Pazartesi, Ocak 25, 2021

Kalkanları İndirip Yere Yığılınca Elini Uzatan Hayat

Dün çelme takıp düşüren hayat, bugün elini uzatıp "Hadi kalk, daha bitiş düdüğü çalmadı. Hem bak o kadar yanlışın içinde doğru yaptığın bi'şeyler de var işte!" diyor sanki. 


Arya ile şöyle yanyana oturup kitap okumak... Hayal gibi ama gerçek :)

Annelik bir günü bir gününü tutmayan çok engebeli bir yolda çok acayip bir serüven. Çoğu zaman çok zor ama kısacık anlar var ki ne olursa olsun ayağa kalkıp yola devam etmek zorunda olduğunu hatırlatıyor insana. Tünelin ucunda ışık bir görünüp bir yok oluyor. Umarım sadece bir göz yanılması değildir :p

28 yorum:

  1. Ah, seni öyle iyi anlıyorum ki :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2 taneyi büyüyenlere, hele de senin gibi başarıyla yapanlara saygım sonsuz :) 2'den sonrasını aklım hayalim almıyor. Ne cesaret!

      Sil
  2. ''O kadar yanlışın içinde'' mi? Kendine haksızlık ediyorsun, kesin. Öyle olmadığını şu fotoğraftaki harika görüntü bile tek başına kanıtlar:) Tek tüktür o hatalar. Hepimiz yaparız...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru yaptığımız şeyler de var, hiç beceremdiklerimiz de. Kitap okuması, resim yapması, şiir ve hikaye yazması, piyano çalması, teşekkür etmeyi ve özür dilemeyi bilmesi, sevgi dolu, şefkatli bir çocuk olması bizi çok çok çok mutlu eden şeyler ama bir bu kadar da çuvalladığımız nokta var. Benim gibi tepkilerine hiç hakim olamayışı, hemen sinirlenip bağırıp çağırması, çok inatçı oluşu, kafasının dikine dikine gidişi, aşırı derecede kazanma hırsı, çaktırmadan işler çevirmeye çalışması... Düzeltemediğimiz, anlayamadığımız şeyler... Çaresizlik hissine yenilmemek için artılara odaklanmaya çalışıyorum.

      Sil
  3. Hayatın kendisi engebeli Mrs. Kedi. Annelik de hayatın bir parçası, çocukluk, gençlik, yaşlılık olduğu gibi. Elbette her şey dosdoğru gitmeyecek, acılar, üzüntüler, sevinçler ve mutluluklar birbiri ardına devam edecek. Ama bir şey var ki hayatta her şeye değer. Bunu biliyorsun ama ben yine söyleyeyim, o yanındaki dünyalar güzeli prenses:) Sağlıkla, neşeyle, huzurla, ailecek hep birlikte güzel günleriniz olsun:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi anlarınızda dünya bir cennet; kötü anlarda ise cehennem yanında halt etmiş! Dediğiniz gibi Mr. Kaplan, hayatın doğal akışı böyle. Sevinçler, hüzünler; mutluluklar, üzüntüler hep peşpeşe! Uyum sağlayıp denge bulmak gerek :)

      Sil
  4. Gülümsedim ve dudaklarımı sıktım. Eskilerin bir sözü var; tahtını yapabilirsin ama bahtını yapamazsın diye. Azıcık değiştirip ekleyeyim, iyiyi öğretebilirsin ama karakterine tüm iyi özellikleri yükleyemezsin Kedi 🤗. Üç yaşında bitti onun karakter özellikleri zaten. Bundan sonrası Temel’in üzerine çıkılan katlar. Benim çocuklarım ikiz, yani her şeyi eş zamanlı olarak öğrettim onlara. Ama karakter özellikleri bambaşka gelişti 🤗. Yani kendini gereksiz yere suçluyorsun, çocuğunun sevmediğin özellikleri olacak ama onlar senin suçun değil 🤗. Ve o fotoğraftaki anlar her şeye değer 😍🧿

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biri bu kadar zorken ikiz olsa ne yapardım diye düşündüm bir an :)) Tahtını yaparsın da bahtını yapamazsın sözünü çok duydum çocukken büyüklerden. Çok doğru bir tespit. Foroğraflık anlarımızın daha çok olmasını diliyorum :)

      Sil
  5. Bende de iki tane var. Ikisi de o kadar farklı ki.
    Biri sakin diğeri yerinde durmuyor. Biri sağlamcı diğeri düşünmeden hareket eden bir çocuk.
    Yaşları küçük daha. Biri 5 diğeri 3 yaşında.
    Kızsam da gelip sarılmayı biliyorlar. Ve tabi böylesi daha bir derin acıtıyor beni.
    Kızmamak istiyorum ama yine kendimi bağırırken buluyorum. Ama azalttım. Bitirmeyi düşlüyor ve istiyorum.
    Ve şununla avutuyorum kendimi.
    Sevgimi gösterebiliyorum. Onlarda biliyor biliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de hep ne olursa olsun, ne kadar kızarsak kızalım onu sevdiğimizi söylüyorum her defasında. Kızmamak için çok uğraşıyorum ama insan bir yerde patlıyor maalesef. Mümkün oldukça azaltmaya çalışıyorum ben de. Yalnız değiliz, çoğu evde benzer şeyler yaşanıyor. Anlatmak, dinlemek iyi geliyor bazen.

      Sil
  6. Anne degilim ama kardeslerimle yas farkindan kucuk anne kontenjanina eristim erkenden. Hele en kucukle daha bir anne-cocuk iliskisine yakin bir iliskimiz var. Ve dediginiz gibi her yaptigim hareketi sorguluyorum. Acaba dogru mu diye. Onunla kaliteli vakit gecirdigimi dusundugumde mutlu oluyorum. Hayatta pek cok rol var insanin uzerinde. Hicbirinde mukemmel olamiyor. Umarim tum cocuklar mutlu bir ortamda, saglikla buyurler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de kardeşimle aramda 12 yaş var ve aynı dediğin gibi abla-kardeşten öte annelik gibi oluyor yaş farkı artınca. Her şeyin en iyisi olmaya çalışınca yetişemiyoruz sanırım. Akışına bırakmayı öğrenmek lazım :)

      Sil
  7. öyle veya böyle bazen yorar üzer filan amaaa hayat ne güzel yaaa yaşamak ne heycanlı bişiii, insanın içi içine sığmıyo sabah uyanıncaaaa kuş veya ağaç görünceeee veya kar yağıncaaa veya yağmur :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen benim de içim içime sığmıyor, hayat ne güzel diyorum ama senin gibi her daim değil maalesef :)) Darısı başımıza diyelim :D

      Sil
  8. Yanıtlar
    1. İyi ki arada bir çok tatlı oluyorlar yoksa işimiz hepten zor olurdu :))))

      Sil
  9. Ergen annesi olarak bir de bu yıllarını gör diyeceğim. onca
    16 yıldır vermeye çalıştığım güzel şeylere rağmen arkadaşları ve sanal dünya gençliğine paralel gitmesi, çocukken nazik ,sevgi dolu çocuğun gitmesi yerine recep ivedikin kız versiyonunun gelmesi, daha bir çok şey. ben daha çok ağlamak istiyorum!!!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her yaşın zorluğu ayrı... Ergenlik dönemi şimdiden korkutuyor bizi de ama korkunun ecele faydası yok. Tüm anne-babalara sabır diliyorum, elden gelen başka bir şey yok pek :)

      Sil
  10. Eminim eşim bu konuda bir kitap yazabilir, annelik o kadar kutsal ki. Bazen o kadar yoruluyor ve çıldırıcak dereceye geliyor ki, yatarken kendine kızıyor çocukları üzdüm diye. Çok yoruluyoruz ama onlar için herşeye değer:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepimiz sinir anı geçince pişman oluyoruz üzdüğümüze ama işte anlık tepkiler kaçınılmaz oluyor bazen. Şansımıza kin tutmuyor, hiçbir şey olmamış gibi gülümsemeye ve bizi sevmeye devam ediyorlar :)

      Sil
  11. heey baksana sen eitha adlı öykümü sevdiydin ve devamı geldin demiştindiii, şimdiki yazımda eitha ya ek yazdıım, ilk bölümde yaşadıklarının açıklaması oldu, devam etcem yine eitha yaa :)

    YanıtlaSil
  12. hayat bazen yorucu bazen de neşe dolu olabiliyor ne güzel kitap okuma alışkanlığı edinmiş olması çocuklara bu alışkanlığı verebilmek büyük başarı bence çünkü akılları oyunda filan oluyor kitaba alışana kadar sıkıntı yaşanıyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz tablet ve telefon vermiyoruz Arya'ya. Evde çok eski 2 tablet vardı yarım yamalak çalışan ama tümden bozuldular çok şükür :D Televizyon izleme hakkı da sınırlı olunca kitap okumaya bol bol vakit kalıyor :D Bir de bizi sık sık kitap okurken görüyor bebekliğinden beri. Önceleri tek başına kitabını alıp okumuyordu biz söylemeden ama son zamanlarda elinden düşürmüyor bu kitabı :)

      Sil
    2. çok güzel ekransız büyümesi şuan kuzenlerim bu konuda çıldırmış durumda beş dakika oyun oynamadan veya bir şey izlemeden duramıyorlar :) kız kardeşimle bu konuda çok konuşurduk erkek kardeşimi bir türlü okumaya alıştıramadığımız için :) şimdi iki yaşındaki yeğenimi de o şekilde ekransız büyütmeye çalışıyor :) çocuk uyuyunca tv kısık sesle açılıyor yanlışlıkla gelip görürse şok yaşıyor o neydi diye daha anlam veremiyor çünkü :D

      Sil
    3. Bir yaşa kadar ekrandan uzak tutmak bir nebze kolay. Ama yalan yok, biz bazen şükrediyoruz TV ve bilgisayar olduğu için çünkü türlü türlü oyun oynamaktan, konuşmaktan, sürekli dipdibe olmaktan bunaldığımız anlarda az da olsa kurtarıcı oluyor çizgi film ve belgeseller. Her şeyde olduğu gibi azı yarar, çoğu zarar :)

      Sil
    4. haklısın bu konuda bazen yapışık ikiz gibi dolaşıyor kız kardeşim bebişle ve ne kadar süre daha oyalayabiliriz neler yapabiliriz diye zorlandığı oluyor :) herhalde bir süre sonra ufak ufak faydalı olan çizgifilmlerden izlemesine izin verir o da :)

      Sil
  13. anneliğin paradokslu halleri tükenmiyor ama böyle sıcak anları yok mu çok tatlıı:)

    YanıtlaSil

Pardon, tam olarak neye yetişemiyorsun?

Kendime soruyorum soruyu.  Bu saçma sapan yetişme tutkusu ya da takıntısı nereden geliyor anlayamıyorum. Neye yetişeceğiz acaba? Kaçan ne? N...