Pazartesi, Mart 30, 2020

Sakınmadan*


"Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür 
gümbür bir telaş 
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne 
güzel, düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz! "

Ataol Behramoğlu - Bir Gün Mutlaka"


Hiç sakınmadan, kendimi hiç tutmadan yazmak istiyorum. Hayatı durmadan sevmek, hiç uzak kalmamak, hep bir nefes yakınında olmak istiyorum sevdiğim şeylerin ve kimselerin.

Sevgili *DBE'min tam tersine - belki de tam da onun gibi -!

Sakınmak istemiyorum Hayat'tan! Elimden kayıp gider, kırılır dökülür diye korkmak istemiyorum sevmekten! Çünkü korktukça ben kırılıp dökülüyorum. Herkes yerinde duruyor, ben kırılıp dökülüp tuz buz oluyorum. Çatır çatır eziliyorum sakınmanın ağırlığı altında. Yok oluyorum.

Biliyorum az sonra tüm bu yazdıklarıma inat yine sakınmak zorunda kalacağım kendimi hayattan. Belki 3-5 saat sonra yine kendimi ezip tuz buz edeceğim yazdığım her bir kelimeyi silerken. Ama işte bunu bildiğim halde tam şu anda hiç mi hiç sakınmak gelmiyor içimden. Hatta tam aksine bağıra çağıra söylemek, gök yüzünü pembelere, morlara, kızıllara boyamak, tüm dünyaya haykırmak istiyorum. Yaşamak istiyorum! Yeni olasılıkların heyecanıyla ürpermek istiyorum, yeni hayaller kurmak, dünyayı gezmekle yetinmeyip fethedilecek kaleler bulmak istiyorum. 34'ten 35'e giderken yolun geri kalan yarısına sıfırdan başlamak istiyorum. Görünmez - aslında hiç var olmayan - prangalardan kurtulmak istiyorum. Kimseye de tek kelime dert anlatmak, kendimi haklı çıkarmak zorunda hissetmek istemiyorum. Haklı olsam kime ne, haksız olsam kime ne? Belki de hem suçlu hem güçlü olmak istiyorum artık!


Sakınmadan, saklamadan, saklanmadan tüm varlığımla bangır bangır "Burdayım işte! Yaşıyorum!" demek istiyorum.





5 yorum:

  1. İçimizden geldiği gibi olmak. Hayali bile cihan değer. Evet, korkularımızı atmak gerek. Ne olacak ki, neyi değiştirecek korkularımız. Üç günlük ömrümüzde yaşamı zevkli kılmak için bazen kırmak gerek zincirleri. Arada üç beş saat olsa bile yeter bu bize. Sakındıklarımızın ağırlığıyla yükselelim tahterevallinin diğer ucunda:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bugün nasıl güneşli, nasıl güzel bir gün! Tahteravallinin tam tepesinden izliyorum bugün hayatı :) Bıraktım tüm ağırlıkları aşağıya, inince alırım yine nasıl olsa :D

      Sil
  2. Sıradan şeyler bile çok büyük şeylermiş meğerse.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kaybedene dek kıymetini bilmediğimiz ufacık özgürlükler... Hayat da öyle sonuna gelince "Keşke yaşasaydım!" demeyiz umarım.

      Sil
  3. geçcek geçcek sabııır.

    YanıtlaSil

Hayat, sen bambaşka planlar yaparken başına gelenlermiş gerçekten...

Bu akşam bir elimde kitabım, bir elimde sıcak çikolata ile tam kendi kendime "Huzur bu işte" derken telefon çaldı ve kardeşim ağla...