Salı, Ocak 04, 2022

Seviyorum

Kimi mi?

Kendimi :)

Bu yıl için aldığım kararlardan biri kendimi sevmek, hatta kendimi şımartmak. Aslında buna 2021'de başladım ve 2022'de de devam etmek istiyorum. Peki insan kendini nasıl sever? Konunun uzmanı değilim ama yavaş yavaş öğreniyorum :)

Sabah uyanınca aynaya bakıyorum ve kendimi olduğum gibi seviyorum. Tartıdaki kiloya, belimdeki simitlere, sivilce izlerime, artık pek gür olmayan saçlarıma takılmıyorum* (Bkz. "fark etmiyorum" demedim, "takılmıyorum" dedim :))) Kıvrımlarımı seviyorum, kıvırcık saçlarımı seviyorum, aralardaki birkaç tutam yeşil ışıltıya bayılıyorum; kocaman gülümseyince sivilce izlerim neredeyse görünmez oluyor. Her sabah sevdiğim kıyafetlerden birini giyiyorum, rimelimi hatta vaktim ve enerjim varsa kırmızı rujumu sürüyorum. Aynaya son bir kez bakıp kendime gülümsüyorum. Çünkü aynada gördüğüm 35 yaşındaki bu kadını seviyorum. Minare ve mihrap benzetmesi için henüz erken ama zamanı gelince onu da diyebilmeyi umuyorum :)




Kendini sevmenin güzel yanı, kendimi sevdikçe Hayat kolaylaşıp güzelleşiyor. Evrim'in nokta atışı tespiti her şeyi özetliyordu aslında: Ben sevildiğime inanamadığım için hep mutsuzum mutsuzdum. Daha ben kendimi sevmezken başkası beni nasıl sevsin deyip durmaktan bitap düşüyor; seni seviyorum diyeni ya deli ya da yalancı sanmaktan sevilmenin tadına varamıyorum  varamıyordum. Kendimi sevmeyişim sadece aynada gördüklerimle ilgili değil tabi ki. Asıl derdim aynada görünmeyenle, içimin derinliklerindeki boşlukla ilgili. Bir türlü mutlu olmayı beceremiyorum diye kendime kızıp durmaktan, ben neden böyleyim diye sormaktan çok yorulmuştum ki ucunu bıraktım bir noktada. Bırakmak iyi geldi. Neden diye sorup durmaktan uzaklaşmak iyi geldi. 

Önce hangisini sevmeye başladım emin değilim, içimi mi dişimi mı acaba? Süreç şöyle işliyor: Sabahları aynadaki görüntümü sevince evden güler yüzle ayrılıyorum; okulda güler yüzle dolaşıyorum. Kendimi sevişim tüm ruh halime yansıyor, günüm daha iyi geçiyor. Tabi ki her gün böyle olamıyorum, arada dibe vurup yine kendime katlanamadığım anlar oluyor ama eskiye nazaran çok daha az.

Yılbaşı gecesi çok yakın bir arkadaşım arayıp kendini kötü hissettiğini benimle konuşursa iyi geleceğini söyledi. İçimden bir an hah tam adamını buldun diye geçti ama hemen susturdum o salak beni. Çok iyi yapmışsın dedim ve arkadaşımın azcık da olsa iyi hissetmesi için elimden geleni yaptım. Telefonda birlikte epeyce güldük. Telefonu kapatırken iyi ki beni aradığını ve kendini çok daha iyi hissettiğini söyledi arkadaşım :) Bugün de okulda benzer bir şey yaşadım. Aynı anda eşi ağır grip, kendisi farenjit ve annesi de Covid olan öğretmen arkadaşım tükenme noktasına ramak kaldığını söyledi. Biraz konuştuk, ne hissettiğini anlatmak ona iyi geldi; ben de aklıma gelen şeyleri söyleyerek enerjisini yenilemesine yardımcı olmaya çalıştım. Konuşmamız bittiğinde "Bugün ne kadar enerjiksin, Rüya; bana da geçti enerjin, toparlandım baksana!" dedi. O an tabi ki dünya daha da güzelleşti :) Anladım ki önce ben iyi olmalıyım. Ben iyiysem başkalarına da iyi gelebilirim :)

Evrim oldum olası hep güzel şeyler söyler bana ama ben her defasında " Hııı öyle tabi :)))" deyip dalga geçerim ya da "Offf göz doktoruna mı gitsen yoksa kafa doktoruna acaba?" diyerek ağzına tıkarım tıkardım lafı. Ama artık yapmıyorum. O ne diyorsa aynı cümleyi tekrarlıyor ve öyleyim diyorum. Reddetmeyi bıraktım, kabul ediyorum. Kısacası geç de olsa kendimi sevmeyi öğreniyorum. Kendimle savaşmaktan daha kolay ve daha keyifli :)

O ünlü Hippy deyişiyle, Kendinle "Savaşma, seviş!" diyerek bitiriyorum yazımı :)))


Sezen Aksu - "Savaşma Seviş Benimle"



Mika - "Grace Kelly"

Bu şarkı da benden bana hediye gelsin :)


20 yorum:

  1. Önce sen! Bunu okullarda da öğretmeli çocuklara ama özellikle kız çocuklarına.
    Dikkat ettin mi hiç uçaklarda güvenlik uyarısında bile çocuklu bir anne isen oksijen maskesini önce kendisine sonra çocuğuna takmasını söyler. Sen nefes alır hayatta kalırsan herkese yardım edebilirsin.
    Bravo, böyle devam edeceğini biliyorum, artık öğrendin çünkü :))

    Hadi sana sabah kahkahası yollayayım. :))
    https://yandex.com.tr/video/preview/?text=u%C3%A7aklarda%20hosteslerin%20anlatt%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20g%C3%BCvenlik&path=wizard&parent-reqid=1641277727379131-11902272280162788615-man1-2837-390-man-l7-balancer-8080-BAL-8968&wiz_type=v4thumbs&filmId=14731484964581792380

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öğrenmenin tanımında kalıcı davranış değişikliği oluşturmak yer alır:) Benim de amacım kendime dair kalıcı davranış değişikliği oluşturmak Momentoscum :) Umarım uzun vadeli olur :)

      Sil
  2. Yaş olarak sizden büyüğüm ve yazdıklarınıza tamamen katılıyorum.Genç iken ( gerçi hâlâ genç olduğumu düşünüyorum;) herşeyi daha fazla kafaya takardım.Yaş aldıkça her halimden memnun olmaya başladım. Böyle olunca da insanın çevresindeki arkadaşları ve dostlarına da bir hayli yardımı oluyor tabiki.Hayat paylaştıkça güzel diyorum:)

    YanıtlaSil
  3. Yaşlarımız yakın. :) Sanırım ben de kendimi sevmeyi öğrenmeliyim. Yalnız yaşarken doğru düzgün yemek de yapmazdım kendime, tek kişiyim ne önemi var uğraşmaya derdim. Aslında çoğu şeyi öteliyorum kendimle ilgili olunca. Daha mutlu olmaya odaklanacağım. Pozitif yazın için teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında ben çok severim sadece kendim için kendi sevdiğim bir şeyler hazırlamayı. Mesela bu aralar domates çorbasına bayılıyorum ve ne zaman canım istese o an kalkıp yapıyorum. Severek yapınca tadı da bir güzel oluyor ki :) Ama zorunluluktan, başkaları için yaparsam aynı olmuyor. Ötelemeyelim, kendimiz için yapalım :)

      Sil
  4. Ne güzel bir yazı olmuş, enerjin okurken bile geçiyor. Üzerime bir pozitiflik yağdı resmen. :)

    YanıtlaSil
  5. Haydi inşallah istikrarlı bir karar olur umarım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Karar almakla olmuyor, istikrar önemli :D Bakalım. Öğrenmeyi kalıcı hale getirmek lazım :)

      Sil
  6. Ben kendimi seviyorum hatta bazen bencil olmakla bile suçlanıyorum ama çok da umurumda değil açıkçası:) Çünkü hep inandığım ben mutluysam başkalarını da mutşu edebilirim. Ben huzursuz, huysuz ve mutsuzsam kime ne faydam olacak ki? Bu yüzden fikirlere tamamen katılıyorum ama merak ettiğim (şahsım için) dış görüntü bozulunca içimin bu duruma nasıl tepki vereceği:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, başkasını mutlu etmek için önce kendimiz mutlu olmalıyız. Kendimizi sevmenin adı bencillikse, bencil olalım :) Zamanı gelince dış görünüşün bozulmasına da takılmamak lazım aslında çünkü önemli olan her halimizle kendimizi sevmek :)

      Sil
  7. Sevmeye kendimizden başlamalıyız bence de :) gerisi gelir :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir yerden başlayınca illaki gerisi geliyor."Başlamak bitirmenin yarısıdır" sözünü hatırladım sayenizde, teşekkürler :)

      Sil
  8. Kendini sevmek konusu çok önemli. Yıllar içinde kronik hastalıklara tutulan arkadaşlarımın tüm süreçlerine hakimim, herkes her şeyi söyleyebilir benim tek savunduğum şey; kendilerini sevmemeleriydi. Yüzlerine de hep söylerim. Bu sağlıkla psikoloji ile hayata bıraktıkları izlere kadar her şeye etki eden bir konu. Kendini nasıl daha daha iyi sevebileceğine kafa yor. Sen mutlu olunca etrafındaki her şeyi besliyorsun. Yeni yıl da temennilerin eylemlerine dönüşür umarım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özellikle hastalık süreçlerinde moral çok önemli. Hayata pozitif bakan insanlar hem daha az hastalanıyor hem de daha kolay atlatabiliyor hastalıkları sanırım.

      Sil
  9. kendini sevmeyen ortadan ikiye çatlar yaaa :) belde simit iyiymiş, simit çok pahalı artık, ordan yersiin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendini sevmemek çok zor bir şey, gerçekten çatlatabilir insanı ortadan ikiye.

      Sil
  10. Son günlerde iki kelime arasında ilişki kuruyorum Mrs. Kedi. Bunlardan biri sevgi diğeri güven. Güveneceksin ki sevebilesin. Sevdiğine güveneceksin. Kendine güveniyorsan seversin kendini. Kendini sevmek kendine güvenmek demek:) Deep de çok matrak:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mr. Kaplan çok ilginç bir noktaya parmak basmışsınız. Hiç bu açıdan bakmamıştım mevzuya. Sevmek için güvenmek gerek diyorsunuz. Daha önce hiç güvenmediğim birini sevmişliğim var. Ama onun beni sevdiğine hiç inanmamıştım. Şöyle diyebilirim sevginin gerçek olduğuna inanmak için önce güvenmek gerek. Güvenmediğim birinin sevgisine de inanamam. Kendime gelecek olursak, kendime de her zaman güvenemiyorum, olmayacak işler yapmışlığım ve gelecekte de yapma potansiyelim var. Belki de bu yüzden kendimi sevmekte zorlanıyorumdur zaman zaman. Bu konu üzerine detaylı düşünüp çalışmak lazım. Teşekkürler :)

      Sil

Son Günler

Salı günü yine Trabzon'daydık. HPV ve Smear sonuçlarım negatif yani temiz çıkmış. Bu güzel haber :) Ama - olmasa şaşarım - yaralar var...