Pazar, Ocak 03, 2021

Özlem ve Ortaya Karışık Bi'şeyler

Özlemek ne kadar acayip?

Bir zamanlar gördüğümüz ama şimdi göremediklerimizi özlemek... 

Bir zamanlar yapabildiklerimizi ama şimdi yapamadıklarımızı özlemek... 

Eskiden sahip olup şimdi olmadıklarımızı özlemek... 

Çocukluğumuzu, gençliğimizi, özgürlüğümüzü özlemek... 

Paylaşmayı, sarılmayı, dokunmayı özlemek...

Ne kadar basit ama ne kadar değerliymiş bazı şeyler!

Varken kıymeti tam bilinmeyen her şey elden gidince özleniyor sanırım. 

O kadar çok şeyi özledim ki... 

... 

Bugün Instagramsız ilk günümdü. Sabah ailecek kahvaltı yaptık. Sonra Evrim işe gitti, biz de Arya ile oturup hikaye yazdık. O kısa bir hikaye ve mevsimleri anlatan birer kıtalık dört şiir yazdı, ben bir masal yazdım ama bitiremedim. Sonra Arya'ya mısır patlatıp sinema açtım. O ara ben biraz uyudum. 

Uyanınca biraz blog alemine daldım. Arya gün içinde ara ara yazmaya devam etti, iki hikaye ve bir yeni yıl şiiri daha yazdı. Hem babası gibi resim çizmeye hem de benim gibi yazmaya meraklı bir çocuk ve bu beni çok mutlu ediyor. Evet! İşte bir "Mutluluk" sebebi :) 

Bugün hava inanılmaz güzeldi. Uyanır uyanmaz balkondaki bitkileri sulamaya çıktım. Sanki bahar gelmiş, güneş sıcacık yaptı içimi dışımı. Ama nafile tabi Corona yüzünden ev hapsindeyiz maalesef. Tüm gün camdan izledik güneşi, vakitsiz baharı. Uzun zamandır konuşmadığım ve gerçekten çok özlediğim bir arkadaşımla konuştum. Konuşunca sandığımdan çok daha fazla özlediğimi anladım. Benim için arkadaşlıklarım cidden çok kıymetli. 




Kendime bir kahve yapıp salıncağıma sığındım. Yılbaşı ağacının ışıklarını da açtım. Bu yazıyı yazarken salıncakta müzik dinliyorum :) Dingin ve huzurluyum. Biraz da hüzünlüyüm sanırım. 


Dipnot: Bugün çok şeyi özledim ama Instagram onlardan biri değil :) 


13 yorum:

  1. İnstagram detoksuna pek çoğumuzun ihtiyacı var gibi.
    Kendinize ne güzel bir alan yaratmışsınız. Hayal kurmak, yazmak, okumak, dinlenmek, şekerlemek hepsi mümkün :))

    Korono süreci görmek, öğrenmek isteyene o kadar çok şey gösterip öğretti ki, özlediğimiz öyle çok şey var ki...
    Yeni yılda özlemini duyduğuğumuz herşeye, hep birlikte, tez vakitte kavuşmak dileğiyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hep hayalimdi böyle bana ait, kitap okuyabileceğim, kahve içebileceğim, kıvrılıp uyayabileceğım, kısacası dünyadan kaçıp sığınabileceğim bir köşem olması. Beni cidden mutlu ediyor bu köşe ve sanırım hepimize lazım kendimize ait böyle bir alan :)

      Dileklerinize tüm kalbimle katılıyorum <3

      Sil
  2. Özlem deyince aklıma ilk gelen sözcük "hüzün" oldu, Mrs. Kedi. Yazınızın sonunda aynı sözcüğü yakaladım zaten:)

    Birçok şeye kolay alışıyoruz. Bu nedenle geçmişte kalan kişileri, yaptıklarımızı, sahip olduklarımızı, çocukluğumuzu, gençliğimizi unutuyor sonradan hayatımıza girenlerle boşluğu doldurmaya çalışıyoruz. Bu yüzden özlem yerini daha çok hüzne bırakıyor. Özgürlüğümüzü, paylaşmayı, sarılmayı, dilediğimiz yere gitme istediğimizi henüz unutacak zamanımız olmadığı gibi yerini dolduracak bir şey de bulamadık henüz.

    Arya'yı tebrik ederim, ne üretkenlik bu, maşallah:) Çok takdir ettim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben Arya yaşlarındayken, yani 7-8 yaşımda, sokakta koşturuyor, evde bebeklerle, legolarla oynuyordum sadece :D Arya çocukların aileden ne görürse onu yaptığının ayaklı bir kanıtı gibi Mr.Kaplan :) Benim annem babam çok okurdu, ben de çok okuyorum. Eşim çiziyor, ben yazıyorum. Arya da hem çiziyor, hem yazıyor. O kadar mutlu oluyorum ki o bir şeyler yazınca, çizince anlatamam :)

      Dediğiniz gibi bazı şeylerin yerini başka şeylerle dolduruyoruz ama bazı şeylerin yerini dolduracak şeyler kolay bulunmuyor. "Alışmak sevmekten daha zor küçüğüm" şarkısı çalıyor zihnimde bu satırları yazarken nedense :)

      Sil
  3. Bazi şeylerin değerini kaybedince anlıyoruz ya, iste özlemek de kaybetmenin kardeşi. Evlerde bir hayat kurmaya çalışmak hepimizi yordu ama en nihayetinde birçoğumuz bunu başardık. Ben kendi adıma öyle söyleyebilirim en azindan. Bence siz de başarmışsınız, köşesinden belli😉 aryaya sevgiler ayrıca, dediğiniz gibi çocuklar görerek daha çabuk öğreniyorlar. Bir de tabi yatkınlık meselesi. Cok sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabi dediğiniz gibi çocyklarda yatkınlık da önemli :)

      Biz de adapte olduk bir şekilde yeni koşullara. Zaten bence insanoğlunu bu kadar süre hayatta tutan şey bu üstün uyum sağlama yetisi.

      Sevgiler <3

      Sil
  4. benimde bazı şeyler burnumda tütüyor , gelmeyeceğini o günlerin anladığımda ise bir sızı yüreğimde ...

    YanıtlaSil
  5. Ne tatlı bir köşe hazırlamışsın kendine. Hele o tül perdelerin gerisi deniz ya, o bile yeter aslında ama işte evet özlem fena. Bir gün gelecek bu ana özlem duyacaksın deseler? :) desem yani.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten insan dününü bile arar oluyor! Keşke dünde kalsaydım. Bugün öyle çok üzüldüm ki... Bu da geçecek biliyorum. İyi ki varsın <3

      Sil
  6. Güzel bir yazı olmuş emeğine sağlık, Instagram'dan uzak durma konusuna katılıyorum. Ne kadar uzak kalınırsa o denli iyi

    Bu arada Ayna'yi özledik doğrudur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok iyi parçaları vardır Ayna grubunun gerçekten. Ara ara açıp dinliyorum.

      Sil
  7. özlemek ne güzel kii, özlememekten daha iyi :) instasız oh iyi olmuş :)

    YanıtlaSil

Pardon, tam olarak neye yetişemiyorsun?

Kendime soruyorum soruyu.  Bu saçma sapan yetişme tutkusu ya da takıntısı nereden geliyor anlayamıyorum. Neye yetişeceğiz acaba? Kaçan ne? N...