Cuma, Aralık 22, 2023
Ne istediğine dikkat etmeli insan!
Cumartesi, Aralık 16, 2023
Temptation
Perşembe, Aralık 14, 2023
Yeniden Keşfetmeli İnsan Kendini
İyi ki blog var! İyi ki yazıyorum yıllardır!
Dönüp okumak o kadar iyi geliyor ki...
Kendime sarılıyorum; elimi sıkıp tebrik ediyorum; sırtımı pat patlayıp teselli ediyorum. O kadar çok duyguyu tekrar anımsıyorum ve mutlu oluyorum ki... Anlatmak zor. Hissetmek harika!
Kendimi yeniden keşfediyorum, unuttuğum yanlarımı hatırlıyorum. Neler yapmışım, neler atlatmış, neler anlatmışım... Her bir yazı ayrı bir keyif veriyor dönüp okudukça. Acısıyla, tatlısıyla...
Kim olduğumu hatırlamak iyi geliyor. Yazdıklarım, yaptıklarım, yaşadıklarım ve içinden çıkıp hayata devam ettiklerim her düştüğümde yeniden kalkabileceğimi fark ettiriyor bana.
"Bunu ben mi yazmışım? Vay be!" dediklerim oluyor :D İnanılmaz bir his :) Kimse bilmese kendim bilmeliyim kendi değerimi diyorum. Canım Ceren'imin yazdığı "Kendini DE Sevmek" serisini yaşıyorum adeta blogun içinde, kendi kişisel tarihimde çıktığım yolculuklarda. Kendime hiç acımadığım zamanlar, kendime çok acıdığım zamanlar; kendimi teselli ettiğim anlar, kendimi yerden yere vurduğum anlar... Günden güne değişen ruh halim; inişler çıkışlar; mutluluklar, mutsuzluktan dibe vuruşlar... Elle tutulur yanımın olmadığını düşündüğüm günler, her şeye rağmen çok sevildiğime şaşırdığım günler... Bitirdiğim öyküler, bitiremediğim öyküler... Daha neler neler...
Blogun içinde oradan oraya dolanmak, daldan dala atlamak, zaman makinesiyle yolculuk yapmak gibi. Çok eğlenceli :) Ara ara bu yolculuğa çıkmak çok iyi geliyor bana.
Zaman yolculuğuma ara verip bitmek üzere olan yıla bakacak olursam; yaşım yıl hesabıyla 37'den 38'e yükselmek üzere, Evrim'le sevgililikte 18., evlilikte 12. yılı devirmek üzereyiz. Arya da 11'e doğru yaklaşıyor iyice :)) 2024 itibariyle benim emekliliğe 20 yıl kalacak :)))
Hâl böyleyken böyle :) Gelen günler geçen günleri aratmasın; sağlıkla, huzurla ve güldüğümüz günlerin ağladıklarımızdan fazla olması dileğiyle bekliyorum 2024'ü.
Pazartesi, Aralık 04, 2023
İnanç
Canım Ceren'imin son yazısına yorum yazarken fark ettim ki bir konuda pek dertliyim son zamanlarda: İnanç. Evrim ve ben Deistiz; daha önce da yazmıştım bu konuda ama bu aralar sık sık Deist oluşumuzu kızımızdan saklamak ve kendimizi savunmanın bir yolunu bulmak zorunda kalınca tekrar yazma ihtiyacım hasıl oldu.
Her din dersinden sonra "Bunu böyle böyle yapmamız gerekiyormuş. Siz niye böyle yapmıyorsunuz? Bana niye öğretmediniz?" diye soruyor Arya. Bilemiyorum belki de haklı; biz inanmasak da içinde yaşadığı toplumun genelinin inandığı dini daha iyi anlatmalıydık Arya'ya. Nasılsa okulda mecburen öğrenecek diyerek üstüne düşmedik kendi inanmadığımız bir inanç sistemini aktarmamızın gerekip gerekmediğinin.
Okulda Ramazan bayramı ile ilgili sunum hazırlama görevi vermiş öğretmeni. Arya konuyu araştırınca doğal olarak bizim neden oruç tutmadığımızı sordu. İlkokuldayken sınıfında oruç tutan arkadaşları olunca o da tutmak istemişti; yaşın küçük, henüz sana farz değil diyerek açıklamıştık durumu. O zaman siz niye tutmuyorsunuz diye sormamıştı ama bu kez sordu işte. O an "Annecim, sen ödevini yap bitir; sonra konuşuruz bu konuyu" deyip geçiştirdim. Ödevi bitince unuttu soruyu ama biliyorum tekrar gelecek o soru önümüze. Ne desem gidip öğretmenine söyleyecek: "Anne-babamın inanç sistemi farklıymış öğretmenim."...
Yaşadığımız yer o kadar ufak ki... Herkes ama gerçekten herkes birbirini tanıyor. Deist olduğumuz bazı kişilerce duyulduğu an burada yaşayamayız. Daha önce Evrim iş yerinde yaşamıştı problem; "Eğer "Dinsiz" - Müslüman harici her şey dinsiz imansız, Allahsız, tu kaka - olduğunu bilsek en başta seni işe almazdık" denilmişti açık açık. Sınır kapısında ve nispeten izole bir yerde çalıştığı için yayılmadı bu durum ama benim Deist olduğum yayılırsa olabilecekler gözümde canlanıyor: "Ben çocuğumu dinsiz öğretmen okutsun istemiyorum!" diyecek velilere laf anlatmakla uğraşacak gücüm yok. O yüzden deist olduğumuzu kendi kızımızdan bile saklıyoruz.
Gönül isterdi ki tüm inançlara saygılı bir toplumda / dünyada yaşıyor olalım ve bırakalım kızımız kendi seçsin neye inanıp neye inanmayacağını, hangi dine gönül vereceğini. Ama öyle değil maalesef. Bu yüzden Arya'nın bizden duyacaklarını anlayıp kendine saklayabileceği zamana dek konuyu sürekli geçiştirmek zorunda kalacağız. Okulda ne öğreniyorsan, öğretmen ne anlatıyorsa iyi dinle, anla, öğren diyorum Arya'ya. Sonuçta bu da sosyal bilgiler dersi gibi, bilişim dersi gibi bir ders ve öğretmenin anlattıklarından sorumlu. Şimdilik bundan farklı bir çözüm bulamadık ama bakalım zamanla çözeceğiz umarım bu sorunumuzu.
Bugün dilimden düşmeyen şu şarkı ile bitireyim yazıyı:
Pazar, Aralık 03, 2023
Okul...
Bu yıl okul hem zor hem de hızla geçip gidiyor.
Yeni düzenlemeye göre 3 aşamadan oluşan bir sınav uyguladık ilk kez:
1) Listening (%25)
2) Speaking (%25)
3) Reading - Writing (%50)
Sınavlardan önce tedavi için 1 hafta raporluydum. Rapor bitti sınavları zar zor yetiştirdim; ara tatil oldu. Ara tatil bitti, 1 hafta okula gittim ve tekrar tedavi için 1 hafta yatak istirahati verdi doktor. Bir çok çalış bir dur; bir çok çalış yine dur... Vücudum ayrı, zihnim ayrı yandı. Yarın yine veli toplantısı ile açılış yaparak zorlu bir tempoya gireceğim.
29 Aralık 2.yazılı sınav tarihi. Öncesi sonrası, listening ve speaking sınavları derken 19 Ocak ilk dönem bitiyor. Ne yaptığımı ne ettiğimi, nasıl yaptığımı, nasıl yapacağımı bilmiyorum. Planlasam da hep planda olmayan bir şey çıkıyor ve alt üst oluyor. Bu hafta her gün kademe kademe veli toplantıları var, haftaya 2. BEP toplantıları var, sonrası sınavlar...
Şimdilik bu kadar dert yandığım yeter. Gidip hazırlanmam gerek. Sömestre kadar 3 farklı kademede işlemem gereken 9 farklı ünite beni bekliyor.
Ortaya Karışık
Arya ile başlayayım.
Bu yıl okulunda resim dersi yok maalesef ama Arya gençlik merkezindeki resim kursuna gidiyor haftada 2 gün. Şimdiye dek kara kalem ve sulu boya çalışmalar yapıyorlardı; 2 hafta önce ilk kez tuvale resim yapmaya başladılar. Arya resim konusunda babasına çekmiş, gerçekten yetenekli. Karakalem çalışmaları da başarılı. En önemlisi de resim yapmaktan gerçekten keyif alması.
...
Günlerdir evde kaldıktan sonra bugün dışarı attım kendimi. Güneşli, güzel bir gündü. Hazır çıkmışken saçlarımı da kestirdim. Kuaförden mutlu ayrılan kadın nadirdir ama ben son 1 yıldır hep mutlu ayrılıyorum. Şanslıyım ki tam aradığım kuaförü buldum. Kendisi de kıvırcık saçlı olduğu için ne dersem anlıyor ve tam istediğim kesimi yapıyor. Bugün de mutlu ayrıldım kuaförden :)
Kuaförden sonra deniz kıyısında en sevdiğim kayaya yaslanarak güneşin tadını çıkardım. Daha uzun süre kalmak istiyordum ama belimin ağrısı artınca eve döndüm.
Hayat, sen bambaşka planlar yaparken başına gelenlermiş gerçekten...
Bu akşam bir elimde kitabım, bir elimde sıcak çikolata ile tam kendi kendime "Huzur bu işte" derken telefon çaldı ve kardeşim ağla...
-
Ay saçı burma Uzakta durma Gel ay sevgilim Boynunu burma Dağda duman yeri var Kaşta keman yeri var Yarim benden incinmiş ...
-
"Çok güçlüsün. Ben olsam onca şeye dayanamazdım." O kadar çok duydum ki bu cümleleri... Değilim! Dayanmamak gibi bi...
-
Bir önceki yazımda bahsetmiştim mutfak aşkıma geri döndüğümden. Epeydir uzak kalınca hamburger yapmak için düştüm netteki tariflerin peşine ...