Uzun süreli ilişkilerin rutinleri bellidir. Ara sıra yapılan sürprizlerin bile aslında belli bir düzeni olduğunu fark edersiniz büyük resme bakmayı bilirseniz. İki taraf da birbirinin zevklerini, alışkanlıklarını bilir; ortak alanlar bellidir. Birlikte yapılan aktiviteler vardır, bir de ayrı ayrı yapılanlar.
15 yıllık ilişkimizde Evrim'le o kadar çok şey paylaştık ki... Artık birbirimizi oldukça iyi tanıyor, neyi sevip neyi sevmediğimizi biliyoruz. Aktivitelerimizi buna göre planlıyoruz. Ama bu hafta ortak hayatımıza bir yenilik(?!) girdi :))
Daha önce radyo tiyatrosu sevdiğimi anlatmıştım; farklı bir yazımda da Agatha Christie sevdiğimden bahsetmiştim. Geçen akşam gitar çalışmak için YouTube'ta video ararken şans eseri karşıma Agatha Christie'in "Beklenmeyen Misafir" hikayesinin radyo tiyatrosu kaydı çıktı. Evrim de duyunca merak etti ve açıp dinleyelim dedi. O gece heyecanla dinleyip bitirdik. Sonra ertesi sabah başka bir Agatha Christie öyküsü olan Katil Kim'i dinledik. Bu sabah da "Porsuk Ağacı" hikayesini dinledik. Böylece birlikte yapmayı sevdiğimiz, bizim için yeni, dünya içinse biraz eski bir hobi edinmiş olduk :)
Linkleri şuraya bırakayım. Belki sizin de ilginizi çeker :)
Agatha Christie'in dedektiflik hikayelerini severim ama radyo tiyatrosu bana göre değil derseniz, sizin için başka bir tavsiyem var: 1989 - 2013 yılları arasında yayınlanan, toplamda 13 sezon ve 70 bölümden oluşan Hercule Pairot dizisi. İnternette arayarak bölümlerine ulaşabilirsiniz. Görüntü kalitesi kötü olur diye düşünmeyin, görüntü umduğunuzdan çok iyi :)
Rutine bir yenisi eklenmiş ve güzel olmuş :)
YanıtlaSilTeşekkürler. Küçük de olsa bir değişiklik iyi geldi :)
Silbeklenmeyen misafir in filmi çok güzeeeel :) witness for prosecution (1957)-billy wilder :)
YanıtlaSilFilmini şimdi senden duydum. Bakılabilir filme de tabi :)
Silbi de aklında olsuun, radyo tiyatrosunda "sorry wrong number" var onu dinlerseniz onun da filmi nefis yaaa :) aynı adlı filmi, 1948, yönetmen litvak :)
SilOrtak aktiviteler ilişkiye renk katar. Sizin adınıza sevindim. Eşim de radyo tiyatrolarını uzun zamandır dinliyor. Hatta ilk ben keşfedip önermiştim kendisine. Fakat o daha ziyade mutfakta iş yaparken dinliyor:)
YanıtlaSilBiz de iki sabahtır mutfakta kahvaltı hazırlarken dinlemeye başlıyoruz, heyecanla yapıyoruz kahvaltıyı, sonra da çayımızı alıp salonda devam ediyoruz dinlemeye :)) Yalnız iş yaparken dinlemek biraz zor, ses çıkıyor, dikkat dağılıyor. Hikayeler detayları bağlı olduğu için ucu kaçınca başa almak gerekiyor :))
SilÇok hoş. Yüzümde gülümsemeyle okudum:) Keyfiniz daim olsun.
YanıtlaSilÇok teşekkürler :)
Silya evlilik ne ilginç bir olay:) radyo tiyatrosu pek severimmm
YanıtlaSilEvlilik cidden ilginç ama içerik olarak değil "kurum/kavram" olarak ilginç :))
Silradyo tiyatrosu severim dinleyeyim bunları da agatha dinlememiştim hiç :)
YanıtlaSilBizde bağımlılık yaptı, her gün bir tane dinliyoruz mutlaka :)
Sil"Beklenmeyen Misafir" bu yazarın en sevdiğim kitabı. Katili, başta tahmin etmek kolay değil.
YanıtlaSilBen lisedeyken halk kütüphanesinde bulduğum tüm Agatha Christie kitaplarını okumuştum. En sevdiğim hangisi ayırt edemem ama en çok aklımda kalanlar 10 Küçük Zenci ve Roger Acroyd Cinayeti sanırım.
SilBen de gozlerimi surekli bilgisayarda yormak yerine, yabanci dilimi de unutmamak icin sevdigim yazarlarin kisa hikayelerini dinliyorum youtube dan yatmadan once .Favorim Maupasant
YanıtlaSil