Büyüdükçe hayalim zaman aşımına uğradı. Okul yıllarım geçip gittikçe yurtdışı hayalim git gide silikleşti ama yine de çabaladım. Üniversitede Erasmus sınavına girdim 3. oldum. Sadece 1. olan burslu gidebiliyordu. O sene burs iptal oldu. Birinci olan arkadaşım burssuz gidemeyeceğini belirtince sırayla 2. ve 3.ye, yani bana sordular. Ben de burssuz gidemezdim. Sonra bir mucize oldu; burs işi çözüldü ve arkadaşım gitti Erasmus programı ile yurt dışına.
Erasmus olmayınca Work & Travel programına başvurdum. İndirim kazandım, normal ücretin üçte birini ödeyerek gidecektim. O sene annem vefat etti. Gidemedim. Daha sonra bir kez daha niyetlendim. Çalışıp para biriktirdim. Bu kez de Evrim engel oldu. Gidersen ayrılırız muhtemelen dedi. Sen de gel dediysem de Nuh dedi, peygamber demedi. Ben de aptal aşık, gitmedim.
Mezun olunca Hayat gailesine düştük; iş güç, ev, evlilik, çocuk... Yıllar geçip gitti. O yıllarda yurtdışına giden arkadaşlarımız oldu. Yakın zamanda gidenler de oldu, şimdilerde gitmek için plan yapanlar da var. Ama benim içimde artık en ufak bir istek bile yok.
Peki neden?
38 yaşımdayım, İngilizce öğretmeniyim, evimiz var, arabamız var. İyi kötü yaşayıp gidiyoruz. Büyük resimden bağımsız olarak, henüz bizim günlük mikro hayatımıza can sıkıcı bir müdahale yok. Bu koşulları bırakıp yurtdışında sıfırdan bir maceraya atılacak motivasyonum yok. İyi kötü bir düzen kurana dek çekeceğim sıkıntıları göğüsleyecek gücüm yok. Hadi kurduk diyelim, günlük hayatımda ne değişecek? Yine kalk, ye, giyin, işe git, işten çık, eve dön, ye, izle, uyu... Aynı günlük rutin... "Arya'nın geleceği için iyi olur" argümanına gelecek olursam, adam olacak çocuk b.kundan belli olur sözü geçerli. Arya kendini kurtaracak bir birey. Zamanı geldiğinde yurtdışına çıkmak isterse ona gerekli fırsatları sunabiliriz. Nasılsa 3 büyük ülkede dost ve akrabalarımız var.
Göç etmeyi, gidip yerleşmeyi geçtim; turistik olarak gezmek için gitmek bile zor geliyor bana. Çok yakın dostlarımın üçü yıllardır İngiltere'de, üçü Almanya'da; Evrim'in en yakın arkadaşı Amerika'da, kuzenleri Kanada'da ve biz henüz birine bile gitmedik. Vize görüşmesi için konsolosluğa gitmek lazım, Hopa'da yok doğal olarak. En yakın konsolosluğa bile uçakla gidip dönmemiz lazım falan.. Yok banka hesapları, belgeler vs.ler... Kim uğraşacak onlarla? Biliyorum şimdi "Abartıyorsun" diyeceksiniz, evet olabilir. Belki de bir çırpıda halledilecek şeyler, benim gözümde büyüyordur. Ama işte mevcut hissiyatım böyle.
Ben hâlihazırdaki günlük mikro hayatımın başka bir ülkeye gitsem de çok çok değişeceğini düşünmüyorum. Hatta gidersek mevcuttan daha zorlu koşullarla baş etmek zorunda kalacağımız bir geçiş süreci olacağından eminim. Böyle olunca da gitmek gibi bir çabam olmaması normal bir durum.
Son günlerde uzun zamandır yurt dışında olan arkadaşlarımla ve bugünlerde yurt dışına göçmeye çalışan arkadaşlarımla sık sık konuşunca evdeki gündem de bu oldu. Yakın zamanda yerleşmek için değil ama gezmek için gitsek eğlenceli olur. Niyet önemli gerisi kısmet :)
Yalnız değilmişim bu konu da. Çocuğunuz kaç yaşında bilmiyorum ama çocuklar lise ya da üniversiteye geldiğin de o göç fikrini düşünmek istiyoruz bizde. Malum ülke Halep'e döndü.
YanıtlaSilUmarım hayal olarak kalmaz hiç birimiz için..
Kızım 10 yaşında. Lise olmasa da üniversite için yurt dışına gitmek isterse imkan yaratmaya çalışırız ama biz gitmeyi düşünmüyoruz. Bizim kız mevcut cadılığı ay pardon becerikliliği ile gidip bakar başının çaresine diyoruz :))
SilGezmek için gitmek hoş olur, yeni kültürlerle tanışmak imkanı varsa özellikle oralarda yaşayan yakınlar olunca, değerlendirilmeli derim. :)
YanıtlaSilÜşengeçliği bırakırsak değerlendireceğiz umarım :)
SilÇocukların geleceği için iyi bir karar almanız lazım....
YanıtlaSilŞu anda Arya'ya sunduğumuz koşulları yurt dışında sağlayamayız. Gittiğimiz takdirde ekonomik olarak daha kısıtlı imkanlarımız olur. Bu işin sadece bir yanı. Kısıtlı ekonomik şartların yanısıra karşılaşacağımız diğer zorluklar sebebiyle adaptasyon sürecinde psikolojimiz ve ikili ilişkileirmiz de zarar görebilir. Kısacası koşulları değerlendirince burada kalmak bizim için daha iyi. Ama yazdığım gibi ileride Arya gitmek isterse tabi ki elimizden geleni yapacağız :)
Siltamam sende bugün ağaç ev :)
YanıtlaSilTamamdır :)
Silhaklısın. herkes ülkeden gitmek istiyor. senin yaşadığın yerde demek ki şimdilik rahatsın :) aman rahatın bozulmasııın :)
YanıtlaSilHerkes gitmek istiyor ama gidince hayat bir anda güllük gülistanlık olmuyor gibi.
SilMerhaba, yolum düştü ve yazınızı okudum. En önemli şey bir yere gitmek orada yaşamaktan ziyade gittiğiniz yerde veya yaşadığınız yerde huzuru bulabilmek. Huzur varsa her yer cennetten bir köşeye dönüşüyor. Sevgiyle, huzurla kalın (:
YanıtlaSilMerhaba :) Size katılıyorum, huzur önemli. Biz olduğumuz yerde huzurlu olduğumuz için gitme ihtiyacı hissetmiyoruz muhtemelen. Sevgiler...
SilGiden pişman gitmeyen pişman :) Ben genelde göç sonrası adaptasyon sorunlarıyla çalıştığım için, endişelerinde çok haklı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Eğer Türkiye'de ekonomik, politik, demokratik ya da yaşam seçimleri anlamında bir sıkıntı yoksa, neden göç edilsin zaten.. İnsanlar çok bunaldılar, kimi şansını başka yerlerde denemek istiyor, haklılar. Kimi tutunuyor adapte oluyor, kimi olamıyor. Biraz gittiğin yerle kişiliğinin uyumuna da bağlı tabii.. Karışık konular ama genelden memnunsan macera arama derim bence de...
YanıtlaSilCeren'im, senin de dediğin gibi insanlar çok bunaldılar. Büyük resme bakınca insanların gitme isteğini anlayabiliyorum. Ama işte kendi küçük resmime bakınca biz gidersek günlük olarak çok daha fazla bunalırız gibime geliyor. Gidip adapte olanlar çok şanslı. Evrim ve Arya her koşula adapte olabilir de ben olamam gibime geliyor. Olduğum yerle gideceğim yer arasında günlük hayatımda iyi yönde, olumlu, afaki bir değişiklik olmayacağı için gitmek manasız benim açımdan şimdilik. İleride durum ne olur bilemiyorum tabi ki.
Sil