...
Raife Hanım sofrayı hazırlamak için mutfağa giderken iyiden iyiye ümitlenmeye, bu kez Rıfat'ın Hayat'ın gönlünü kazanıp mutlu bir yuva kurmaya ikna etmesi için dua etmeye başlamıştı. Raife Hanım ve Ali Bey, yıllarca Hayat'ı evlenip kendi yuvasını kurmaya ikna etmeye çalışmışlar ancak muvaffak olamamışlardı. Hayat yıllarca onların ilk görüşte aşk hikayesiyle büyümüş ve gerçek aşkı bulmadıkça evlenmeyeceğini söylemişti. Yıllar su gibi akıp geçmiş, Hayat 30'lu yaşlarına gelmişti. Artık ümidi kesmiş olan Raife Hanım ve Ali Bey'in umutları Rıfat'ın gelişi ve Hayat'la ilgilenmesi ile yeniden yeşermeye başlamıştı.
Raife Hanım mutfağa gidince yalnız kalan Rıfat ve Hayat'ın arasında uzayıp giden sessizliği Rıfat bozdu:
- Hayat, sanırım bu ani rahatsızlığında benim payım göz ardı edilemez. Dün akşam söylediklerimle seni zor bir duruma düşürdüysem çok üzgünüm. Lütfen özrümü kabul et. Dilersen seni daha fazla rahatsız...
- Hayır Rıfat beni rahatsız etmiyorsun. Sadece bana söz ver, daha fazla emrivaki yapmak yok. Anlaştık mı?
- Tamam söz veriyorum. Hatta dün akşam yaptığım hatayı bile düzelteceğim. Söz veriyorum, yeter ki sen iyi ol.
Rıfat ve Hayat konuşurken Ali Bey eve gelmiş ve geldiğini önceden belli edecek bir öksürükten sonra salona girmişti.
- Ooo Rıfat Bey oğlum, hoşgeldin! Görüşmeyeli ne çok oldu, ne iyi ettin de geldin.
- Hoşbulduk Ali Amcacım. Sizleri çok özlemiştim, böyle habersiz, davetsiz rahatsız ettiğim için kusuruma bakmayın lütfen.
- O nasıl söz! Sen yabancı mısın oğlum? Kapımız sana her daim açık. Sen de bizim oğlumuz sayılırsın.
- Çok teşekkürler Ali Amcacım.
- Hayat, kızım sen nasıl oldun? Daha iyisin ya?
- Daha iyiyim babacım. Siz Rıfat'la biraz sohbet edin, ben de sofra için anneme yardım edeyim.
- Tamam kızım. E anlat bakalım Rıfat Bey oğlum, neler yapıyorsun?
Hayat mutfağa yönelirken Ali Bey, Rıfat'a hayatıyla ilgili sorular soruyor, aralarındaki sohbet koyulaşıyordu. Hayat ve Raife Hanım sofrayı hazırlarken kendini daha fazla tutamayan Raife Hanım:
- Rıfat da senin gibi hâlâ bekar anlaşılan.
- Anne, lütfen!
- Bi'şey demedim ki kızım. Rıfat iyi çocuk, ailesi adanın yerlilerinden, çok da iyi insanlar. Onlar da yıllardır bizim gibi evlatlarının mürüvvetini görmeyi bekliyor. Herkes sizi birbirinize çok yakıştırırdı eskiden. Çok da iyi arkadaştınız, okula beraber gider, sınavlara beraber çalışırdınız.
- Evet anne, çok iyi arkadaştık. Hâlâ da arkadaşız. Lütfen bu bahsi daha fazla uzatmayalım.
- Hanımlar, acıktık. Sofra hazır mı acaba?
- Buyrun Ali Beycim, hazır her şey.
- Yemeklerinizi yemeyeli yıllar oldu Raife Teyzecim ama elinizin lezzeti hâlâ damağımda.
- Sen hep böyle tatlı dilliydin Rıfat Bey oğlum, bir gün evlenirsen eşin çok şanslı olacak.
- Uygun gördüğünüz müstakbel gelin adaylarıyla bu düşüncenizi paylaşırsanız belki şansım artar Raife Teyzecim.
- İlahi Rıfat Bey oğlum...
- Lütfen sadece "Rıfat" deyiniz. Siz böyle "Bey" dedikçe ben kendimi yaşlanmış ve yabancılaşmış hissediyorum.
- Eh aslına bakarsan elimizde büyüdünüz, sen de Hayat gibi bizim evladımız sayılırsın. Hadi afiyet olsun Rıfatcım.
- Teşekkürler Raife Teyzecim.
Rıfat'ın neşeli sohbeti sayesinde pek keyifli bir akşam yemeği olmuş, Hayat bile düşüncelerden sıyrılmış, anne babasının şen kahkahaları ile mutlu olmuştu. yemekten sonra çaylar içilmiş, sofradaki keyifli sohbet salonda devam etmişti. Gecenin sonunda Hayat, Rıfat'ı kapıdan yolcu ederken Rıfat kendini affettirmiş ve Hayat'ı gülümsetmiş olmanın verdiği rahatlama hissiyle şansını denemeye karar vermişti:
- Hayat, yarın işe gideceksen sabah seni alayım beraber gidelim. Benim de erkenden şirkette olmam gerekiyor.
- Sanırım yarın da dinlensem iyi olur Rıfat. Kendimi evden çıkamayacak kadar bitkin hissediyorum.
- Peki. Belki sonraki gün görüşürüz.
- Tamam. Ziyaretin ve çiçekler için tekrar teşekkürler. Çok zarifsin.
- Rica ederim. İyice dinlenip bir an önce iyileşmeni diliyorum. İyi geceler.
- İyi geceler.
Şimdilik şans Rıfat'ın yüzüne gülmemişti ama Rıfat'ın bu kez vazgeçmeye hiç niyeti yoktu.
*Şarkı: Taa Uzak Yollardan - Nilüfer
Rıfat fena asılıyor bu sefer. Hayat'ın annesi de tipik, mürüvvet görmek istiyor, yakışıklı damadı da buldu ya, peşini bırakmıyor:)
YanıtlaSilAilelerin klasik derdi: "Biz yaşlandık, ölmeden mürüvvetini görelim, gözümüz açık gitmeyelim." :)))
Silhoş bölümdüüüü :) nolcaak merak merak :)
YanıtlaSilTeşekkürler :) Son bölümünü yazdım, araya 2 bölüm daha yazıp bitireceğim hikayeyi. Sona az kaldı yani :)
SilHaydi buyrun bakalımmm :)) Rıfat çok farklı yerlerden girmeli olaya.. bence şansı artacak o zaman :)
YanıtlaSilRıfat zeki bir adam bence. Bulacak bir yolunu :)
SilBak bekliyorum hala yeni bir bölümü... bu öyküyü de yersen ben gelip nerde olursan ol seni bulcam ve yicem artıkkkk :)))
YanıtlaSilHadiii beklemekten korona olucam valla :D
Yok yemicem, söz! Yazdım sonunu, araya 1-2 bölüm yazıp sonuna bağlamam lazım sadece. İlk fırsatta yayınlıcam :)
Sil