Hani eskiler derdi, "Kız evi, naz evi!"... Bu söz kafamda dönüyor günlerdir. Sadece gönül işlerinde değil, her türlü işte kendimizi azcık ağırdan almalı, biraz nazlanmalıyız bence. Telaşa, aceleye, fevri tavırlara hiç gerek yok.
Her şey hemen hallolsun, işler hemen bitsin, ödevler yapılsın, çocuklar yıkansın, çamaşırlar ütülensin, ev temizlensin, yemekler hazır olsun... Liste uzar gider. İstiyoruz ki her şey dört dörtlük olsun ve hemen şimdi olsun. Her şeyi dört dörtlük yapmaya çalışırken aslında kendimize en büyük dötlüğü ay pardon kötülüğü yapıyoruz :)) Her şeyi halletmeye çalışırken en önemli şeyi es geçiyoruz; yaşamayı unutuyoruz.
Nefes almak yaşamak değildir arkadaşlar. Bir silkelenip kendimize gelelim yahu! Az önce "Yapıl-ma-yacaklar listesi" yazıma yorum yapan Mehtap'a yazdığım cevabı buraya aynen yapıştırmak istiyorum:
" İçimizdeki sorumluluk hissi o kadar yoğun ki bir şeyleri yapmazsak dünyanın sonu gelecek sanıyoruz ama aslında öyle bir şey olmayacak. Hepimiz sanıyoruz ki "Ben olmasam bu ev, bu dünya dönmez, bu işler yapılmaz, bu çocuklar büyümez..." Oysa kimler göçüp gitmedi ki bu dünyadan, hâlâ dönüyor dünya; Hayat akmaya devam ediyor. Durmayı bilmek lazım bazen :) "
Demem o ki; boş yere acele esip başı kesik tavuk gibi ordan oraya vurmayalım kendimizi. Ağırdan alalım, zamana yayalım. İşlerin kolayca halledilmesi için gereken enerji zaten damarlarımızda saklı :) Sadece kendimizi tavlayıp o ateşi tekrar alevlendirmemiz gerek. İşleri bir kenara bırakıp kendimizi tavlayalım :D İşleri sonra hallederiz nasılsa.
" Kız evi, naz evi" diyorum ya feministlikten değil, söz öyle söylenegelmiş ama hepimiz için geçerli olsun :)
Sevgili Buraneros'u örnek alalım biraz; atalım çantamıza kitabımızı, fotoğraf makinemizi, düşelim yollara. Canımız ve tabi ki midemiz nereye götürürse oraya gidelim bugün :)
İyi hafta sonları!
Çok haklısın, ben temizlik ve ev işleri işleri için yırtınmam mesela. Madalya mı takacaklar. En önemli şey sağlık ve huzur. Annelerimiz temizlik takıntısı yüzünden çabuk hastalanıp çöktüler. Kadınlar her şeyi yüklenince erkek de kenara çekiliyor tabi. Bir işe gidiyor, para kazanıyorlar diye başka hiç sorumlulukları kalmamış gibi davranıyorlar. Hepsi olmasa da çoğu öyle malesef. Hiç kendini yıpratmaya gerek yok. Hobilerimiz daha önemli. :))
YanıtlaSilBen de hiç yırtınmam ama öyle ya da böyle yapılacak bu işler diye hepsini bir günde halletmeye çalışırdım eskiden. Mesela evi süpürdüysem mutlaka vileda da yapmalıyım, toz da almalıyım, banyo-mutfak temizliği de yapmalıyım aynı gün içinde derdim ama şimdi hepsini aynı günde yapmıyorum asla :) Bugün süpürge-vileda ise yarın banyo-mutfak, çamaşırlar da diğer güne kalıversin :)) Her güne bir kalem iş yeter de artar : D işleri yayınca daha kolay oluyor :)
SilBen bunu yapıyorum yapmasına da ruhuma da yük bindiriyorum yine yapmadım diye. Yani yibe aynı terane.
YanıtlaSil:)
"Benden önemli değil" demeyi öğrendim, artık hiç takmıyorum :) Eskiden ben de çok takılırdım, üstümde yük olurdu yapana dek; şimdi ne zaman aklıma eserse o zaman yapıyorum ve bu yüzden bir sorunla da karşılaşmadım henüz :)
SilAtalarımız bilir bu işi, ne demişler:
YanıtlaSilAcele eden ecele gider:)
Eğer yanlış hatırlamıyorsam, ya bir otomobil lastik firması çok eskiden bunu reklam tabelalarında kullanmıştı, ya da emniyetimiz şehir çıkışlarına koyduğu levhalarda. Buradaki hatırlatış da benden dünyanın en fedakar emekçileri kadınlara kıymetinizi bilin hatırlatması olsun:)
Atasözlerimize bayılıyorum :) Hemen hemen her duruma uygun bir söz var ve gerçekten hep 12'den vurmuşlar hedefi atalarımız :)
SilBu Her şeye uetisme olayı var ya,dün bir dostumla bunun üzerine konuştuk elbette herşeyin bi Zamanı var ama şu devir varya hızlandırıyor insanı yani yavaşlasan geri kalıyor hissi uyanıyor insanın içinde,istemsiz.
YanıtlaSilKemal Sayar beyin çok güzel bir sözü var ve o kitabı da çok çok tavsiye ederim hepimize:
Diyor ki;"yavaşla,bu dünyadan bir kez geçeceksin.
Kemal Sayar Yavaşla kitabımnan.
Sevgiler💛
Ps:yorumu bile alelacele yazdığım nasıl belli,görüyor musun bak?
Silİstemsiz hız🙈
Bence yaşıyor olmamızın sebebi "yaşamak", yani hayatı deneyimlemek, mümkün olduğu kadar çok fırsatı değerlendirmek ve mutlu olmak. Bu yüzden yavaşlamak iyi bir başlangıç bence :)
SilSelam güzel yazı benim son yazım da benzeri ya da olayın tersinden bakıp sonuçta aynı. Ben tüketme üzerine ama sizde de var. Kendimizi tükeyesiye kadar iş yapmak işleri sırtlanmak.Birilerininde işleri yapması lazım. Kendimizi paralamadan sevgiler.
YanıtlaSilEvet her şeyi tüketmeye odaklıyız nedense. Zamanı, eşyayı, kendimizi... Tüketmek yerine anda kalmayı, üretmeyi, paylaşmayı, zevk almayı önceliğimiz yapmalıyız. Kendimizi tüketmeden de bir çok şeyi halledebiliriz.
Silkendimizi önemli hissetmek için düşünüyoruz böyle işte :) kimse vazgeçilmez değil yani :)
YanıtlaSilNe kadar ironik! Kendimizi önemli hissetmek için ben olmasam bu işler yapılmaz diyoruz. Yav ben olmasam zaten o işlerin yapılıp yapılmamasının benim için bir anlamı olmaz ki. Ben yoksam, iş yapılsa ne olur yapılmasa ne olur :))))
SilHerkes kendiyle kaliteli zaman geçirmeli her şeyden önce :)
YanıtlaSilBunun için de kendimize imkan sağlamalı, fırsat yaratmalıyız :)
SilValla ablanız olarak yavaşlayın diyorum ben de. Yıllarca koşturdum da ne oldu, dizlerde iki protez, yetmedi şimdi diz ameliyatı yüzünden sürekli abandığım kolum sinyal vermeye başladı. Onun için yavaşlayın, hayat öyle de gayet güzel gidiyor...
YanıtlaSilYavaşlayınca daha güzelmiş :) Yaşayarak öğreniyorum :)
SilMirkelam'a fena takıldım, bir ara dinleye dinleye bütün şarkılarını ezberlemiştim. Koşmakta olduğu bir klibi vardı meşhur olduğu. İşte onun gibi koşturup duruyoruz. Haklısın kendimize çok fazla şeyi görev ediniyoruz. Lafı bile vardır; Yardım amaçlı yaptığın şey bir müddet sonra vazifen haline geliverir de şaşırıp kalırsın.
YanıtlaSilSevgiler.
Mirkelam'ı seviyorum :) Şarkılarının hepsi güzel bence :)
SilTavla tavla beni tavla
Salla pulları zarları :)))
Kahpe kader sen bana
Ne zaman güleceksin
Ah bir joker bu ele
Ne zaman vereceksin
Kokoreç ko ko ko...
Bi koşu dinleyelim, keyiflenelim :)
Oldum olası çok koşturamam, temizliğin ortasında uzanıp çay içip kitap okuduğum çok olmuştur. Zaten enerjim kısıtlı üzerine işler de asla bitmiyor :) Ne iyi yapmışsınız ana kız :)
YanıtlaSilBen de her güne bir iş, o da canım isterse demeye başladım. Bir iş yapıp yan gel yat pozisyonuna geçiyorum :)))
Silo sabırsızlık ve hemen olsun bitsin teşlaşı bende de var. Eğer ben durmazsam, hayat zorla durduruyor. Bir hatırlasak olması gereken her şey zamanı gelince oluyor zaten. Sadece yapmamız gerekeni kendimizi paralamadan yapsak, yetecek sanki ne dersin ? :)
YanıtlaSilEvet aslında sakin sakşn yapınca da her iş gayet bitiyormuş :) Her şeyi aynı anda yapmak gerekmiyor. Bunu sık sık hatırlatmam lazım kendimize.
Silİçimdeki sorumluluk hissine şiddet uygulasam gene de duracak gibi değil. Bi bayıltayım falan diyorun ama yok inatla direniyor. "Hayır ben olmasam ne olacak bu evin hali?" diye diye annem çocukluktan bozdu bizi... İmdatt!!!
YanıtlaSilGelecek nesilleri kurtarmak bizim elimizde o zaman :) Annemizin kıramadığı zinciri biz kıralım, öyle öğretmeyelim, en azından sonraki nesilde rahat etsin kadınlar :)
SilAhh, bir de eşim bu konuda sizlerden feyz alabilse... Mübarek neyi nereye yetişmeye/yetiştirmeye çalışıyor anlamıyorum:))
YanıtlaSilMr. Kaplan, kadın kafası acayip işliyor. Bilgisayar ekranı gibi düşünün, bir sürü sekme açık aynı anda bin tane işlem geçiyor sistemden. Sürekli pop-up'lar açılıyor falan... İşte o kargaşadan kurtulmak için akıldaki tüm işlerin halledilmesi gerekiyor ki rahat bşr nefes alalbilelim. Keşke böyle olmasa, biz de böyle olmasından mutlu değiliz ama elimizde değil çoğu zaman. Ben son zamanlarda kendimi dizginlemeye çalışıyorum. İşleri hafta boyunca günlere yayıyorum ve yapamadığım işler olduğunda da dünyanın sonu olmadığını hatırlatıyorum kendime. Henüz kafamda açılan sekmeleri bir kerede kapatmanın yolunu bulamadım ama önceye göre daha rahatım :D
Sil