Cuma, Mayıs 31, 2024
Leyla - Dalgalara Dur Demeyi Öğrenmek
Çarşamba, Mayıs 29, 2024
Geçen 10 Gün
10 gün olmuş yazmayalı. Birkaç kez açtım boş sayfa ve baktım ekrana. Yazamadım. Bazen böyle oluyor, yazmak bile zor geliyor insana. Ama bir yerden başlamalı ya da devam etmeli işte. Ortaya karışık yazacağım
Bugün 2. doz HPV aşısı oldum, 4 ay sonra Arya ile son dozu olacağız.
3 gündür sağlıklı besleniyorum ve doktorun bağırsaklarım için verdiği, günde 6 tane içilen özel bir antibiyotik kullanıyorum. Paketli gıda, tatlı ve alkol tüketmiyorum, bol bol su ve 2 kez bitki çayı içiyorum. Daha önce IBS teşhisi konulduğundan bahsetmiştim. Bağırsaklar düzgün çalışmayınca vücudun geri kalanı da aksıyor. Karım sürekli şiş ve ne yesem midem acıyordu. 3 gündür şişkinlik ve o acı hissi yok. Antibiyotiği 2 hafta kullanmam gerekiyor. Bu 2 hafta dişimi sıkıp tatlıdan ve alkolden uzak durursam sistemi sıfırlayabilirim. Yaz tatili öncesi biraz kilo da versem süper olur ama öncelik bu değil. 3 gündür şöyle besleniyorum:
Sabah: 1 haşlanmış yumurta, 2 ceviz, 2 kuru kayısı salatalık, domates, roka, yeşil çay ya da kiraz sapı çayı
Öğle: Salata, yoğurtlu yeşillik, 2 kaşık kısır ya da 3 adet mercimek köftesi
Ara: Kefir ya da yoğurt, ceviz, kuru kayısı, tarçın
Akşam: 1 tabak ev yemeği ve salata
Ara: Zerdeçallı, naneli, pul biberli susuz cacık
En zor kısım tatlı krizlerine dayanmak. Normalde her gün mutlaka çikolata yerdim. Hatta nerdeyse her gün hem okul çıkışı hem de gece evde olmak üzere 2 kez çikolata yiyordum. Sonrası pişmanlık ve acı ama irade sıfır olunca... 3 gündür markete gittiğim halde hiç çikolata almadım. Evde olanlara da el uzatmadım :) Aferin bana :)))
Umarım böyle devam ederim.
...
Bu haftayı saymazsak okulların kapanmasına 2 haftacık kaldı. Son hafta öğrencilerin çoğu gelmiyor okula. Biz de sınıfları birleştirip dönüşümlü giriyoruz derslere. Boş kalan saatlerde sene sonu işlemlerimizi hallediyoruz. Sınav kağıtlarının arşivlenmesi, eksik notların sisteme girilmesi, ders içi performans notlarının verilmesi, öğrencilerin yıl boyu okuduğu kitapların sisteme kaydedilmesi, davranış notları, karne yorumları, sınıf defterlerindeki kazanım yazılmamış yerlerin doldurulması... İlk yıllarda zaman geçmiyor, yıl sonu gelmek bilmiyordu. Şimdiyse ne zaman başlıyoruz, ne zaman bitiriyoruz hiç anlamıyorum. Darısı gelecek yılların başına :)
...
Yazıyı yazarken bir yandan da radyo tiyatrosu dinlemeye başladım. Buraya da bırakayım linkini.
Pazar, Mayıs 19, 2024
Gazi Kovan*
Cumartesi, Mayıs 18, 2024
Dinlemek
Az önce Facebook'ta şahane bir videoya denk geldim. Videoyu Youtube'ta buldum, paylaşıyorum.
6) Kendi tecrübeni karşıdakinin tecrübesi ile eşitleme. Karşındaki bir kaybının acısını anlatırken kendi kaybını ve acını anlatmaya başlama ya da biri kendi başarısını anlatırken kendi başarıların hakkında övünmeye başlama.
7) Kendini tekrarlama. Bu sıkıcı ve utanç verici.
8) Detaylara takılıp kalma. Tarihler, mekanlar, sayılar gibi şeyleri hatırlamaya çalışarak vakit kaybetme. Kimse bu detayları umursamıyor. Asıl olaya odaklan.
9) En önemlisi: Dinle. Geliştirebileceğin en önemli beceri dinlemektir. Stephen Covey şöyle demiş: "Birçoğumuz anlamak için dinlemiyoruz; yanıtlamak için dinliyoruz."
10) Az ve öz konuş.
En çok çuvalladığımız noktalar 6. ve 9. maddeler bence. Onları çözersek eminim çok daha verimli ve keyifli sohbetler yapabiliriz.
Çarşamba, Mayıs 15, 2024
*Beni Bekleme Kaptan
Pazar, Mayıs 12, 2024
Tam da "Amaaaan hiç umurumda değil!" derken bir an sonra kendini mutfak tezgahının üstünde bulmak?!
Nedir bu arkadaşım? Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?
3 saat mutfak temizledim. Halbuki daha az önce arkadaşıma "Amaaan artık ev dağınıklıktan uçsa hiç umurumda değil, canım ne zaman isterse o zaman topluyorum, temizliyorum" demiştim. Sonra durduk yere aklıma buzdolabının üstü geldi; gelmişken de şu buzdolabının üstünü bir sileyim dedim. Orayı silerken dolapların üstü aklıma düştü ve kendimi bir anda tezgahın tepesinde mutfak dolaplarının üstünü silerken buldum. Tabi orayı silerken duvarlar gözüme çarptı; durur muyum? Tüm fayansları tavandan yere sildim. Yere inince buzdolabının altı gözüme çarptı. İte ite buzdolabını kaydırıp altını makinayla alıp sildim. Ordan camlar, camlar bitince dolap kapakları, kulpları...
Yukarıdaki satırlar 2 gün önceden. Bugün de evin geri kalanını temizledim.
Neyse temiz evin verdiği huzur da bi' başka azizim :))))
...
Dün Evrim'in doğum günüydü. Birlikte doğa yürüyüşüne gitme teklifimi reddetti ama aklımın uzun zamandır gidemediğim doğa yürüyüşlerinde kaldığını bildiği için hevesimi kırmayıp sen git akşam kutlarız beraber dedi. Ben de Fındıklı'ya gidip Çağlayan köyündeki eski patika yürüyüşüne katıldım. Çağlayan ara ara gittiğimiz bir köydü ama bu kadar gezme fırsatım olmamıştı. Genelde ordaki balıkçıda yemek yiyip ya da tanıdıklarımızın kafesinde kahve içip dönüyorduk. Bu kez köyün eski evlerini, çay fabrikasını, okulu ve derneğini gördüm. Yürüyüş yolu 4 etaptan oluşuyordu; ilk 2 etap köy içinde sonraki 2 etap orman içindeydi.
Cuma, Mayıs 10, 2024
Yaşamak En Temel Haktır
Çarşamba, Mayıs 08, 2024
İyileştiren Sevgi
"Seni sevmeyi dünyanın en güzel şiiri yapacağım" demiş Edip Cansever.
İnsan kendini sevilmeye layık görmeyince gerçekten sevildiğine inanamıyor, hep şüphe ediyor. En ufak eleştiride çılgınca saldırıya geçiyor; "Sevmezsen sevme beni, benim de çok umrumda sanki!" demeye getiriyor işi.
Bazen acısından sevgiyi göremiyor, anlayamıyor insan. İyileştirmek için uzanan eli bile yaralamak, üzmek için sanıyor. Mevcut yaralar o kadar derin ki iyileşebileceğine ihtimal vermiyor. Oysa koşulsuz sevgi tüm yaraları sarıyor sabırla, şefkatle, şiirle. Çare sevgiye teslim olmakta yatıyor. Benim Evrim'le ve ailesiyle ilişkim de böyle ama arada küçük bir fark var.
Evrim, yıllar içinde benim içten içe sevilmeme korkumu anladı; asla yaramı dürtüp saldırıya geçmeme yol açmıyor. Önce sarıp sarmalıyor, sevgisinden emin olmamı garantiledikten sonra yalnızken ve ben sakinken yapıyor eleştirilerini. Sevgisinden şüphe etmediğim için, dediklerinin benim iyiliğime olduğunu kabullenmem daha kolay oluyor. Yine de ara ara savunmaya hatta saldırıya geçtiğim oluyor ama Evrim altta yatan sebebi bildiği için alınıp darılmıyor.
Büyüklerle işler biraz farklı maalesef. Ben, Evrim dışında birinden gelen eleştiriye verdiğim tepkileri kontrol edemiyorum çoğu zaman. Hemen "Ben böyleyim, beğenmeyen başka yana bakabilir" moduna geçiyorum. Asla anlayıp dinlemek, alttan almak istemiyorum. Çünkü zaten en başından sevildiğine inanmayan benim için eleştiri = sevilmemek.
Benim sinirim çok ani ve bir o kadar kısa sürüyor. Parlayıp sönüveriyorum. Parladığım an ateşe körükle giden olmazsa sönünce pişman olup süt dökmüş kediye dönüyorum zaten kısacık bir sürede. Ama işte parladığım an inatla üstüme gelinirse... Hayatta susup oturamıyorum, alttan alamıyorum. Gözüm dönüyor. Evrim bunu bildiği için benimle hiç muhatap olmuyor öyle anlarda. Ben kendi kendime esip gürlüyorum ve fırtına dinince usul usul kedi gibi sakinleşiyorum bir köşede. Tabi bunu bilmeyen ya da kabullenmeyenin vay haline...
İnsan mizacı değişmesi çok zor bir şey. Yani "Can çıkar, huy çıkmaz"; "İnsan yedisinde neyse yetmişinde de odur" gibi güzide atasözlerimiz boşuna söylenmemiş. Ben yıllardır kendimi yontmaya ve sivri köşelerimi yumuşatmaya çalışıyorum. Az da olsa yol kat ettim ama hâlâ köşeler yanaşanı çizebiliyor bazen. En iyisi Evrim'in yaptığı gibi köşelerden uzak durmak :)
Her zaman söylediğim bir şey var: bir daha dünyaya gelsem evlenmem ama evleneceksem de sadece Evrim'le evlenirim :) Şu dünyada benimle yaşayıp bana rağmen beni sevecek ve mutlu olabilecek tek kişi Evrim bence. Benim kadar kendini sabote eden, benim kadar kendine zarar veren birini kendi kendinden korumak çok zor ve Evrim bunu başarıyla sürdürüyor 18 yıldır.
Evrim, buralara pek uğramadığı için rahat rahat yazıyorum. Aman duymasın da şımarmasın :))
Cumartesi, Mayıs 04, 2024
NeverEnding...
Sonu gelmez sorumluluklar...
Okulların kapanmasına son 1,5 ay!
Sınavlar kapıda; tüm gün sınav hazırladım.
Her sınıf için reading&writing, listening ve speaking olmak üzere üçer tane sınav hazırlamak zorundayım. Beşinci sınıfların seçmeli dersi var, üçer sınav daha; beş ve altılarda olmak üzere toplam 11 tane kaynaştırma öğrencisi var, onlara da durumlarına göre en az 4 farklı sınav hazırlamak zorundayım :( Çoğunu hallettim; geriye seçmeli ders kaynaştırma sınavı kaldı. Onu da yarın yapayım.
8 yıldır öğretmenim ve bir kez bile hazır sınav indirip kullanmadım; derste işleyip anlatmadığım konudan, cevaplamadığım etkinlikten soru sormadım. Asla içime sinmiyor hazır sınavlar. Bazen keşke yapabilsem diyorum...
...
Geçtiğimiz hafta 3 gün özel bir fizik tedavi merkezine gittim. Akupunktur ve kupa tedavisi yaptı fizyoterapist. Şu an boynumdan belime delik deşik ve morarmış vaziyetteyim. Az da olsa işe yaramış gibi geliyor ama eziklerin ağrısı normal ağrıyı bastırmış da olabilir. Emin değilim. Bakalım.
...
Bu yıl bitmeyen hastalıklarım, tahlillerim, kontrollerim yüzünden tatil planımız hâlâ belirsiz. Temmuz'un ilk haftası Antalya'ya arkadaşlarımızı ziyarete gitmeyi umuyoruz, sonrası muamma... Antalya otellerine bakıyorum bir süredir. Tam seçiyoruz oteli, hadi bi Tripadvisor yorumlarına da bakalım diyoruz ve otel patlıyor. Arkadaşlarımıza sorunca da durum değişmiyor. Geçen yaz Antalya'da tatil yapan 3 arkadaş da otellerin yabancı istilası altında olduğunu, yemek sırasına bile giremediklerini, malum turistlerin saygısızca otelin lobi bölümü dahil her yerde yatıp yayıldıklarını söylüyor. Sonuç olarak bir otel seçip karar veremiyoruz. Ne diyeyim, hayırlısı... Belki de plansız programsız, spontane ve şahane bir tatil bizi bekliyordur :)
Yazacağım bir şeyler varmış da aklıma gelmiyormuş gibi hissediyorum ama...
Neyse yazıyı Handan'ın şarkı falından şansıma çıkan parça ile bitireyim :)
Perşembe, Mayıs 02, 2024
Pazar Mesaisi ve Kendine Ait Bir Oda
Hayat, sen bambaşka planlar yaparken başına gelenlermiş gerçekten...
Bu akşam bir elimde kitabım, bir elimde sıcak çikolata ile tam kendi kendime "Huzur bu işte" derken telefon çaldı ve kardeşim ağla...
-
Ay saçı burma Uzakta durma Gel ay sevgilim Boynunu burma Dağda duman yeri var Kaşta keman yeri var Yarim benden incinmiş ...
-
"Çok güçlüsün. Ben olsam onca şeye dayanamazdım." O kadar çok duydum ki bu cümleleri... Değilim! Dayanmamak gibi bi...
-
Bir önceki yazımda bahsetmiştim mutfak aşkıma geri döndüğümden. Epeydir uzak kalınca hamburger yapmak için düştüm netteki tariflerin peşine ...