Pazartesi, Ağustos 23, 2021

Aklımda kalanlar...

Geçtiğimiz hafta okuduklarımdan aklımda kalanları yazmak istedim bu kez.

Vakt-i Dem geçen haftaki Ağaç Ev Sohbetleri yazısında "Kimse sınanmadığı günahın masumu değildir." sözünü paylaşmış. Bu sözü gerçekten çok sevdim. Kimse başına gelmeden bilemez neyin, nasıl ve neden olduğunu gerçekten ve kendi yaşamadan başkasını yargılamak çok kolay gelir insanlara. Oysa hiçbirimiz masum değiliz.

"Bugün de değil" demiş candan ötem Ceren, insan güzel şeyleri nasıl da paylaşmak istiyor sevdikleriyle. Güzel şeyler nasıl da sevdiklerimizi hatırlatıyor bize... Tam 12'den vurmuş yine canım Ceren'im. Bugün de değil ve muhtemelen yarın da olmayacak.

Buraneros, bir kez bile "aşk" demeden aşkı anlatmış yazısında. Okurken bir gülümseme yayılmış yüzüme, bitince fark ettim. Bir de kendime dair keşkeler geçti içimden okurken. Keşkeler Geçidi...

Orhan Veli'nin sevgilisi Nahit Hanım'a yazdığı mektuplardan oluşan "Yalnız Seni Arıyorum" adlı kitabı okuyorum. Kitapta geçen "hataları ve savabları ile" ifadesini görünce hemen araştırdım ve "savâb" kelimesinin anlamının "doğruluk, dürüstlük, doğru davranış, doğru düşünce" olduğunu öğrendim. 

Yazının bir kısmını arka balkonda bitkilerimize bakarak yazdım. Biz tatildeyken evdeki bitkilerimiz ne olacak diye üzülüyorduk yaz başında ama sağolsun bir arkadaşımız gelip suladı biz yokken. Minik limon ağacımız ilk limonunu verdi. 



Bir de uzaktayken özlediğim günbatımlarından bırakayım şuracığa... 




Aklıma gelen şarkının sözlerini çıkaramadım bir türlü... Onu ararken bu şarkıyı dinledim. 
Bu seferlik de böyle olsun o zaman! 



23 yorum:

  1. günbatımları hayatta en çok sevdiğim şeylerden biri. bu arada dünyada iki yerde güneş en güzel batıyormuş, o mavi kırmızı renkten dolayı, izmir ve lizbon :) bense en çok ankarada seviyorum günbatımını, bozkır üstünde :) orhan veli sergisi vardı istiklalde yapı kredi bankası yayınevinde birkaç yıl önce, yazıları, eşyaları, mektupları :) bu kitabı da orda almıştım. orhan veli, sait faik, en sevdiklerim, sait faikin evine defalarca gitsem de orhan velinin evine beykoz da gitmeyi hep erteledim, ya valla iyi fikir yakında gidicam :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O iki yeri seçenler kesinlikle Hopa'dan izlememişler gün batımlarını. 5 yıldır her renge şahit olduk ve İzmirli olmama rağmen söz konusu gün batımı ise Hopa'yı tek geçeceğim sanırım :)

      Sil
  2. Sen Hopa demişsin ben Karadeniz diyerek genelleyeceğim, kesinlikle bu coğrafyanın denizinin ve gökyüzünün sundukları ile kimse aşık atamaz:)

    Bir de teşekkür, çok ama!

    Benim bile fark etmediğim, planlamadığım üç harfli bir vurgunun altını incelikle çizdiğin için:) Öyle tatlı gülümsedim ki gözümde damla bile oluşabilirdi:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim :)

      Gerçekten Karadeniz'in sundukları muhteşem, deniz, doğa, günbatımları...

      Sil
  3. Kediciğiiiim :) Vakti dem’in yazdığı söz çok doğru ve bence insan en çok eleştirdiklerini özellikle de yaşamadan bu dünyadan ayrılmıyor!
    Fotoğrafları ikinciye görsem de acaip etkileyici buldum yine <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cerenim ben durup durup sizin oradaki fotolarımıza bakıyorum <3 yazın en güzel günleriydi <3

      Sil
  4. gün batımları güzelmiş, izlemeyi özleyenlerdenim...

    YanıtlaSil
  5. Ne kadar güzel günbatımları...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her gün oturup izliyorum Handan, neredeyse hergün farklı bir renk cümbüşü oluyor :)

      Sil
  6. Gün batımlarınız çok güzel gerçekten. Deniz, bulutlar, güneş, aradan süzülen renkler... Nefis. :)

    Gün batımı demişken, hepsi bir yana, İstanbul'da bir akşamüstü Beşiktaş ya da Karaköy'den Kadıköy'e geçerken yakalayacağınız gün batımının, güneşin tarihi yarımadanın ardından Marmara'ya süzülmesinin başka tür bir etkisi var, diye düşünüyorum.
    Keyifli seyirler olsun. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her bir güneş batımını ayrı ayrı seviyorum. Belki de yer ve mekandan ayrı tutmak gerek gün batımlarını :)

      Sil
  7. the chair, izlemediysen bu diziyi izlesene, okul konulu, özellikle de ingilizce bölümü, eğlenceli komik :)

    YanıtlaSil
  8. Bol yapraklı limonumuz henüz çiçeklenmedi bile tembel tembel oturuyor sizinkini görünce "hadi dostum biraz canlan"diyerek seslendim kendisine limon ağaçlarını çok severim bu yıl karar aldım evin avlusunda nerede toprak varsa papatya ve limon ağaçları ektim seneye sapsarı bir avluda oturmak ne güzel olur.
    Sevgiler💛

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bahçeyi hayal ettim bir an, her yer sapsarı 😍 oturup kitap okuması, dostlarla sohbet etmesi nasıl keyifli olur :) Ben bile sabırsızlandım beklemek için :)

      Sil
  9. "Kimse sınanmadığı günahın masumu değildir." ne güzel bir söz. ve ne kadar doğru...

    trabzon'a, memlekete, gittiğimde uçsuz bucaksız deniz manzarası bana hep ilginç gelir. ne istanbul'da ne izmir'de ne de dikili'de böyle değil. hep bir "öte taraf" var görülen buralarda...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uçsuz bucaksız deniz manzarası gündüz ve gün batımlarında muhteşem ama bir kez gece oldu mu biraz ürkütücü olabiliyor, bana hep kara delikleri andırıyor :D

      Sil
  10. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  11. Müzikle birlikte keyifli bir yazı okudum (tabii gönül neler istiyor o ayrı) :)
    Limonuna maşallah, yazındaki her şeye gözlerimden sevgi ışıkları göndererek baktım.. <3 <3 <3

    YanıtlaSil
  12. Vakt-i Dem'in yazısındaki "Kimse sınanmadığı günahın masumu değildir." söz çok doğru. Eğer sonsuz sayıda reenkarnasyon yoksa ilahi adalete biraz ters sanırım. Günah sayısı o kadar fazla ki... Sınav sistemi gözden geçirilmesi lazım:)
    Saksıda limon ağacı yetiştirmeyi çok istedik ama hep kurudu ne yazık ki.
    Gün batımını seyretmek çok keyifli. Şanslısınız çünkü balkondan izlemek mümkün sizin için. Bizim önümüzde bir apartman silsilesi var. Oysa otuz kırk metre yürüsek sahile çıkıp gün batımını seyretme imkanımız var. İyi aklıma getirdiniz. Bunu en kısa zamanda yapmak lazım:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Lütfen eşinizle birlikte çıkıp sık sık yürüyün o 30-40 metreyi Mr. Kaplan. Söz veriyorum çok iyi hissettirecek :)

      Sil

Pardon, tam olarak neye yetişemiyorsun?

Kendime soruyorum soruyu.  Bu saçma sapan yetişme tutkusu ya da takıntısı nereden geliyor anlayamıyorum. Neye yetişeceğiz acaba? Kaçan ne? N...