Cuma, Mayıs 10, 2024

Yaşamak En Temel Haktır

Ne yazsam, nereden başlasam bilemiyorum. Bir öğrenci tarafından kurşunlanarak öldürülen bir öğretmenin arkasından ne denilir? Bu ilk değil ama dilerim son olur.

Bıçaklanan öğretmenler, veli tarafından yumruklanan öğretmenler, türlü zorbalıklara maruz kalan, haksız ithamlarla itibarsızlaştırılan öğretmenler... Son yıllarda yaşanan bir çok olayın üstüne bu cinayet... En saygın meslek olan öğretmenliğin getirildiği şu hâl can yakıcı. Hiçbir açıklaması ya da savunması olamaz. Okula planlı bir şekilde silahla gelip sonra da sanki bir anlık öfkeyle yapılan ufak bir hataymış gibi savunulmaya çalışılacak bir şey değil asla bu mevzu.

Bugün tüm öğretmen sendikalarının ortak kararı ile iş bırakma eylemi yapıldı. Sabah okullarımıza gidip pankartlar hazırladık ve belli noktalarda buluşarak alkışlar, düdükler, sloganlar ile elimizden zorla alınan saygının ve en temel hak olan yaşama hakkımızın peşine düştük.




Belki de ilk kez sendika fark etmeksizin tek yürek oldu tüm öğretmenler.



Sesimizi duyurmak, hakkımız olan saygınlığı geri almak ve bizi koruyacak yasaların peşine düşmek için sokaklara dökülmek zorunda bırakılmamız çok üzücü. Okullarda can güvenliğimizin kalmadığı, velinin elini kolunu sallayarak gelip öğretmen dövebildiği, öğrencilerin öğretmen bıçakladığı hatta silahla vurup öldürdüğü günleri görmek, böyle bir zamanda yaşamak çok acı. Eskiden "öğretmen" kelimesinin bile başlı başına bir ağırlığı vardı. Öğretmen deyince anne-babaları geçtim; ninelerimiz, dedelerimiz bile Öğretmen Hanım kızım, Öğretmen Bey oğlum diye hitap ederlerdi. Şimdiyse veliler, okula ağızlarında sakızla gelip "Ne var canım, çocuk bunlar. Siz de azıcık mazur görün, hatta görmezden gelin. Abartmayın." diye akıl veriyorlar çocuklarının yaramazlığını anlatan öğretmenlere. 

Bir öğretmeni vurup öldüren bir öğrenciyi savunanların, "İyi yapmış; öğretmen hak etmiştir kesin" diyenlerin varlığına aklım ermiyor. Ama bugün kendi çocuğunun yaptığı türlü türlü saygısızlıkları görmezden gelmemizi isteyen velilere bakınca yarınlar için daha da çok endişeleniyorum.  Nasıl bu hâle gelindi, nasıl düzelir diye düşünüyoruz sürekli ama sadece öğretmenlerin çabası ile olacak gibi değil maalesef. 

Umarım bu ölüm en azından toplumsal bir uyanışın başlangıcı olur ve İbrahim Oktugan Öğretmenimizin zamansız ölümü anlamsızcasına unutulup gitmez.

16 yorum:

  1. Öldürmek... Bir cana kıymak... Her haliyle kabul edilemez korkunç bir eylem. Hele cana can katmak için çabalayanlara tavır almak...
    Ülkemizde kadınlar, doktorlar, öğretmenler öldürülüyor. Yıllardır aydınlatılamayan cinayetler var. Sessiz çığlıklar içimizi acıtıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir can almak bu kadar kolay olmamalı. Yasalar katilleri cezasız bıraktığı için; tutuklansalar bile ceza indirimleri(?!) ile 3 gün sonra serbest kalacakları belli olduğu sürece bu olaylar bitmeyecektir. Can alan birinin cezası için neyin indirimi yapılıyor hiç anlayamıyorum.

      Sil
  2. Üzülüyorum ama şaşırmıyorum, önce bu ülkeyi yönetenlere bir bakmak gerek! Bu ülkenin tüm değerlerini nasıl parayla ve çıkarla takas ettilerse ve kimleeer kimlerle ortak olduysa oradan bakmak gerek. Bu ülke buradan da çıkar endişem yok ama giden canlar biliyorum ki geri gelmez, yerel seçimler bir sinyal. Toplumdan çıkmaya başlayan sesler de... Umudumuzu yitirmeyeceğiz öğretmenim. Bu ülke bir kez daha başaracak emin ol! Aslında çoğunluk biziz ama şu ucube seçim sistemi var ya, 12 eylülle başımıza konan, azınlığı ve çirkinliği iktidar yapabilen. İşte tıpkı son yerel seçimler gibi ilk genel seçimde de süpüreceğiz onları. Mücadeleye biraz daha devam, geleceğimiz aydınlık emin ol!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gelecekle ilgili pozitif olamıyorum ben Sevgili Buraneros. Bozulma çok hızlı olur ama geri döndürmek her zaman çok daha zordur. Olan bitene dur denilse bile daha iyi günlere kavuşmak için sancılı ve uzun bir süreç bizi bekliyor olacak.

      Sil
  3. çok üzgünüm, çok...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu gidişat devam ettiği sürece daha da üzüleceğiz gibi geliyor bana :(

      Sil
  4. Aynen ben de öyle üzgünüm. Şiddetin en uç noktasını bir öğrenci eliyle yaşamak en kötüsü. Her öğretmen elinden gelenin en iyisini yapıyor, böyle olmamalıydı. Bu çocukların -okul okul yeri değiştirilen, dışlanan çocukların- topluma kazandırılması lazım. Okul rehberlik sistemlerimin çok iyi çalışması lazım. Her zaman ki gibi öğretmenlere çok iş düşüyor, çalışırız her koşulda yeter ki saygımızı tekrar kazanalım. Sendikam olmasa da eylem de bende vardım, çok üzülüyorum yaşanan tüm olaylara..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, eyleme sendikasız meslektaşlarımız hatta öğretmen olmayan arkadaşlarımız da katıldı. Durum o kadar üzücü ve vahim ki kimse sessiz kalmak istemedi. Düzeltmek için bir yol haritası çizilse eminim tüm öğretmenler canla başla çalışacağız ama önümüzü göremiyoruz; çare üretemiyor, üretsek bile desteklenmiyoruz. Topyekun bir değişim gerekli.

      Sil
  5. bizim ülke toptan delirdi.

    YanıtlaSil
  6. Anneler Günün kutlu olsun, güzel anne:)

    YanıtlaSil
  7. Söyleyecek söz bulamıyorum.

    YanıtlaSil

Hayat, sen bambaşka planlar yaparken başına gelenlermiş gerçekten...

Bu akşam bir elimde kitabım, bir elimde sıcak çikolata ile tam kendi kendime "Huzur bu işte" derken telefon çaldı ve kardeşim ağla...