Çarşamba, Ekim 23, 2019

Her Güzel Şey Biter Bir gün - Ağaç Ev Sohbetleri #8

Bu haftaki Ağaç Ev sohbetinin konusu İrem Can ve Deep iş birliği ile hazırlanmış.
Soru şöyle:

Ölmeden önce yapılacaklar listenizde neler var? / 
Bir yıl ömrünüz kaldığını öğrenseniz neler yaparsınız?

Burçak Çerezcioğlu'nun gerçek hikayesi olan Mavi Saçlı Kız kitabını okuduğumda düşünmüştüm ilk kez bu soruyu. Ortaokuldaydım. Yakın bir tarihte ölecek olsam ne yapmak isterdim; neyi, ne kadar yapabilirdim? Cevabım o zaman da şimdi de aynı: Aşık olmak, o aşkı doyasıya yaşamak isterim! Daha sonra "The Bucket List" filmini izleyince listeye yeni maddeler de eklemiştim. Ama maalesef listeyi yazıya dökmediğim için tüm maddeleri şu an hatırlamıyorum. Yani sil baştan yapacağım listeyi. Bir bakalım:
  1. Önce kendine karşı dürüst ol. Kim olduğunu bil, son günlerini kendin olarak geçir.
  2. Mümkün olan tüm zamanı sevdiklerinde geçir. (Bunun için -daha doğrusu sırf istediğim için- direk istifa ederim sanırım.)
  3. Sevdiklerine mektuplar yaz. (Yaşarken de yaz, kim sevmez ki sevgiyle yazılmış mektupları :)
  4. Hep tatmak istediğin yiyecekleri tat. En sevdiklerinden bol bol ye :D (Nasılsa kilo alırsam nasıl veririm gibi bir problem olmayacak artık :) 
  5. Gitmek istediğin yerlere git. (İspanya, Floransa, Amsterdam, New York)
  6. Okumadan gidemem dediğin kitapları oku.
  7. Yazmadan ölemem dediğin hikayeleri yaz.
  8. Sürekli bir şeyleri "ertelemekten" vazgeç.
  9. Nerede, nasıl mutluysan orada ol. Gerisini zerre düşünme!
  10. Her gün yüz.
  11. 10k koşunu tamamla.
  12. Her güne yoga ile başla.
  13. Ye, iç, gez, toz
  14. Gitar çalmaya geri dön, bu kez öğrenmeden bırakma. (Ne işine yaracak ki demeyin! İçimde ukde kalmayacak işte :)
  15. Bin arabaya, sür gün batımına! Son ses en sevdiğin şarkılar çalsın, bağıra çağıra söyle hayata inat!
Eminim şu an aklıma gelmeyen ama yapmak isteyeceğim 1 milyon şey daha vardır ama bu Mim'i yazarken biraz zorlandım. Beni zorlayan şey ölümü düşünmek değil de arkamda bırakacağım sevdiklerimi düşünmek oldu. Her şeyi Evrim'e, Arya'ya, Kağan'a ve diğer sevdiklerime anlatmak... En zoru da Arya. Nasıl denebilir ki 6 yaşında hayat dolu bir kız çocuğuna "Ben gidiyorum, bir daha senin yanında olamayacağım. İlk aşkını, ilk kalp ağrını, sevinçlerini, hüzünlerini, başarılarını, hayal kırıklıklarını, mezuniyet törenlerini, anneliğini ve daha bir sürü güzel şeyi göremeyeceğim. İhtiyacın olduğunda yanında olup, elini tutamayacağım, sırtını dayayacağın dağ olamayacağım" Offffff düşünmesi bile ağlattı beni şu anda. Yıllar önce kardeşim 8 yaşındayken annemizin öldüğünü ben söylemek zorunda kalmıştım ona. Hiç unutamıyorum o günü, o anları. Allah bir daha yaşatmasın öyle bir şeyi. Dilerim ihtiyacı olduğu sürece kızımın hayatında kalabilirim.  Ama biliyorum zaman öyle bir ilaç ki sarıyor en derin yaraları bile. Sızısı elbet kalıyor ama ölenle ölünmüyor; hayat devam ediyor bir şekilde. Şimdi ben de gecenin bu saatinde hüznümü şuraya bırakıp devam edeceğim hayatla birlikte akıp gitmeye!


Dip Not: Ne zaman öleceğimizi bilmediğimiz için hayatı doyasıya yaşamaya ve listeye tik atmaya hemen başlamalı!

11 yorum:

  1. hayat devam ediyor kesinlikle :) kalemine sağlık

    YanıtlaSil
  2. Neden benim böyle bir listem yok acaba? Teker teker yazdığınız bütün maddeleri dikkatle okudum. Sanki yere biri dolarları saçmış, beş dakika süre içinde topladıkların senin demiş. Ya da adını bilmediğim bir eğlence programında olduğu gibi. 30 saniye içinde hediye dolu salondan taşıyabileceğin kadar alabiliyorsun. Önemli olan süren bitmeden kendini ve hediyeleri dışarı çıkarmak.
    Listedeki her madde her an yapabileceğin şeyler. Sanırım başından kaldırmak istediğin tek şey çalışma hayatın. Ondan bile bir süreliğine uzak kalsan arayacağını düşünüyorum.

    Yazınızın başında değindiğiniz aşk konusu tahmin edebileceğiniz üzere benim açımdan tehlikeli bir boyut kazandı:)) Bu yüzden bu üç harfli kelime hakkında yorum yapamıyorum.

    Son olarak insan sevdiklerini ve sevenlerini düşününce her şey ters yüz oluyor ve bütün yazılanların yeniden yazılması gerekiyor. Bu kez sevdikleriniz için tutunuyorsunuz hayata:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 3 harfli kelimeler ne zaman tehlikesiz oldu ki zaten :)) ah işte sevdiklerimiz bir yanda, hayat bir yanda... Tutunuyoruz ama nasıl olduğunu herkes kendi biliyor sadece :) asla şikayet edilecek bir hayatım yok ama işte çok büyük bir şikayet kuyusunun içindeyim. Şikayet etmeye elim varıyor, dilim varmıyor. Etsem sövmekten dövmeye giden yollar açarlar önümde, "Daha ne istiyorsun ki?" diye. Dedim ya sevdiklerimiz bir yanda, hayat bir yanda!

      Sil
  3. bu hafta daha fazla ölümlü şeyler düşünmek istemiyorum ay son kısımda yazdıkların ağlattı beni.. sevdiklerinle uzun huzurlu bir ömür dilerim. blogunu biraz karıştırıp okumaya geldim yanlış yazıyla başladım çay içip okumaya devam edeceğim :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldin :) ben de senin blogu karıştırdım. Öyküye dalacağım ortadan bir yerden ;)

      Sil
  4. Her gün yüzmek :) Bir ara yapıyordum ama her gün saçlarını kurutmadan çıkmak maddesini de eşantiyon eklediğim için, sonu sinüzitle bitti, uyarayım. Alllaaaa, düşünsene Rüya Ziyagilsin misal, evin altına bodrum katına ısıtmalı bi yüzme havuzu attırmışsın, geceleri kulaç kulaç Allahım ya sırf bu madde için ne kadar ömür verirdim diye bi zorladım kendimi ama ı-ıh yemedi, benim bu "kazık çakma mottomu" biraz zorlamam şart.
    Ağır abla konusuna gelirsek. Allahım Arya'yı kocaman et, yetişkin et, inşallah mürvetini de gör, torunlarını da sev, sonra biraz da " yeter ya yaşa yaşa sıkıldım" edebiyatı yap (80'den sonra başlıyor o kafa) sonra mutlu huzurlu göç inşallah... Ne biçim dua be. Belki o zamana ölümsüzlük bulunur yırtarız, Ajda finansmanını yapıyor diyorlar projenin... Hayırlısı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ajda yakından çok fena be! Konserini izledim ben yakından canlı yayın, abla ölmüş cenaze kısmını es geçmişler :p ama tabi Allah uzun ömür versin hepimize :) beraber yaşlanalım <3 ben de sinüzit var hali hazırda ama saçlar anında kuruyor benim, sıkıntı olmaz :))))

      Sil
  5. heey şimdi seni mimlediiiim. öykü mimi. sessiz gemi arkadaşımız başlattı. biraz gizemli, fantastik öykü havası olan bir ilk bölüm yazmış. ben de şimdi ikinci bölümü yazdım. üçüncü bölümü sen yazcaaaan işteee :) seversin yani bencesi. dilediğin gibi yazabilirsin. istersen bi paragraf istersen çok çok daha uzun. ne kadar istersen. konuyu da dilediğin gibi düşünüp istediğin yöne döndürebilirsiin. sen yazınca sen de bir arkadaşımızı mimlicen. kimi mimliceine karar veremezsen bana söyle birlikte düşünebiliriiz. bi de acelesi de yok yanii :) ne zaman istersen yaz ama çok da uzatma işteğğ :) cuma cumartesi pazar olabileer :) bir bilimkurgucu olarak fantasma gizem sana uygun bencesiiii hihihi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gördüm hikayeyi :) teşekkürler mim için, yazcam bugün ;) bakalım nasıl bir hikaye çıkacak ortaya!

      Sil

Hayat, sen bambaşka planlar yaparken başına gelenlermiş gerçekten...

Bu akşam bir elimde kitabım, bir elimde sıcak çikolata ile tam kendi kendime "Huzur bu işte" derken telefon çaldı ve kardeşim ağla...