Belki de gerçekten gönülden sevdiğim ilk şairdir Orhan Veli. Halk dilinde ve gündelik konular üzerine yazdığı şiirleri ile lise edebiyat öğretmenim sayesinde tanıştım. Şiirin sadece yüksek tabaka için olmadığının, aşk,-ölüm-ağıt-kahramanlık gibi konular haricinde de şiir yazılabileceğinin en güzel örneğidir şiirleri. Süleyman Efendi'nin nasırı için de şiir yazılabilir, ciğercinin kedisi ile sokak kedisinin atışması da pekala şiir olabilir.
Orhan Veli ile yolculuğa çıkmak pek keyiflidir. Gözlerimizi kapatıp İstanbul'u dinleriz, Boğaziçi'nde bir garip Orhan Veli oluruz. Yeri gelir ciğercinin kedisi, yeri gelir sokak kedisiyizdir. Bazen handan hamamdan geçeriz, bazen alırız başımızı maviliklere gideriz. Ah bir de rakı şişesinde balık olmak isteriz :))
Tüm bunları Evrim'le anlattım az önce ama hiç etkilenmedi çünkü inatla şiir sevmediğini iddia ediyor. İddia ediyor diyorum çünkü öyle bir şey mümkün değil. Yeryüzünde şiir sevmeyen birinin varlığını kabul edemem. Olsa olsa henüz sevdiği şairi bulamamış, içine işleyen, onu ona anlatan bir şiirle karşılaşmamış biridir şiir sevmediğini söyleyen biri. Eminim orda bir yerlerde sizi bekliyor şiirsever olduğunuzu size öğretecek olan şair ve şiirleri :)
Kitabe-i Seng-i Mezar
I
Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırdan çektiği kadar;
Hatta çirkin yaratıldığından bile
O kadar müteessir değildi;
Kundurası vurmadığı zamanlarda
Anmazdı ama Allah'ın adını,
Günahkâr da sayılmazdı.
Yazık oldu Süleyman Efendi’ye.
II
Mesele falan değildi öyle,
To be or not to be kendisi için;
Bir akşam uyudu;
Uyanmayıverdi.
Aldılar, götürdüler.
Yıkandı, namazı kılındı, gömüldü.
Duysalar öldüğünü alacaklılar
Haklarını helal ederler elbet.
Alacağına gelince...
Alacağı yoktu zaten rahmetlinin.
III
Tüfeğini depoya koydular,
Esvabını başkasına verdiler.
Artık ne torbasında ekmek kırıntısı,
Ne matarasında dudaklarının izi;
Öyle bir rüzgar ki,
Kendi gitti,
İsmi bile kalmadı yadigâr.
Yalnız şu beyit kaldı,
Kahve ocağında, el yazısıyla:
"Ölüm Allah'ın emri,
"Ayrılık olmasaydı."
*Bu şiiri seçmemin sebebini merak ederseniz belki. Bu şiir, eğer Orhan Veli yazmasa belki de asla farkına varmayacağımız, her gün yanından geçip gittiğimiz bir sürü Süleyman Efendi'yi görünür kılar gözümüze kısa süreliğine de olsa :) Ne zaman okusam kendi dertlerimden sıyrılır bir anlığına Süleyman Efendi'nin arkasından hüzünlenirken bulurum kendini ama bir yandan da gülümsetir beni Süleyman Efendi'nin nasırının bir şiire konu olması :D
Gelin şimdi gözlerimizi kapatıp birlikte dinleyelim bir kez daha Orhan Veli'nin İstanbul'unu :)
*Orhan Veli bugün 107 yaşında!
Bence de şiir sevmeyen olamaz, antoloji al ona hediye olarak, bulsun şiirini :D
YanıtlaSil"Şu kavga bir bitse dersin
Acıkmasam dersin
Yorulmasam dersin
Uykum gelmese dersin
Çişim gelmese dersin
Ölsem desene!"
Sanırım en sevdiğim Orhan Veli şiiri bu :)
Biliyor musun aslında çok da güzel şiir yazar kendisi ben zorlayınca :) İlk yıllarımızda hep aşık atışması yapardık mesajlaşarak :))) Ama işte inatla sevmiyorum diyor :D
SilNe de güzel anlatmışsınız oysa...
YanıtlaSilCidden herkesin şairi Orhan Veli.
Değil mi ya :)
SilBen de okuldayken şiir sevmediğimi düşünürdüm. Hatta nefret ettiğimi çünkü bize hep ezberletirlerdi o metinleri. Sonra lise ikideki hocamla retorik öğrendik ve dünyaya şiire bakışım değişti.
YanıtlaSilHep diyorum, şiir sevmeyen hatta genişletelim kitap okumayı, edebiyatı sevmeyen henüz doğru şiirle/kitapla, şairle/yazarla tanışmamıştır sadece :)
SilMüşfik Kenter'in -sanırım- son Orhan Veli şiir dinletisini İstanbul' dayken Kozyatağı Kültür Merkezinde izledim. O şiirleri okurken, ben sanki Orhan veli' yi görüyor, duyuyor, dinliyordum. Sesinin böyle bir etkisi vardı işte. Biri yıllar önce muhteşem şiirler yazmış, daha yazacakken göçmüş gitmiş, diğeri onun yazdığı şiirlere hayat vermiş, ses olmuş değerli sanatçı. Şiiri çoğunluğa sevdiren iki değerli insanımıza kelpten teşekkürler. <3
YanıtlaSilMüşfik Kenter'i sahnede izlemiş olman ne büyük şans! Hem kanlı canlı de Orhan Veli şiirleri seslendirirken <3
SilBir Garip Orhan Veli... Seneler önce, Ankara Sanat Tiyatrosu'nda, (AST) Müşfik Kenter'in tek kişilik şiir sunumunda, Orhan Veli'ye ve aynı zamanda Müşfik Kenter'in ustalığına hayran kalmıştım Mrs. Kedi. "İma" sözcüğünden hiç hoşlanmam ama bir bakıma sanatın ta kendisidir bu eylem. Ressam bir fırça atar, bir sürü insan, o çizgiden doğru yanlış, kendine göre bir sürü anlam çıkarır, yorum üstüne yorum yapılır. Her müziğe ayrı bir hikaye üretebilirsin. Edebiyatta, özellikle şiirde mısraların, sözcüklerin peşine düşersin, şair ne demek istemiş burada deyip. Bu yüzden "Son Dans" roman denememde Esther'in karakterini de sevmem. Ya tut kolundan, çevir adamı, anlat açık açık derdini, susup uykusuz geceler geçireceğine.
YanıtlaSilBütün bunları niye mi anlattım? Orhan Veli'yi işte bu yüzden sever, diğerlerinden ayırırım. O nasıra nasır der. Sözcüklerle süsleyip bulmaca çözdürmez insana. Bu yüzden şiiri seven ya da sevmeyen, anlayan ya da anlamayana hitap eder. Yalın, herkesin anlayacağı bir dil kullanır, okurken değil, okuduktan sonra başlarsın düşünmeye uzun uzun. Bu yüzden ayrı bir yeri vardır Orhan Veli'nin bende.
"Bakakalırım giden geminin ardından;
Atamam kendimi denize, dünya güzel;
Serde erkeklik var, ağlayamam."
"Okurken değil, okuduktan sonra başlarsın düşünmeye."
SilO kadar güzel anlatmışsınız ki Mr. Kaplan! Tam da öyle gerçekten! Çok gündelik sitemler var, çok insani haller var Orhan Veli şiirlerinde. Öyle kocaman kocaman dertler, efsaneler değil, sokak kedileri, İstanbul'un türlü türlü sesleri, Süleyman Efendiler, geçip giden gemiler... İnceden bir hüzün dalgası gelip geçiverir insanın üstünden Orhan Veli şiiri okurken. Kahretmez insanı aksine gülümsetir bile bazen :)
Orhan Veli'yi tabii sevmemek mümkün değil çünkü çok basit sade bir anlatımı var, süssüz gösterişsiz neyse o.
YanıtlaSilBu nedenle çok sevemedim galiba :)) İlle karışık ille "ne dedi şimdi bu" olacak... İlle en az 3 anlamı olacak yazdığı tek cümlenin. Evet evet galiba bundan çok sevemedim ben Orhan Veli'yi, adam ne dese "doğru ya, evet bu böyledir" diyorsun ya... ondan. İmza. Ayrık otu :)))
Ayrık otum benim ❤️ Ben Orhan Veli'nin dümdüzlüğünü, sıradan konularını, basit kelimeler kullanmasını samimi ve sevimli buluyorum sanırım. Evet, bir Cemal Süreya, bir Can Yücel derinliği yok dizelerinde ama hayatın ta kendisi var şiirlerinde :) Orhan Veli şiirleri beni melankoliye sürüklemeden hüzünlendiriyor ama kısacık sürüyor o hüzün, ardından gülümserken buluyorum kendimi :)
SilSadeliği ile vurup geçer beni Orhan Veli,liseden kalma edebi metinler kitabımı atamadım saklarım hala.İçinden ilk aklına gelen şiiri oku desen;
YanıtlaSilBeni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.
gelir aklıma.Severim kaleminin sadeliği ile ezer içimin bi yerlerini..
Tam da bahara uygun bir şiir! Ben de çok severim bu şiiri :)
SilHey gidi Orhan Veli! İyi ki doğmuş diyelim.
YanıtlaSilBu şiiri de harika bir seçim olmuş :)
Teşekkürler :)
Silorhan veli sergilerine çok gittim de hala beykozdaki evine gidicem. sait faik orhan veli, bu ikisi yeter insana. şiir sevmeyen olabilir yaaa nolcak yanii ben de kabak tatlısı sevmem mesela hehehe :)
YanıtlaSilAaaaaa! Nasıl sevmezsin kabak tatlısı ya? Sana iyisi denk gelmemiştir :P Şöyle üstünü tahin döküp offff, damak çatlatır 🤩
SilÇikolata, dondurma, kitap, şiir sevmeyen insanlara inanamıyorum ben. Yani bir ıspanak, bir pırasa değil ki bu ŞİİR!!! Şaka bir yana hep diyorum doğru zaman, doğru yer, doğru şair, doğru şiir... İlla ki sevdirir kendini :)
Bu arada ben ıspanak ve pırasayında çok severim ama insanlar genelde sevmez ya ondan yazdım onları :D
Sileveet, kerevizi, enginarı filan da yemekten görmezler :) sütlü tatlıcıyım :)
Sil