kör olsun!
Tabii ki Handan Abla diyebilirsin :)
YanıtlaSilEn kısa sürede yapacağım mimi :)
Oh çok sevindim :) Çok teşekkürler Handan Ablacım :)
SilHer iki şarkı da güzel seçim. Özellikle birincisi hediye gibi geldi bana. Dün gece sevgili kızımın doğum gününü kutlamıştık. İspanyolca hüzünlü aşk şarkılarının hakkını veren bir dil. Nedenini bilmiyorum ama beni en fazla duygulandıran şarkılar hep yabancı topraklara ait. Kanımda bir bozukluk mu var bilemiyorum:)
YanıtlaSilYabancı şarkılarda müziğe teslim ediyoruz kendimizi galiba. Kendi dilimizde ise hikayenin kurbanı oluyoruz çoğu zaman. Yine de hüznümü kendi dilimde anlatmayı, dinlemeyi daha çok seviyorum ben sanırım.
SilAh teşekkür ederim aklına geldiğim için. Buraya yazsam sayılır mı? İki şarkı denmiş, zor seçtim ama her zamanın en favorisi benim için U2'dan "Walk on" ama.. Artık gerçekliğinden bile şüphe ettiğim bir versiyonu. Introsu hint ezgileriyle başlıyordu ve sonra orjinaline devam ediyordu, benim için o intro dünyanın en muhteşem introsuydu. Heryerde aradım ama hiçbir yerde bulamadım daha sonra. O CD kaçaktı ve Bombay'da bir yol satıcısından almıştım, büyük ihtimal Hintli arkadaşlar cover yapmış.. Bana hissettirdiği bu şarkının; özgürlük. Çünkü o sırada tek başıma bir sırt çantası kadar eşyayla 1 sene boyunca yollardaydım ve devamlı dinlediğim birkaç albüm vardı (CD player diye birşey vardı o zaman, çok fazla CD taşıyamazın, bıkarsan değişirsin yoldan birileriyle ama bu U2 ve Pink Floyd kalıcıydı çantamda). Ah... Biri okusa da beni o versiyona yeniden kavuştursa şimdi :)))
YanıtlaSilİkincisi. Geçen hafta oldu. Geçen hafta Cumartesi. Teoman'ın İstanbul'da Sonbahar'ını dinlerken. Aslında sevmem ben Teoman. Fakat sanırım o an tam orda olması gereken şarkıydı. İçimden birşeyler koptu gitti..
Normal zamanlarımda spotify kullanıyorum. Sevdiğim gruplara göre bana yeni öneriler vermesini seviyorum. Bir çok şarkının ortamı olmalı, mesela Muse dinlerken motive olurum, mesela U2 dinlerken çekip gitme isteğim artar, mesela Yeni Türkü dinlerken tam Türk insanına özgü o melankoliyi yaşarım. Sertab dinlerken ya da Duman'ın bazı şarkılarını, gençliğime dönerim falan filan.. :)
Umrım sayılmıştır.. Öpüyorum çok!
Sayılmaz mı hiç <3 şu U2 şarkısının introsunu çok merak ettim. Teoman'a kanım bir türlü ısınmadı benim ama bazı şarkıları var ki... Anlatılmaz işte! Benim de gençliğime döndüğüm şarkılar var ama artık bazılarını hiç dinlemek istemiyorum. Sadece güzel hisleri hatırlatan şarkıları hatırlayalım en azından bir süreliğine :)
SilHiçç İspanyolca şaekı dinlemiyorum desem inanır mısın? Ama beni şuan aşığı yapmış olabilirsin, bayıldım ya ben nerdeydim bu zamana kadar :(( Çok çok güzel de anlatmışsın hislerini yaşadım ikisini de dinlerken. Yüreğine sağlıık 😍
YanıtlaSilBen de İspanyolca dersi alana dek hiç dinlememiştim, sonrasında bırakamadım :) şarkıları beğenmene sevindim :)
SilAy canım, beni de mimlemişsin.. yarın bu mimi yaparım ben de. Seçtiğin iki şarkıyı da severek dinliyorum. Hatta 2.ni seslendirmekten keyif alıyorum. Güzel oldu bu yayın. :) Sevgiler gönderiyorum. <3
YanıtlaSilSenin müzik seçimlerin, o müziklerin yazdıklarına uyumu... Bu mim.i görünce sen geldin aklıma hemen :)
SilBuika'yı ve Historia De Un Amor müziğini biliyorum. Her ikisi de ruha dokunuyor ve düşündürüyor. Historia De Un Amor'un buradaki versiyonunu dinlememiştim. Daha dokunaklı duruyor bunu da beğendim. Benim bildiğim buydu: https://www.youtube.com/watch?v=HzjE33U_gy8 Buika'nın da bu müziğini seviyorum: https://www.youtube.com/watch?v=JETyhLQFJW4
YanıtlaSilBuika'nın parçalarının çoğunu dinliyorum. Hepsi ayrı güzel :)
Sil